|
HDP, şartları mı olgunlaştırıyor?
HDP, barajı geçemezsek kan akar diyordu, Van'da musluklardan kan akıtıyordu, nihayet barajı geçtiler ama akmayan kan akmaya başladı.

Önce Cemil Bayık silahlanın çağrısı yaptı. PKK, bu emre itaat ederek TIR kundaklamaya başladı…

Ve Suruç'taki bombalı saldırıda gencecik çocukları kaybedişimiz üzerinden ülke kaos ortamı haline getirildi.

Aynı gün PKK'li bir itirafçı Diyarbekir mitingine bombayı PKK'nin koyduğunu iddia etti.

HDP'nin Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Suruç öncesi ve sonrası insanları galeyana getirecek her türlü ifadeyi kullandı:

Yüksekdağ sırtını teröre dayadığını açıkladı, Demirtaş silahlanmaya davet etti.

PKK, 2 polisi infaz şekliyle şehid etti.

PKK, yolda izde rastladığı sakallı insanları DAEŞ'çi ithamıyla infaz etmeye başladı.

Aynı şekilde birkaç PKK'li bu infazlar üzerine öldürüldü.

Suruç henüz aydınlanmamışken, akla gelen cevaplanmamış sorular sıraya dizildi:

-Teröriste ait olduğu söylenen kimlik neden olaydan bir gün sonra Dicle Haber Ajansı elinde ortaya çıktı? Ucuz ABD polisiyelerinde bile olay yerine bırakılan kimlik bariz kumpastır.

-Suruç gibi kritik bir yerde kameralar niçin çalışmıyordu?

-Suruç Belediyesi, polisin arama yapalım teklifini neden geri çevirdi ve neden patlama alanında hiç HDP'li yetkili yoktu?

Bu sorulara verilen cevaplara bakalım, dalga geçer gibi verilen cevaplara:

Selahattin Demirtaş: “Hepimiz öleceğiz, üzme kendini.”

Figen Yüksekdağ: “Hepimizin ölmesini istiyorsunuz.”

Bunlarla birlikte, Sırrı Süreyya Önder'e geldi dalga geçme sırası: “İzleme heyeti olsaydı, Apo silahsızlanma için tarih verecekti.” demek karşımızda onca emeğe rağmen, barışa oldukça yakın olunan bir noktada, barışın ve çözümün tarafı ve muhatabı olan HDP'nin yalnızca bir izleme heyeti eksikliği silahlanmasına sebep olabiliyormuş, Allah aşkına bu hale gelmiş bir muhatap ile çözüm yürütmek mümkün müdür?

12 Eylül 1980 Darbesi sonrası, dönemin II. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel vahim bir açıklamaya imza atmıştı: “Darbeyi bir yıl önce planlamıştık. Ama şartların olgunlaşmasını bekledik.”

Şartlar nasıl olgunlaşır?

Kendi mitingine bir bomba koyarsın, Suruç'ta senden farkı olmayan bir terör örgütü gencecik çocukları katleder, eşkıya şehre iner, bir PKK'li, bir DAEŞ'çi (?) infaz edilir, sivilleri silaha davet edersin, siviller birbirlerine kurşun sıkmaya başlar, sen havaya bakar ve ıslık çalmaya devam edersin… İşte böylelikle şartlar olgunlaşır, çünkü sen olgunlaştırırsın, terörüne meşru bir zemin ararsın, PKK'nin bir terör örgütü olduğunu bilmiyormuşuzcasına, PKK'yi “medya” eliyle sevimli, sempatik ve kahramanlardan oluşan bir hareket olarak tanımlarsın, silaha davet eden Demirtaş'a “altın çocuk” muamelesi yaparsın, sudan bahaneler ile durmuş kanı akıtmaya başlarsın, tam işine yarayacak senin gibi bir terör örgütüne ihtiyaç vardır, o da hazırdır: DAEŞ. Senin yaptığını, şartları nasıl olgunlaştırdığını, oynadığın oyunu deşifre edenler hemen DAEŞ'çilikle suçlarsın, çünkü düşmanlığını örtmek için bir düşmana ihtiyacın vardır, ne hazin ki o da hazırdır. Tahrikkâr konuşursun, provokatif dil seçersin, öfke tavan yapar akl-ı selim yitirilir, rüzgâr eser, fırtına biçersin.

Tabi birileri şartları olgunlaştırırken olan Mehmet ile Amed'e olur, Mehmet ile Amed'in analarına olur, ama senin de şartların olgunlaşmıştır. Sana Mehmet ile Amed'in kanı, analarının acısı lazımdır

Samimiyetle merak ediyorum, bu öfke harbi, bu kaos, bu kutuplaşma nedeniyle mutlu musun? Ya da şöyle sorayım: Hiç mutlu oldun mu ya da mutlu etmeyi denedin mi? Neden hayatında böyle bir seçenek olmadığına dair daha çok düşünmen gerekiyor, çünkü senin yüzünden bugün hepimiz olabildiğince mutsuzuz. Al olgunlaştırdığın şartlarını onlarla birlikte yerin dibine gir lütfen.

HDP ve PKK'nin elbirliği ile sona erdirdiği Çözüm Süreci adına çok üzgünüm, her şeye rağmen Kürt vatandaşlarımızın bu ülkede eşit şartlara ve haklara sahip olacağına inancım tam, kendilerinin HDP ve PKK ile aralarına mesafe koymaları gereğine inanıyorum zira HDP bugün, dün “güya halkı için darbe yaptığını iddia eden ve şartları olgunlaştıran” celladının rolünü üstlenmiştir, mesele bundan sonra bunu görüp ona göre davranmak yahut davranmamak tercihinde düğümlenmiştir ve bu tercihe göre o düğüm çözülecektir.
#cemile bayraktar
#cemile bayraktar yazı
#yeni şafak yazar
9 yıl önce
HDP, şartları mı olgunlaştırıyor?
Türkiye’nin İslâmî kesimleri intiharın eşiğine sürükleniyor (2)
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’