TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu"nun CHP"li üyesi İzmir Milletvekili Erdal Aksünger 1 Nisan"da Akşam gazetesine bir açıklama yaptı. Aksünger ABD gizli servisi CIA"nın, TBMM yakınında bir askeri tesisten, dinleme faaliyeti gerçekleştirdiğini ileri sürdü. Normalde kıyamet koparması gereken bu açıklama nedense kimsenin dikkatini çekmedi.
Aksünger Ankara, İnönü Bulvarı"nda yüksek güvenlikli tesiste yürütülen dinleme faaliyetinin başında ABD"li bir albayın olduğunu iddia etti ve tesis çevresinde CIA ajanlarının "cirit" attığını da öne sürdü. Tesisin üzerinde herhangi bir levha olmadığını söyleyen Aksünger bu konuyu muhataplarına, yani Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı"na, Jandarma İstihbarat"a ve MİT"e sormuş ama olumlu ya da olumsuz bir cevap alamamış.
Bir kere baştan söyleyelim ki, dinleme olayı doğru. İsteyen istediği kadar inkâr etsin CIA, Meclis yakınlarından istediğini dinliyor. Bu işi CIA yönetse gibi gözükse de işin içinde başkaları da var. CIA bu dinlemeyi 1978 yılında geçen bir yasayla kısa adı NSA olan Ulusal Güvenlik Teşkilatı (National Security Agency) adına yapıyor.
ABD"de CIA, FBI ve diğer bütün yan istihbarat kuruluşları dinleme yapar. Verilerin hepsi NSA"e aktarılır, çünkü tepe istihbarat merkezi orasıdır. NSA toplanan istihbaratın ne anlama geldiğini yorumlar. 1978 yılında Kongre Foreign Intelligence Surveillance Act (FISA), yani Yabancı İstihbarat İzleme Yasası"nı geçirdi. NSA"nin ne yapıp yapamayacağı bu yasayla belirlendi. NSA"e bu yasayla geniş imkânlar sunuldu. NSA kafasına göre istediği dinlemeyi yapmaya başladı.
1990"lı yılların sonu itibariyle derin kulak Echelon sistemi devreye girdi. Bu sistem tam ABD"nin istediği bir sistemi içeriyordu. Özel şifreleme ve kodlarla istenilen kişi ve kurumlar bırakın dinlemeyi rahatlıkla izlenebiliyordu.
2000"li yıllarda CIA kendisine hizmet eden Özel Harp Dairesi içindeki adamları sayesinde bu sistemi Ankara"nın göbeğine kurdu. Elbette CIA bu dinlemeyi tek başına yapmıyor. Pentagon"da bu iş için özel eğitim almış askerler var. Ulusal Güvenlik Teşkilatı"nda özel eğitim almış bilgisayar uzmanları var.
Altını çizmekte fayda var. CIA bu dinlemeyi Türkiye"deki taşeronlarıyla beraber yapıyor. Bazen taşeronların istediği dinlemeler de bu tesisler üzerinden yapılıyor. Hatırlarsanız 2010 yılında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Arslan Güner"in İsrail"den aldırdığı cihazlarla iki bin kişiyi dinlettiği iddia edilmişti. Genelkurmay da o cihazların yurtdışı dinlemeleri için olduğunu söylemişti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ise sadece MİT, Emniyet ve Jandarma"nın dinleme yetkisi olduğunu açıklamıştı.
Nedense TİB ve onun üst kuruluşu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) CIA"nin yaptığı dinlemelerle ilgili hiçbir açıklama yapmıyor.
Gerçi yasadışı ve özellikle Echelon"la yapılan dinlemeleri, hele hele işin içinde Amerikalılar varsa tespit etmek mümkün değil. Tespit edilse de yapılacak bir şey yok. Yıllardır adamlar dinleme yapıyor, kimsenin sesinin çıktığı yok.
Amerika"nın elinde geniş kaset yelpazesi var. Kimleri dinlediler, hangi belgelere haizler o detayları umarım gerekli mecralar biliyordur. Yoksa ortada vahim bir durum var demektir. Biz gene de yetkililere şu soruları soralım:
Bu dinmeler yasal değil gibi duruyor. O zaman CIA kim adına, niçin ve kaç yıldır dinleme yapıyor?
Bizim istihbaratımızın bu dinlemelerden haberi var mı? Varsa karşı tedbir olarak ne yapıyor?
CIA"nin bu dinlemeleriyle devletin bekâsı tehlikeye girmiyor mu?
CIA"nin bu dinlemelerine Genelkurmay, MİT ve Emniyet içinden yardım eden personel var mı?
Bu soruların cevabı ortaya çıkınca mesele aydınlanır. Yok NATO konsepti gereği üzeri kapatılırsa vay halimize. Son bir not… Başbakan Erdoğan"ı dinleyenler bunlar mı diye aklınıza gelebilir… Hayır, Başbakan"ın odasına özel yapım böcek başkalarının işi. Zamanı gelince o detaylar da yazılır.
http://www.washingtonpost.com/wp-srv/WPcap/1999-11/14/019r-111499-idx.html
