|
İran Muhipleri Cemiyeti
Wikileaks kaynağından sızdırılan belgelerden birine göre İran, Beşşar Esed'den PKK ile stratejik ittifak yapmasını istedi. Belgeye göre; Suriye'deki rejim düşmesin diye Suriye'de bilfiil savaşan İran, Türkiye'ye karşı Esed'in PKK kartını kullanması için baskı yaptı. Esed'in bu önerilerin ardından PKK ile masaya oturduğu da mevcut iddialar arasında.

Bu iddialar akabinde, PKK'nin Suruç'u bahane ederek yeniden kan dökmeye başladığını düşünürsek aslında bu iddialar iddia olmaktan ziyade gerçek olmaya yaklaşıyor gibi…

Beşşar Esed, Suriye'de babasından devraldığı diktatörlüğü devam ettirirken Suriye halkının bu diktatöre karşı bir devrim süreci başlatması sonrasında, Türkiye olması gerektiği gibi Suriye'deki diktatör rejime karşı cephe aldı, bu cephe akabinde Türkiye'ye karşı birçok cephe açıldı…

Türkiye karşıtı cepheler…

CHP, İran ile birlikte olup Türkiye'ye düşmanlık güden Esed Rejimi ile yan yana fotoğraf çektirdi. Esed gibi kimyasal silah dahi kullanmaktan çekinmeyen bir zalimin safında yer aldı.

Oysa aynı CHP, Türkiye'de yıllar yılı İran aleyhtarlığı yapmış, bugün Ak Parti'nin de çoğunluğunu oluşturan Türkiyeli Müslüman dindar kesime “yobazlık, mollalık, dincilik, vatan hainliği” damgası vurarak, İran'a gitmeleri gerektiğini vurgulamış, Türkiye'nin İran olmayacağının defaatle altını çizmişti. Ancak, Suriye gündemiyle birlikte İran'ın Türkiye şubesi olarak, Türkiye'de İran lehine çalıştı.

17-25 Aralık darbe girişimleri ile kendilerini ifşa etmekten çekinmeyen Paralel Örgüt, o dönem ve öncesinden başlayarak “Persi, Persi” diyerek İran karşıtı söylemin Türkiye'deki aziz savunucusu olmuştu. Oysa itikaden “takiyye, imam, mehdi” gibi konularda aşırı Şia'ya yakın bir itikada sahip idi kendileri. Bugün aynı İran karşıtı Paralel taifeye baktığımızda, Zaman gazetesinin “Eğer İran ile Türkiye karşı karşıya gelirse, Türkiye'ye karşı İran safında olurum.” diyen CHP'li Eren Erdem'i kendi kurdukları Karşı gazetesine bir dönem genel yayın yönetmeni yaptıklarını, Beşşar Esed'in silah sağlayıcısı Hashem Akkad ile dünür olduklarını görüyoruz. Esed'in direktifiyle el-Muhaberat ve Mihraç Ural'ın Reyhanlı'da 53 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan katliama ise MİT'in tüm uyarılarına kulak tıkayarak, katliamın yapılmasını sağlayan isimlerin Paralel Örgüt üyeleri olduğunu görüyoruz.

ABD, Irak'ı parçalayıp, Şii Maliki rejimine bıraktığında aslında ülkeyi bir nevi İran'a bıraktı. İran güdümlü Maliki yönetimi, Irak Kürdistan'ına göz açtırmadı. Bizim bugün yaşadığımız İran temelli sorunları daha önceden tecrübe etmiş olan Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, bu filmi daha evvelden görmüş olduğu için bölgedeki Kürtlerin ağabeyi rolü ve sorumluluğuyla hemen her durumda Türkiye'nin yanında yer aldı. PKK ve PYD'nin, İran ve Esed güdümlü, Türkiye karşıtı politikalarını bertaraf etme yoluna girdi. Hatta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Güçleri Batı Dicle Bölgesi Komutanı Zaim Ali, terör örgütü PKK'nin, bölgeden çekilmesini istedi.

Zira, Barzani de gayet iyi biliyor ki, hemen her gün Kürtleri siyasi suçlu kabul edip idam eden, kendi PKK'si PJAK ile çatışan İran, aynı zamanda Murat Karayılan'a duruma göre hamilik ediyor ve hatta Kandil bombalanınca Karayılan'ın soluğu İran'da aldığı iddia ediliyor. Cemil Bayık'ın ise Suriye'de olduğu… İran'da Kürtlere nefes aldırmayan İran yönetimi, Esed eliyle PKK'yi bir piyon gibi kullanıyor. Tuhaf olan şu ki, ne PKK ne de HDP bu gerçeği göremiyor, Türkiye'deki istikrarlı bir çözümü kanla baltalıyor.

HDP ve PKK'nin, Türkiyeli Kürtlerin tek temsilcisi olduğunu, Kürtlerin hakkını savunduğunu, demokrat olduklarını, barıştan yana olduklarını hepimizle dalga geçercesine iddia eden, bugün HDP ve PKK'nin gönüllü piyonu olduğu İran'ın piyonu olarak karşımıza çıkan Cumhuriyet gazetesi, Paralel Örgüt ve bir takım CHP'lilere İran'ın kendileriyle nasıl da dalga geçtiğini hatırlatmak da maalesef bize düşüyor.

HDP ve PKK, kendi cellatları olan Paralel Örgüt, İran, Esed ve Kemalistlerin işbirliği safında yer aldığı her an, Türkiye ve Çözüm karşıtı tavır aldığı her an, en büyük kötülüğü kendisine yapıyor, buna devam ettikçe hepimizin ama hepimizin zarar göreceğini hesaba katmıyor.

İstanbul'da kurulan, Esad karşıtı Suriye Ulusal Meclisi'nin üyelerinden biri olan Kürt lider Meşal Temo'nun öldürülmesi olayını Türkiye'nin yapmış olabileceğini söyleyen Müslim başkanlığındaki PYD'nin, Temo'yu alenen tehdit ettiği bölge halkınca da bilinen bir şeydi. Temo Suikastine tepki yürüyüşüne katılan oğul Faris Temo ise “Babamın öldürülmesi, Esed rejiminin tabutundaki son çividir.” demişti. Aynı PYD'nin, PKK, CHP, Paralel Örgüt ile ağız birliği içerisinde Türkiye'yi DAEŞ ile ilişkilendirmeye çalıştığı da malumunuz, bugün DAEŞ'i vuran Türkiye'yi… Aynı DAEŞ'in Rejim komutanları ile 28 Mayıs'ta Haseke el-Şeddadi bölgesinde bir gaz tesisinde görüşmesini, aynı DAEŞ'in Tel Abyad'ı çatışmasız ve sessizce PYD'ye bırakması gerçeğini de tüm yazdıklarıma ekleyince küçük ve kirli hesaplar için varlığına ve halkına ihanet edebilen, terör örgütleri ile ortak çalışan, bizzat teröre imza atan, her anlamda düşmanı olan İran'dan ve kirli işlerinden medet umanların kirli ittifaklarının resmi budur. Bu kir bir süre daha bize bulaşacaktır, lakin son tahlilde tarih hükmünü verecek, Batı'nın tüm kirli doğulu payandaları zamana, adalete ve hakikate yenilerek, hepsi topu üç-beş satırlık bir malumat olarak tarihin tozlu raflarına kaldırılacaktır, biiznillah.


#İran Muhipleri Cemiyeti
#Suriye Ulusal Meclisi
#Meşal Temo
#barzani
#Murat Karayılan
#pkk
#Wikileaks
9 yıl önce
İran Muhipleri Cemiyeti
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı