|
Fadime Şahin’in 2018 versiyonu mu?

Türkiye’nin darbeler tarihinde 28 Şubat, diğer darbelerle kıyaslandığında birçok açıdan ayrı bir öneme sahiptir. 28 Şubat’ın yakın tarihimizde yaşanması, darbenin arkasındaki azmettirici küresel güçler ABD ve İsrail’in net bir şekilde tespiti, BÇG üzerinden ordu içinde illegal bir şekilde örgütlenen darbecilerin deşifre edilerek üst düzey askerlerden oluşan 21 darbecinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması, Cumhuriyet tarihimizde ilklere işaret ediyor. 28 Şubat’ta Türkiye’yi hedef alan Küresel Finans Çetesi (Faiz Lobisi ) ekonomik saldırılarda başarılı olmuş, ekonomi üzerinden bu süreçte Türkiye’ye diz çöktürülmüştü. Ancak 2002 yılında AK Parti’nin iktidar olması sonrasında türban ve inanç özgürlüğü önündeki engellerin demokratik reformlarla ortadan kaldırılması, demokrasi insan hakları ve özgürlükler konusunda yaşanan pozitif gelişmeler 28 Şubat’ın Türkiye’de “akim kalmasına” neden olmuştur. TSK ve polis dahil olmak üzere kamuda ve özel işyerlerinde türbanın serbest bırakılması darbelere zemin ve meşruiyet sağlayan 35’inci maddenin ortadan kaldırılması parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (Başkanlık) geçilmesi küresel bir saldırı olan 28 Şubatçı darbecilerin ve azmettirici dış güçlerin Türkiye’de başarısız olmalarının ana nedenleriydi.

Yaşanan demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusundaki pozitif gelişmeler karşısında Avrupa’da tam anlamıyla Müslümanlara karşı insan haklarına aykırı olarak türban ve inanç özgürlüklerini özel iş yerlerinde dahi yasaklayan Ortaçağ Avrupası’nın Engizisyon dönemi yaşanmaktaydı. Avrupa Adalet Divanı’nın inanç özgürlüğünü kısıtlayacak son kararıyla başörtüsü yasağını neredeyse tüm Avrupa’da kamu ve özel işyerlerinde uygulanma tehdidi ile karşı karşıya bırakması global 28 Şubat’a işaret etmektedir. Özel işyerlerine türbanlı çalışanlar için inanılmaz yaptırım yetkileri verilmiştir. Maaş kesme ve belli bir süre sonunda tazminatsız işten çıkarma vs. Türkiye’de başta TSK ve Emniyet olmak üzere türbanın serbest bırakılması global 28 Şubat’ı tüm Müslüman ülkelerde uygulamak isteyen küresel çete tarafından, diğer Müslüman ülkelere örnek olması nedeniyle Türkiye uzun bir zamandan itibaren yeniden hedefe alınmış görünmektedir. Küresel çete tarafından aleni veya örtülü olarak desteklenen cemaat ve tarikatlarla bir ilgisi olmayan FETÖ, Kuytul, Adnan Hocacılar gibi dini istismar eden sapkın suç örgütleri üzerinden diğer cemaat veya tarikatlar huzursuz edilmek istenmektedirler. Tüm cemaat ve tarikatlara operasyon yapılacağına yönelik asparagas uydurma haberler bu amaçla gündeme getirilmeye çalışılmaktadır. Türkiye içinde Laik-Antilaik, Türk-Kürt, Alevi-Sünni kamplaşma ve kutuplaşması yaratılmak amacıyla Türkiye içinde gerilim yaratacak algı operasyonları 28 Şubat yöntem ve taktiklerinin günümüz konjonktürüne adapte edilmek suretiyle devreye sokulma faaliyetlerine hız kazandırılarak devam edilmektedir.

28 Şubat’ta REFAH-YOL iktidarının yıkılmasında önemli rol oynayan Genelkurmay Psikolojik Harp (Harekât) ünitelerinin jargon ve tekniğiyle tezgahlanan kurmaca kumpas veya algı operasyonlarının 2018 versiyonları için düğmeye basılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Hatırlanacağı gibi 28 Şubat Süreci’nde darbecilerin irtica tehdidini haklı çıkarmak için kurguladıkları tarikat lideri gibi gösterilen Ali Kalkancı ve türbanlı Fadime Şahin senaryo gereği aynı evde basılmışlardı. 28 Şubat davasına bakan mahkeme, kararında Fadime Şahin’in telekız olduğunu Ali Kalkancı’nın ise alkolik bir kişi olduğunu tespit etmişti. Ayrıca Aczmendi rolü yapanların yüzde 40’ı sivil görünümlü askerlerdi. Müslüm Gündüz ise jandarmanın askeri istihbaratında görevli bir astsubaydı.

ANITKABİR’DE ATATÜRK’E HAKARET EDEN SAFİYE İNCİ PROVOKATÖR MÜ?

Anıtkabirde çektiği videoda çarşaflı ancak aşırı makyajlı bir genç kız Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınarak mahkemece tutuklanmıştı. Safiye İnci, Fadime Şahin’in 2018 versiyonu bir provokatör mü? Tıpkı Gezi Parkı kalkışmasında müftü eşi olduğunu, 5 vakit namaz kıldığını iddia ederek Başbakan Erdoğan’ı istifaya davet eden Gül Taşlı Cenal adlı kadının CHP’li olduğunun ortaya çıkması örneğinde olduğu gibi CHP veya FETÖ ile bir ilişkisi var mı? Zira bu kez yapılan provokasyon yerel seçimlere gidildiği bir süreçte açıkça Başkan Erdoğan ve AK Parti’yi hedef alıyor. Safiye İnci Atatürk’e ağır sözlerle hakaret ederken Başkan Erdoğan hakkında övücü sözler söylüyor. Ortaya çıkan durumda Başkan Erdoğan ve AK Partilileri Atatürk düşmanı göstermeyi amaçlayan FETÖVARİ bir provokasyon ile karşı karşıya kalındığının ipuçları gözler önüne seriliyor. Sosyal medyada olayı büyüten ve videoyu hızla dolaşıma sokanların ağırlıklı FETÖ hesapları olması Atatürk ile Erdoğan’ı kıyaslayıp Erdoğan’ı daha büyük bir lider olarak lanse edip, ondan “Tayyip” diye söz etmesi, Atatürk’e hakaret ederken kullandığı argo cümleler acaba ile kurduğumuz şüpheleri doruk noktasına çıkarıyor.

Global 28 Şubat’ı Türkiye’ye yeniden getirme çabaları artık umutsuz bir vaka. Ancak su uyur düşman uyumaz atasözünün işaret ettiği gibi her daim küresel vesayet çetesi ve içimizdeki 28 Şubatçılara karşı uyanık olmamız da şart!

#Fadime Şahin
#Safiye İnci
6 yıl önce
Fadime Şahin’in 2018 versiyonu mu?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler