İlâhiyatlı olmama rağmen, gaybî konularda pek konuşmam, kıyamet alâmeti gibi konulara girmem buna mukabil, uzun süredir FETÖ'nün itikadını ve ahlâkını incelerken çıkardığım sonuç, bu yapının bütünüyle kıyamet alâmeti olduğu yönünde, zira bu denli büyük ahlâki çöküntüyü izah edecek rasyonel bir kavram yok, bunu ancak metafizik, teolojik bilgi ile açıklayabiliyorum.
Bir ülkenin muhalefet partisi yürüyebilir, yer yer sert bir muhalif dil seçebilir, sorun muhalefetin yürümesinde değil "ne için" yürüdüğüyle alâkalı... Maalesef heder edilmiş muhalefet, kendi rızası ile kendi iddialarının tam aksi istikamette yürüyen bir yapının üfürmeleriyle yürüyor. İşte problem tam olarak buradadır.
Enis Berberoğlu’nu mahkûm ettiren MİT TIR'ları olayını kısaca ifade etmek gerekirse mevzuyu şu ifadeler ile özetleyebilirim: MİT TIR'ları kumpası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Lahey'e göndermenin planıydı, zaten TIR’ları durduran Albay Özkan Çokay’ın avukatı da şöyle bir itirafta bulunmuştu: “TIR olayı, Lahey’e gidecek." Meseleyi daha detaylı okumak isteyenler için:
MİT TIR'ları olayındaki ihanet silsilesi [1]
MİT TIR'ları olayındaki ihanet silsilesi [2]
Ana muhalefetimiz, muhalefet etmek yerine maalesef tarihimizin en büyük terör örgütünün çıkarına hizmet etmiş bir isim için yürüyor, bunun anlaşılabilir, kabul edilebilir bir yanı var mı?
15 Temmuz Darbesi'nin yıldönümünde, şehit âilelerinin acısı tazelenmişken, isterseniz fîzana, isterseniz Pensilvanya'ya kadar yürüyün ama canımız dâhil birçok şeyimizi borçlu olduğumuz şehitlerimizi, FETÖ'ye desteğe varan bir form almaya teşne yürüyüşünüze âlet etmeyin.