|
Hangisi tesadüf?

Kim Philby İngiliz istihbaratı MI6"nın 1960"larda iki numarasıydı. Alt kademelerden en tepeye kadar yükselmişti. Her insan gibi onun da zaafları vardı. Batı bloğunun kapitalist ve liberal dünyası Philby"e göre değildi. Ezelden beri kendisini bir komünist olarak görüyordu.

Soğuk Savaş döneminin kaotik şartlarında bu düşüncesini KGB"yle paylaşmıştı. Gönülden tutkuyla artık Ruslara çalışıyordu. İngilizlerin tepe noktadan dışarıya bilgi sızmasını öğrenmesi çok vakit almadı. Kim Philby tipik bir İngiliz oyunuyla kısa zamanda deşifre oldu.

Üst kademedekilerin bilgi sızdırması sonucu başına geleceklerin aksine, Philby öldürülmedi. Ruslar Philby"den yararlanmayı biliyorlardı. Batı"nın Orta Doğu ve Kafkaslara ilgisini bilen Ruslar, Philby"den bayağı bilgi almışlardı. Soğuk Savaş"ta Sovyetlerin uzun süre yıkılmamasında az da olsa Philby"nin payı vardı.

Sovyetlerin İngilizlerden bir adam devşirmesi Batı"nın çok hoşuna gitmedi. Bu sefer ABD ve İngiltere Rus istihbaratının içine adam sokmak için çok uğraştılar. 1970"lerin sonunda başardılar da. Herkes kim olduğunu merak ediyordu ve akla gelen ilk isim Sabah Gazetesi Yayın Yönetmeni Erdal Şafak"ın dediği gibi Mihail Gorbaçov"du. Bu konuda hâlâ tam bir netlik yok.

ABD Soğuk Savaş"tan sonra da boş durmadı. Sovyetler dağıldıktan sonra Rusya Özelleştirme Merkezi diye bir birim oluşturuldu. Buranın başına Anatoly Cubais getirildi. Vladimir Putin geçtiğimiz 26 Nisan"da basının sorularını cevaplarken Cubais"in CIA"ye çalıştığını söyledi. Cubais"in Harvard Üniversitesi mezunu iki danışmanı vardı, ikisi de CIA ajanıydı. Putin bu kişilerin adını vermedi ama biri ekonomist Andrei Shleifer, diğeri avukat Jonathan Hay"di. Shlefier ve Hay, Cubais"e danışmanlık yaparlarken görevi kötüye kullandıkları ve şahsi menfaat sağladıklarından ötürü ABD Federal Mahkemesi tarafından kendilerine 2 milyon Dolar"lık bir ceza kesildi. Aynı mahkeme Harvard Üniversitesi"ne ise 26.5 milyon Dolar ödemeye mahkum etti.

Putin"e göre Harvard Üniversitesi"nden birçok uzman Rusya"nın kaynaklarını bugünlerde adı oligarklar olarak anılan ve yurtdışında yaşayan Rus işadamlarıyla beraber talan etmişlerdi.

1990"lardaki Harvard Üniversitesi-Rusya ilişkisini inceleyen ve bu konuda kitaplar yazan Janine Wedel"e göre CIA"ye çalışan Harvardlı profesörler, Cubais ve diğer siyasi elitler üzerinden Rusya"nın Çeçenistan, Türki Cumhuriyetler ve Orta Doğu ülkelerindeki politikalarına da etki etmişti.

Rusya özelleştirmeler başlayıp liberal Batı bloğuna entegre olmaya çalışırken başı bir yandan da Çeçenistan"la ciddi dertteydi. Harvard Üniversitesi üzerinden Rusya"ya yerleşen ABD Çeçenlere her türlü desteği veriyordu.

Putin iktidara gelince işler değişti. Özelleştirme sırasında zengin olan ve soluğu özellikle İngiltere"de alan oligarklar efendilerine, yani ABD ve İngiltere"ye hizmet ediyorlardı. Putin neyin ne olduğunu biliyordu. 2000"li yıllarla eski gücüne dönen ve bunu hissettiren Rusya için artık intikam vaktiydi.

Putin gizli servisi harekete geçirdi. Eski adıyla KGB, şimdiki adıyla FSB içinde özel birimler kuruldu. Putin"e ve St Peteresburg Rusyası elitlerine göre Ruslara ihanet eden er ya da geç bunun bedelini ödemeliydi.

Önce İngiltere"ye yer etmiş ve önemli bir kısmı MI6"ya çalışan zengin oligarklar ve eski istihbaratçılara el atıldı. Alexander Perepilichnyy, German Garbuntsov, Alexandr Litvinenko, Boris Bezerovsky ortadan kaldırıldı. Mihail Hodorovski gibiler Sibirya"da sürgüne gönderildi.

Putin oligarklardan intikamı alınca rotayı gazetecilere çevirdi. Son yirmi yılda 349 Rus gazeteci öldürüldü. Bunların bir kısmı Rusya"nın Çeçenistan politikasını eleştiren isimlerdi. En ünlüsü sesi en çok çıkan Anna Politkovskaya"ydı.

Ve Putin yukarıda saydığım suikastlarla berabere Çeçen komutanları da unutmadı. İstanbul"a gelip yerleşen komutanlar Rusların açık hedefiydi. Şartların değişmesi, ABD-İngiltere"nin desteğini çekmesiyle Çeçen komutanların önemli bir kısmı öldürüldü. Bu isimlerin en önemlilerinden biri gerçek bir dava adamı olan Medet Ünlü"ydü. Eğer geçmişte Rusların ayağına basmış başka Çeçen komutan ya da direnişçiler varsa nerede olurlarsa olsunlar bilin ki Ruslar onları da öldürmeye teşebbüs edecektir.

Birbirlerine halkalar halinde bağlı olaylar silsilesinin 1990"larda kıvılcımını yakan Anatoly Cubais şimdi nerede dersiniz? 2.4 milyar Dolar"lık servetiyle kimi zaman Londra"da, kimi zaman New York"ta, bazen de Moskova"da keyfine bakıyor. Nasıl oldu da herkesi ortadan kaldıran Putin, Cubais"e dokunmadı? Hiçbiri tesadüf değil de, Cubais"te bir bit yeniği var.

Twitter.com/cemkucuk55

11 years ago
Hangisi tesadüf?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset