|
Tiki tiki praf, tiki tiki praf

“Çankaya üzerinde şimşeklerin bini bin para… Sanki bir dev bu tepelerin ardında durmadan çakmağını çakıyor ama bir türlü sigarasını yakamıyordu” bu tasviri Haldun Taner 1964 yılında yayınladığı en güzel hikâyelerinden birisi olan Sancho''nun Sabah Yürüyüşü''nde yapar. Çankaya ''da gezmeye çıkartılan süs köpeklerinin bakışından dönem siyasetinin profilinin çizildiği hikâyeyi tekrar okuyunca aradan geçen 47 yıla rağmen Türkiye''de bir şeyin değişmediğini üzülerek fark ediyorsunuz.

Bir hafta önce İngiltere''ye giderken gündem aynıydı, döndüm yine aynı. Türkiye''nin dışına çıktığınız anda önemini yitiren, size en fazla “ militarist bir devlet misiniz” sorusunu sorduran bu gündemin yerini gittiğiniz ülkenin yeni gündemi alıyor çabucak.

İngiltere''de iken dünyayı çok rahat izleyebiliyorsunuz, haberler dosyalar, belgeseller, televizyon ekranları İngiliz halkına ülkelerinin gündemleri kadar dünyayı da taşıyorlar.

Şu günlerde en gözde ülke Hindistan. Hindistan''ın bu kadar gündem olmasında Elizabeth Hurley ile zengin iş adamı Hintli Arun Nayar''ın düğününün de payı var. Sadece misafirleri Hindistan''ın Rajiasthan eyaletine özel jetlerle taşımak için 2 milyon poundun harcandığı düğünün resimleri tüm magazin dergilerini süslüyor. Binbirgece misali her türlü otantik unsurun yer aldığı düğünde özellikle misafirlerin ve gelinin defile yaparcasına giydiği birbirinden renkli Hintli kıyafetler Londra''lı kadınlarda Hindistan''a gelin gitme arzusunu canlandırmış durumda.

Londra''da düğüne harcanan para ve gelinin ihtişamlı kıyafetleri kadar, Rus iş adamı Abromovski''nin Boeing 707 uçağı alışındaki görgüsüzlükte konuşuluyor. Zengin Arap iş adamlarının yerini şimdilerde Ruslar almış. Hata dedikodulara göre onlar Araplardan daha fazla sonradan görme ve görgüsüzce davranıyorlarmış. Eh nezaketin kitabını biliyorsunuz İngilizler yazmış.

Siyasi gündem maddeleri içinde ise birinci sırayı Irak işgal diyor. Irak savaşını İngilizler çok yakın takip ediyorlar, savaşa karşı en büyük tepki de yine dünyada İngilizlerden geliyor. Çok sayıda savaş karşıtı gösteriler yapılıyor. Halk ise daha çok savaşta harcanan paralar nedeniyle sağlık ve eğitim harcamalarının kısılmasına tepki gösteriyor. Londra metrosunun fena hali bile Irak''ta harcanan paralara bağlanıyor. Halkın en çok şikâyet ettiği şeyler ise; pahalılık, kiraların ve vergilerin yüksekliği, sağlık hizmetlerinin yetersizliği. Tüm bunlar ise Tony Blair hükümetinin başarısızlığı olarak görülüyor.

Gerçekten hayat çok pahalı, ama buna rağmen dünyanın her yerinden gelen turistleri görünce insan şaşırmadan edemiyor. Bir müze broşürünü bile ancak parayla almak mümkünken yine de büyük bir talep oluşturulabilmiş olması büyük başarı. Kendi ülkelerinde kuralsızlıkları meziyet edinmiş insanların burada keskin kuralcı kesilmeleri ayrıca dikkat çekici.

İngiltere''ye Oxford ve Milton Keynes Üniversitesi''nin birlikte düzenlediği bir belgesel film festivali için gittiğim için doğal olarak eğitim sorunları da gündemimize girdi. Akademisyenlerin de öğrencilerin de ortak kanaati eğitimin kalitesinin giderek düşmesi. İngiliz vatandaşı için 3000 pound olan eğitim bir yabancı için 24 bin pound. Yine de öğrenciler bunu karşılığın alamadıklarını söylüyorlar. Aynı şeyden akademisyenlerde şikayetçi, ders ücretlerinin düşüklüğü nedeniyle bir çok iyi akademisyen Amerikan üniversitelerine gitmiş.

Londra trafiği ise İstanbul trafiğini hiç aratmıyor. Şehrin merkezine girişin 8 pound olmasına rağmen durumda fazla bir iyileşme yok.

Diğer yandan Ferrari merakı orada da zirvede. Ama başka benim adını bilmediğim fiyatlarını da algılayamadığım araba markalarından söz ediliyor. Üst sınıfa ait görünme merakı marka tutkusu üzerinden şekilleniyor. Her şey marka, markan sınıfını belli ediyor.

Peçe tartışmaları devam ediyor. Müslümanların özel hayatlarına ilişkin merak da devam ediyor. Yapılan belgesellere bu merak fazlasıyla yansımış. Ortaya çıkan filmlerde anlama çabası kadar alaylı bakışların izleri de var. Dünyanın geri kalan zavallıları siz neden böylesiniz sorusunun zalimliğini orada daha iyi hissediyorsunuz.

Kahve toplayıcılarının sendikalaşması, İngiltere''ye gelen mültecilerin artık hapishaneyi andıran gayri insani koşullarda barındırılması, bu hapishanelerin özel şirketler tarafından işletilmesine gösterilen tepkiler, gen teknolojisi, kriket maçları İngiltere''de konuşulan diğer gündem diğer başlıkları.

Ne kadar bize benziyor değil mi?

il y a 17 ans
Tiki tiki praf, tiki tiki praf
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’