|
Kongre baskını ABD gayri nizamı harp unsurları tarafından mı yönetildi?

ABD Başkanı Biden 20 Ocak’ta resmen ABD Başkanı olarak yemin ederek görevine başlayacak. Biden’in yeni görevi dışında Amerikan derin devletinin önemli bir üyesi sıfatı da olduğunu da unutmamak gerekir. Bu iki önemli görevin verdiği güven patlaması ile olacak Biden Başkanlık görevini teslim almadan önce Pentagon ve ABD derin devletinin Ortadoğu’da bilhassa İran politikaları üzerinde farklı görüşler öne sürmüştü. Biden Obama döneminin Başkan Yardımcısı olarak bu politikaları devam ettireceğinin işaretlerini seçilmeden önce ve seçim sonrasında da vermişti. Hatta yardımcısı Kamala Harris ile birlikte Filistin Devlet Başkanı ve diğer üst yetkililere, Trump kadar Netanyahu’nun izinden çok fazla gitmeyecekleri sözünü bile vermişlerdi. Pentagon ve ABD derin devleti, Biden’in İran yanlısı açıklamalarına İran’ın nükleer programının kilit isimlerinden Muhsin Fahrizade’yi bir terör saldırısında öldürerek cevap vermişlerdi. Saldırı MOSSAD tarafından gerçekleştirilmişti. Netanyahu’nun bu saldırıyı kabul etmesi enteresan bir gelişmeydi. Zira 3 Kasım’da ABD seçimlerini Biden’in kazanması üzerine 26.11.2020 tarihinde Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz kıyısındaki Neom kentinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında gerçekleşen gizli görüşmede Körfez çetesi ile ilgili önemli kararlar alındı. ABD’de Joe Biden yönetimi ve İran’a karşı ortak bir cephenin kurulmasının tartışıldığı belirtildi. Gizli görüşmede Türkiye’nin yanısıra ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden yönetimine karşı ortak politikalar geliştirilmesi de ele alındı. Suud tarafından Biden yönetiminin halihazırda İran’la yeni bir nükleer anlaşmaya hazırlandığı belirtilerek bu konuda alınması gereken tedbirler tartışıldı. Şüphesiz bu görüşmeler Pentagon ve ABD derin devletinin bilgisi dahilindeydi. Biden’in Muhsin Fahrizade suikastı ile verilen mesajı anlamaması veya es geçmesi Biden’in 20 Ocak’ta Başkanlık görevini Trump’tan almadan önce Amerika’da önemli gelişmeler olacağı, ordunun yönetime el koyarak Biden’i göreve başlatmayacakları Amerika kamuoyunda bile konuşulur hale gelmişti. Yıllarca hedef koydukları ülkelerde darbelere zemin hazırlayan ABD’de bu kez yeni seçilmiş Biden’e karşı Başkanlık görevini devir almadan bir darbe hazırlığı söz konusuydu. Üstelik Bu darbe girişimi Biden’in övgüyle bahsettiği Gayri Nizami Harp unsurlarını yöneten birimlerin sorumlularınca yönetilecekti. Gerçekten Amerika tarihinde gerçekleşmemiş olaylar bir biri ardına sıralanıyor. Aslında göründüğü kadarıyla ABD derin devletinin darbe girişimi gibi gösterip Biden’i dizginlediği ve ipleri tamamen ele aldığı mizansen bir olay ile karşı karşıyayız. Trump ve ABD’deki gayri nizamı harp unsurlarını devreye sokan geçmişte Pentagon’da Haber alma Dairesi Başkanlığı yapmış emekli Korgeneral Michael Flynn’dı. Analizlerime göre ABD derin devletinin mizansen darbe olayından Trump ve Flynn’nın haberdar olduklarını sanmıyorum. ABD derin devletinin geçmişte kendi başkanlarını bile katlettiğini düşünürsek bu mizansen darbe olayı Biden için sadece ikaz mahiyetindeydi. Trump seçimi kaybetmenin verdiği öfkeyle ordunun kendisini tekrar ABD Başkanlığı’na oturtacağına inanmış olabilir. Bu konuya inanan yalnızca Trump değildi. Aralarında hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin bulunduğu 10 eski Savunma Bakanı, ortak kaleme aldıkları ve Washington Post gazetesinde yayınlanan bildiride “Amerikan silahlı kuvvetlerini seçimlerle ilgili anlaşmazlıkların çözümüne dahil etme çabaları bizi tehlikenin, hukuksuzluğun ve anayasa ihlalinin hakim olduğu bir ortama sürükler. Bu gibi adımları yönlendiren ya da gerçekleştiren sivil ve askeri yetkililer, cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmak dahil, atacakları adımların ülkemiz üzerinde etkili olacağı ciddi sonuçlardan sorumlu tutulur” şeklinde Trump’a bir ültimatom vermişlerdi. Bu olaydan sonra Trump olaylara katılanların evlerine dönmelerini istemişti. Eğer Trump bu konuda geri adım atmasaydı ABD derin devleti açık bir darbe ile karşılaşabilirdi. Trump ABD derin devletinin eylemi durdur uyarılarına kulak asıp asmadığı, bu nedenle Savunma Bakanlarının Trump’u uyaran bir ültimatom mu hazırladıkları, yoksa Trump’u uyaran ültimatomunun da ABD derin devletinin mizansen darbe girişiminin bir halkası olup olmadığını asla öğrenemeyeceğiz sanırım.

28 Şubat süreci öncesinde cunta tarafından görevden alınmam için Sayın Çiller’e yapılan baskı neticesi New York’a görevli olarak gönderilmiştim. Görev sürem 3 aydı. Bu süre içinde önemli bir göreve getirilecektim. Ancak bilindiği gibi ben Amerika’da iken REFAH-YOL iktidarı cunta tarafından düşürülmüştü. Darbeciler tarafından Başbakanlığa atanan Mesut Yılmaz benim için “Ya gelecek ya gelecek” açıklamasını yapıyordu. O yıllarda New York’tan Türkiye’ye haftada iki uçak kalkıyordu. Ben zaten Türkiye’ye gelen ilk uçakta yer ayırtmıştım. Sayın Yılmaz hayatını kaybettiği için içimden gelen aleyhteki sözleri yutuyorum. Ancak Cunta ile işbirliğini demokrasiye yaptığı ihaneti unutamıyorum. O yıllarda New York’ta kaldığım süre içinde birçok Türk vatandaşı ile tanışmıştım. Bir tesadüf olarak Ankara’da yanıma gelen bu vatandaşımızdan biri, Amerika’da Trump yanlılarının silahlandıklarını ordunun kendilerini desteklediklerini Biden’in göreve başlatılmayacağını bana söylemişti. 2-3 hafta önce katıldığım BNN Türk televizyonunda bu konuyu detaylarına girmeden açıklamıştım.

Amerika içindeki legal ve illegal güçler arasında yaşanan bu iç savaş inşallah bu haydut ve cinayet şebekesini tarihin karanlıklarına gömecek olayların başlangıcına işaret eder!

#ABD
#Joe Biden
#Donald Trump
3 yıl önce
Kongre baskını ABD gayri nizamı harp unsurları tarafından mı yönetildi?
Kıyamet alametleri
Gardırop Müslümanlığı"na niye itiraz etmiyoruz?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar