CHP içindeki tecavüz ve tacizler aldı başını gidiyor. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere parti üst yönetiminin de suskunluğunu koruması tecavüz ve tacizcileri daha da cesaretlendirmiş ve azgınlaştırmış görülüyor. Düşünebiliyor musunuz 1 hafta içinde CHP’de 7 günde 7 tecavüz vakası gerçekleşti. CHP’de görevli kadınların büyük bir kısmı korku içinde. Eşleri kızları CHP’de çalışan aileler büyük bir tedirginlik duyuyorlar. Çünkü CHP içinde bu konuda güvenlik güçleri dışında araştırma soruşturma ve açıklama yapan kimse yok. Dolayısıyla tecavüz ve taciz suçlularının büyük bir kısmı korunarak, fatura taciz ve tecavüze uğrayan mağdur kadınlara çıkarılıyor. Tecavüz ve tacize uğradıkları yetmiyormuş gibi dava açmamaları medyaya bilgi vermemeleri konusunda tehdit de ediliyorlar. Bazı taciz ve tecavüz mağdurları ile davadan vazgeçme anlaşmaları yapılıyor. Tecavüzcüler başka bir belediyede daha üst mevkilere atanıyorlar. Herkes kaderi ile baş başa bırakılmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’nin ikinci büyük partisinin böyle yüz kızartıcı iddiaların yuvası haline dönüşmüş olmasından biz utanç duyuyoruz” ikazını da duyan yok. Erdoğan ‘’Şu ana kadar ortaya çıkan hadiselerin CHP teşkilatlarındaki ve belediyelerindeki rezilliklerin sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade etmesi ayrı bir öneme sahip. Zira CHP’ deki tecavüz, taciz ve skandallar zincirinin bazı üst düzey yetkilileri de kapsayıp kapsamayacağını bilmiyoruz. Zira ’’Balık baştan kokar’’ atasözünün ifade ettiği gibi üst düzey yetkililerin bu tecavüz ve taciz vakalarına Fransız kalmaları ‘acaba ‘sorusunu sormamıza neden oluyor. İstanbul CHP’sinde yaprak dökümü gibi ortaya serilen taciz ve tecavüz iddiaları Kılıçdaroğlu ve üst yönetim dışında sayıları anımsanmayacak kadar CHP milletvekilini aşırı rahatsız etmiş durumda. Sosyal medya platformlarında içinde Kılıçdaroğlu’nun bir yakının da olduğu iddia edilen taciz ve tecavüz listeleri yayınlanıyor. Toplumda birkaç sapığın yaptığı şerefsizliği şüphesiz tüm topluma mal edemeyiz. Ancak çok kısa bir süre önce bir Kur’an kursu ve vakıfta meydana gelen bir iki sapkının karıştığı bir olayda tüm vakıf ve Kur’an kursları CHP tarafından hedefe alınmıştı. Bugün CHP içindeki tacizci ve tecavüzcüleri koruyup, mağdurları baskılayarak örtbas etmeye çalışan hayal ürünü iddialar ile gündemi değiştirme çabasında olan CHP için aynı şeyi düşünemeyiz. Tecavüz ve taciz suçlularını korumak daha üst makamlara atamak şüphesiz toplumsal birlik ve beraberliği dinamitlemekten başka bir şey ifade etmez. Bir örnek verecek olursak CHP’yi karıştıran taciz ve tecavüz skandalında hemen hemen her gün yeni son dakika gelişmeleri yaşanmaya devam ediyor. Şişli Belediyesi’nde eski Başkan Yardımcısı U.G.Y.’nin cinsel saldırısına uğrayan Z.A. eşiyle birlikte Kod 29’dan kovulmuş. CHP’li Şişli Belediyesi içerisinde taciz sonrası yaşanan bu son dakika skandalı yargıya taşınınca Kod 29’un neden verildiği sorusunu bakın nasıl cevapladılar! Sosyal Güvenlik Kurumu’na evrak dökümü almak için başvurduğunda ise iş akdinin 29 numaralı kodla tanımlanan “yüz kızartıcı suç” gerekçesiyle feshedildiğini öğrendi. Neticede mağdure ve eşi ile yapılan anlaşmada şikayeti geri alması sonrasında Kod 29’un yanlışlıkla verildiğini belirtip Kod 4 ile ayrılmasını sağladılar. Tecavüzcü ise terfi ederek Sarıyer Belediyesi’nde Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalışmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 11 Aralık’ta AK Parti İl Başkanları toplantısında CHP’deki taciz tecavüz hırsızlık furyalarının üstlerini örtmek maksadıyla seçimlerin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra uyduruk dosyalarla eski yönetimleri suçlama kampanyası başlattıklarını açıkladı. Erdoğan tacizci, tecavüzcü ve hırsızlık yapan ve bunları koruyanlar hesabını vereceklerini ifade ederek CHP teşkilatı ve belediyelerini de FETÖ ve PKK ile terör örgütleri mensupları ile doldurmanın hesabını da soracaklarını açıkladı. Türkiye’nin milli projelerini ve politikalarını adeta düşmana sufle verir gibi çarpıtıp kullanışa elverişli malzeme haline getirerek ortaya saçma ihanetinin de hesabını soracaklarını belitti. CHP yönetiminin canhıraş şekilde saldırdıkları konulara dikkat çeken Erdoğan şunları söyledi: “Savunma sanayisindeki tavırlarına bir dikkat edin. İHA ve SİHA’lara, tank projemize saldırıyorlar. Doğu Akdeniz’deki, Karadeniz’deki hidrokarbon faaliyetlerimize saldırıyorlar. Milletimizin asla şunu akıllarından çıkarmamalarını istiyoruz. Savunma sanayimize saldırılar masum değildir. Alçakça ve sinsice bir plan vardır. Başka devletler adına yürütülen bir beşinci kol faaliyetidir. Milletimiz bu defa CHP’nin ülkemizi yarım asır geri götürmesine izin vermeyecek.’’

Beşinci kol faaliyeti ve bilgisiz bir gençlik, sadakatsiz bireyler, fizyolojik ve psikolojik açıdan rahatsız bir toplum yaratmayı amaçlamaktadır. Bu faaliyet propaganda çalışmalarından farklı olarak yapılan tüm casusluk, sabotaj ve istihbarat hareketleridir. Beşinci kol; fiilî müdahale ile ele geçirilemeyen bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevî etkiye maruz bırakmak suretiyle müdahaleye uygun hale getirmek ya da fiilî savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevî yıkıcı çalışmadır.