Yazıcıoğlu’nun bulunduğu helikopterin havada FETÖ’cü pilotların kullandığı F 16 ve F1 savaş uçaklarının yarattığı Türbülans ile düşürülmesi sonrasında Yazıcıoğlu’nun çok ağır yaralı olarak helikopter enkazından çıktığı düşen helikopterde bulunan İHA muhabiri İsmail Güneş’in 112 acil servisi telefonla araması sonrası yapılan konuşmalardan anlaşılmaktadır. Gazeteci İsmail Güneş bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il başkanı Erhan Üstündağ’ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya, ne de pilot Kaya İstektepe’den ses geldiğini, Muhsin Yazıcıoğlu’nu ise göremediğini beyan etmiştir. İsmail Güneş helikopter düştükten dört saat sonra kırık bacak ve kaburga ile 500-600 metre tek başına aşağı inmesi imkansız görünüyor. Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde Güneş’e yapılan harici muayenede, kırık çene ile 112 servisi ile 27 dakika nasıl konuştuğu tartışma konusu olurken konuyla ilgili şüpheler üzerine özel yetkili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı bilirkişi heyeti kurmuştu. Gazeteci İsmail Güneş’in düşen helikopter içinde yaptığı konuşmalar Yazıcıoğlunu ortadan kaldırdığını düşünen FETÖ için soğuk bir duş etkisi yaratmıştı. FETÖ tarafından Yazıcıoğlu sağ kurtuldu hastaneye götürülüyor yalanı ile helikopter enkazına ulaşılmasını engelleyen TSK’ya sızmış FETÖ ve Avrupa Gladyosuna ait iki helikopter kısa süre içinde düşen helikopterin enkazına ulaşmış bir ekip helikopter içindeki kara kutu diyebileceğimiz iki teknik parçaları sökerken diğer grup Yazıcıoğlu’nu ve gazeteci İsmail’i helikopter enkazından çıkararak işkence ile öldürmüş veya donmaya terk etmişler sanırım. Ancak gazeteci İsmail’in çenesi kırılmadan önce bir kez daha Yazıcıoğlu helikopterde mi sorusuna İsmail Güneş bu kez helikopterde ancak ölü cevabı verdirildikten sonra İsmail’de Yazıcıoğlu ile aynı kaderi paylaştı sanırım.
Yazıcıoğlu’nun suikastı sonrasında yeni soruşturmada ifade veren itirafçı, 2015 yılında FETÖ’ye yönelik operasyonların başlamasının ardından avukat M. A’nın, Muhsin Yazıcıoğlu olayıyla ilgili bir flash belleğin kendisinde bulunduğunu açıkladığını söyledi. Soruşturmaya itiraflarıyla yeni boyut kazandıran Kağan kod adlı itirafçı, Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmesi üzerine bölgeye sevk edilen arama-kurtarma timindeki astsubay Aydın Özsıcak ve Yarbay Davut Uçum’un avukatlığını yapan M. A.’nın Fetullah Gülen’i ABD’de ziyarete gittiğini açıkladı. Muhtemelen Yazıcıoğlu suikastını çözecek kaset için çağrılmıştı. İtirafçı Kod Kağan: ‘M. A.’ya ziyaretin nasıl geçtiğini sorduğunda; M. A, özel odada ağırlandığını, kendisine ikramlarda bulunulduğunu, Gülen’in kendilerini kahraman olarak lanse edip, ‘Sizler birer aslansınız’ diyerek namaz takkesi hediye ettiğini söyledi’ dediğini beyan etmişti.
FETÖ elebaşı Gülen Yazıcıoğlu’nun ölümüne neden bu kadar çok sevinmişti? Bunun iki nedeni vardı sanırım.
İlki Yazıcıoğlunu öldürme emri PENTAGON, MOSSAD ve İngiliz istihbarat birimlerinin ortak kararı ile FETÖ elebaşına iletilmişti. Yazıcıoğlu, ölümünden yaklaşık 7 ay önce İngiltere Lordlar Kamarasında yaklaşık 40 dakika konuşmuştu. İngiltere’nin derin yapısı olarak bilinen Avam kamarasında da konuşması talep edilince Türkiye aleyhine sorulacağı istihbaratı alınınca AVAM kamarasında konuşulmasından vaz geçilmişti. Diğer bir konu da Yazıcıoğlu 28 Şubat döneminde cemaat olarak adlandırılan FETÖ terör örgütüne 340 bin kişinin katıldığını iddia ederek iktidarı uyarıyordu.
2009’da Muhsin Yazıcıoğlu’nun içerisinde bulunduğu helikopterin kırıma uğraması sonucu Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği olay, FETÖ’nün gizli haberleşme ağı ByLock’ta çıkan örgüt imamları arasındaki yazışmalarla da yeni bir boyut kazanarak Yazıcıoğlu suikastı Bylock konuşmalarına yansıyordu. FETÖ’nün son dakika verilerine yansıyan yeni ByLock konuşmaları şöyle:
Elazığ İl İmamı Mehmet D. “Benim başıma Yazıcıoğlu hadisesi gelince, hemen İzmir’e gittim. Barbaros abiyle görüştüm. O büyüğümüzle görüştü. İstanbul’da heyet toplandı. Öğlen El Aziz’e geldim noktayı koyduk. Tereyağından kıl çeker gibi iş halloldu. Amerika’ya gittiğimde büyüğümüz, sürecin en sıkıntılı hadisesiydi, dedi. Doğru yerle istişare. Bizim abilere kalsak ne var ki dedi bazıları. Hızlı hareket edilemedi bana göre.
Yazıcıoğlu suikastı ancak bu kadar itiraf edilir ne dersiniz?
