Geçtiğimiz Ocak ayında Youtube kanalında yayınlanan videoda gazeteci yazar Can Ataklı’nın skandal açıklamaları Türkiye’nin özellikle turizm bölgelerini saran son 30 yılın en büyük yangın afeti nedeni ile tekrar gündeme geldi. Ataklı bu videoda “Erdoğan’ın gitmesi için büyük yangınların olması lazım’’ iddiasını dillendirmişti. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidardan uzaklaştırılması için büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet deprem, çok büyük bir sel, büyük yangınlar. Hani yani Avustralya’yı yakan yangın vardı ya ülkenin her tarafı neredeyse yanmıştı. Çok büyük can kaybına yol açacak kadar büyük yangınlar!” Türkiye’de Erdoğan’ı darbe ile iktidardan düşürmenin neredeyse imkansız olduğunu belirten Ataklı Erdoğan’ın gitmesi için Türkiye’nin askeri başarısızlık yaşamasına bile razı olacak cümleler kurdu. Ataklı 28 Şubat darbesinde cuntanın yanında saf tutmuş sivil darbecilerdendi. O süreçte 28 Şubat’ın sivil ayaklarına yapılması operasyonlardan kurtulmak için tövbekar bile olmuştu. Şimdi ise ‘Erdoğan gitsin. Binlerce insan sel, deprem ve yangınlarda ölsün’ diyecek kadar iktidar ve Türkiye düşmanı bir tavır ortaya koyuyor. PKK’yı gölgelemek için PKK ve FETÖ’ye yakın sosyal medya hesapları sevinç naraları atıyor. Her türlü algı operasyonunu dolaşıma onlar sokuyor. Sayın Atak’lı sen de FETÖ ve PKK’lılar gibi sevinç naraları atıyor musun? Yangınlardan dolayı mutlu musun?
Tesadüf müdür bilinmez; Yangınlardan önce tamamen yalan bilgilerle uçak-helikopter tartışması çıkarılmış, sonra seri şekilde yangınlar tüm Ege’ye yayılmıştır. İzmir Menderes ilçesi Özdere’de oteller bölgesi olarak adlandırılan bölgede 1 Temmuz günü çıkan büyük yangınlar “PKK/HBİM Halkların Birleşik İntikam Milisleri” tarafından PKK’nın haber ajansı ANF’de yayımlanmış olan bir bildiriyle örgüt tarafından açıkça üstlenilmiştir. Terör örgütü, Türk turizmini hedef almaya devam edecekleri tehdidinde bulunarak, yerli ve yabancı turistleri bölgeyi terk etmeye çağırmıştı.* Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı turistik Dokuzçam köyünde 4 Temmuz 2019 tarihinde çıkan ve geniş bir alanı küle çeviren orman yangınını yine HBİM üstlenmişti. Teröristler eylemi Türkiye’nin terörle mücadelesine yanıt ve Türk turizmine zarar vermek için yaptıklarını açıkladı. İstanbul’da Kartal Aydos ormanlarında ve Muğla’nın Datça ve Milas ilçelerinde Temmuz ayı başında çıkan büyük orman yangınlarının yine aynı örgüt tarafından çıkarıldığı anlaşıldı. Muğla’daki yangında birçok köy boşaltılmıştı. Peki terör örgütleri yangın terör eylemlerini üstlenmişken, aynı çevrelerin hiç tepki vermemesi düşündürücü değil mi?
Türkiye dört bir yanda başlayan 125 yangından 117’sini söndürdü veya kontrol altına aldı. Devlet bir taraftan orman yangınlarıyla mücadele ederken bir yandan da yangınların çıkış nedenleri soruşturuluyor. Ancak Sözcü ve Birgün gazeteleri ve başta Kılıçdaroğlu, Akşener, fonlanan medya, Erdoğan düşmanı kalemler, hükümeti suçluyor. Manipülasyon yaparak iktidarın yangına müdahalede yetersiz kaldığı algısını oluşturmaya çalışıyor. Sabotaj ve yangınları PKK’lı teröristlerin çıkarttığı iddialarını görmezden gelen Sözcü ve Birgün ile muhalefet partileri THK uçakları üzerinden manipülasyon yapmaya devam ediyorlar.
Türkiye’de orman yangınları öncesinde pandemi nedeni ile konulan yasaklar kalkmıştı. Turistik oteller özellikle Rusya ve Almanya’dan gelecek turistlerin rezervasyonları nedeniyle tam doluluk oranlarını yakalamıştı. Karadeniz’de toplamda 540 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin 2023 yılında kullanıma sunulacağı müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece dışa bağımlılığında azalacağını belirtmişti. Türkiye’nin özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden itibaren terörle mücadelede sonuç alıcı stratejiler benimsemesi, ülke içi ve dışında başarılı terörle mücadele operasyonları gerçekleştirmesi PKK’nın özellikle Türkiye’deki şehirlerde ve kırsaldaki operasyonel kapasitesine ciddi şekilde darbe vurmuştu. Bu durum örgütün dönem dönem uygulamaya koyduğu “çevre terörizmi” (orman yakma) yöntemlerine son dönemde yeniden ağırlık vermesine sebep olmuştu. Bu kapsamda PKK/ FETÖ, DHKP/C Türkiye’de Temmuz-Ağustos döneminde özellikle yaz turizminin yoğun olduğu şehirlerde orman sabotajları gerçekleştirerek dikkat çekmeye çalışmakta ve son yıllarda ekonomik getirisi içerisindeki payı oldukça artan turizmi sekteye uğratarak Türkiye’nin bölgesel ve ulusal ekonomisine zarar vermeyi amaçlamaktadır. Şüphesiz arka planda PKK/FETÖ ve DHKP/C terör örgütlerini yöneten hegemonik küresel güçlerin ve bazı Batılı ülkelerin gizli servislerinin orman yakma eylemlerinde katkısı vardır diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınlarının devam ettiği Muğla’da yaptığı incelemelerin ardından halka hitap etti. Erdoğan, şunları söyledi: Uçaklar meselesi başta olmak üzere yangın üzerinden kirli siyaset yapmak isteyenlere, lütfen itibar etmeyin. * Bilindiği gibi, örgüt geçtiğimiz yıl açıkça ormanlarımızı yakacağını ilan etmişti. Hatay’da bunu yaşadık. Bu yıl yine şu anda Hatay’da yangınlar başladı. Şayet böyle bir irtibat tespit edersek, ki şimdiden bazı emarelere ulaşıldı, sonu nereye giderse gitsin takip edecek, gereğini yapacağız.
