|
Ersümer, "Mavi Akım", "Rus lobisi"…

Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, açıklanan "Beyaz Enerji İddianamesi"nden sonra bir dakika hükümette kalabilir mi? Soruyu "kalmalı mı" diye sorarsanız, bir dakika kalmaması gerekir. Hiçbir demokratik ya da demokratik olmasından vazgeçtik "ciddi" bir ülkede kalamaz.

Bu, onun hukuken "suçlu" olduğu anlamına gelmez. Ancak, tartışmasız biçimde, bundan böyle "şaibeli" bir bakandır ve yargı süreci, üzerindeki "şaibe"yi temizleyene kadar "demokratik şıklık", Ersümer''in derhal istifasını gerektirir. Zaten bazı MHP''lilerin ve hatta diğer hükümet ortağı partilerin bazı milletvekillerinin de söylediği budur. "Meclis soruşturması" başlatıldığı anda, Ersümer istifa etmelidir.

Ersümer, bir süre önce hakkındaki "gensoru"nun Meclis''te reddedilmesinin altına sığınmamalıdır. Bir gensoru önergesinin, Meclis''te reddedilmesinin üzerinden bir yıl geçene dek tekrarlanması mümkün değil. Bu "prosedür avantajı"nın altına yatıp saklanmak, bir bakana yakışmaz. Ayrıca, böyle bir iddianame konusu olmuş bir bakan ile, Türkiye''nin enerji politikası da yürütülemez. Zaten, Ersümer''e, Baku-Ceyhan olsun, diğer "stratejik" önemdeki enerji politikaları olsun, desteğine pek bel bağlanmış olan Amerikan Enerji Bakanlığı, randevu vermiyor. Yani, Ersümer''le görüşmek istemiyorlar. Washington''da söylenen gerekçe, "Türkiye''de durumu aydınlığa çıkana kadar, kendisiyle görüşemeyiz" idi. Durum, "iddianame" ile şimdi "aydınlığa" çıktı.

Baştaki soruyu tekrar soralım: Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, açıklanan "Beyaz Enerji İddianamesi"nden sonra bir dakika hükümette kalabilir mi?

Evet, kalabilir. Çünkü, daha önce defalarca vurguladığımız gibi "Beyaz Enerji" konusu aslında "Mavi Akım"ın "giriş paragrafı"dır. "Beyaz Enerji" işine dalarsanız, yollar sizi ister istemez "Mavi Akım"a götürür. "Mavi Akım"da ise Mesut Yılmaz ile buluşacaksınız. Çanakkale taşrasından mütevazı bir avukat olmaktan başka Türk siyaset hayatında bir özelliği bulunmayan Cumhur Ersümer, bu ülkede Mesut Yılmaz''a vekaleten "Başbakan Yardımcılığı" bile yaptı.

Dolayısıyla, Cumhur Ersümer''i kovalamaya kalkarsanız, o kaçmaya başladığında, koşu, sizi Mesut Yılmaz''a ulaştıracaktır. İşte tam da bu yüzden, Ersümer, "Beyaz Enerji İddianamesi"ne rağmen hükümette kalabilir. Aksi halde, gelişmelerin Mesut Yılmaz''ı da sürüklemesi ihtimali vardır ki, o zaman hükümet, bu hükümet olarak ayakta kalamaz.

"Alternatifsizlik" böylece gelip, bir "şaibeli hükümet" olarak devama insanı mecbur bırakır. "Dürüst" Ecevit''in böyle bir hükümeti var…

Zorluk, sadece buradan kaynaklanmıyor. Cumhur Ersümer''den yola çıkarak Mesut Yılmaz ile; "Beyaz Enerji"den çıkarak "Mavi Akım" ile buluşsanız bile, gide gide varıp duracağınız yer, Rusya…

"Mavi Akım", Avrasya''daki tüm "enerji stratejileri"ni değiştirecek önemde, çapta ve boyutta idi. Türkmenistan Devlet Başkanı Sefermurat Niyazov''un "Mavi Akım" sebebiyle Aşkabad''da Cumhur Ersümer''i azarladığını hatırlayın… Amerika''nın bu "proje"den duyduğu rahatsızlığı hatırınıza getirin… Türkiye''nin önümüzdeki vadede "enerji kaynakları" gibi son derece önemli bir konudaki "stratejik" çıkarlarının Rusya''nın ellerine bırakılmasından ötürü, bizim Genelkurmay''ın duyduğu can sıkıntısını gözünüzün önüne getirin… Ve, araştırın bakalım, "Mavi Akım" gerçekleştiği takdirde, Türkiye''nin Rusya''ya bunun karşılığında ne kadar para ödeyeceğine ilişkin "anlaşma metni", Türk Dışişleri''nin arşivlerinde var mı, yok mu? Bulan, haber versin…

"Mavi Akım"ın bir yanında, eski Rus Başbakanı Viktor Çernomirdin''in etkisi altındaki Rus enerji lobisi bulunuyor. Çernomirdin, Vladimir Putin''in sıkı destekçilerinden ve Rus enerji lobisi, Rus liderinin finansörlerinden. Rusya''da KGB nerede başlıyor, nerede bitiyor; mafya nerede başlıyor, nerede bitiyor; enerji lobisinin bunlarla ilişkisi nedir; bunların cevapları pek net değil.

Net olan, 1999 Kasım''ında Bülent Ecevit''in "Mavi Akım" konusunda "mandepsi"ye bastırılmış olması ve koşar adım Moskova''ya götürülerek hem "Mavi Akım" ve hem de Çeçenlere yönelik "terörizmle mücadelede işbirliği" anlaşmalarına imza attırılmış olması.

"Swissotel eylemi"nden sonra, Rusya Dışişleri Bakanı İgor İvanov''un Türkiye''ye "uyarı" niteliğindeki açıklamaları boşuna mıydı? İgor İvanov, Türkiye''yi şimdilik "yasaklı ülke" ilan etmeyeceklerini ilan etti. Bu, "Enerji soruşturmalarında sınırı aşıp, Mavi Akım''a yaklaşırsanız edebiliriz. Ayağınızı denk alın" uyarısından başka bir şey değildi. Rusya''dan beklenen turistlerden beklenen para 2-2.5 milyar dolar dolayında. Bir o kadar da bavul ticareti ve deniz yoluyla gelip gidenlerden elde ediliyor. Yani, "Şu ekonomik kriz ortamında 5 milyar dolardan mahrum kalırsınız" uyarısı.

İvanov, ayrıca, Türkiye''yi "terörizmle mücadele anlaşması"na uymamakla eleştiren bir dil kullandı.

Şimdi durun ve düşünün: Acaba "Swissotel eylemi"nin zamanlaması ile "Beyaz Enerji İddianamesi"nin salı günü açıklanacağının bilinmesi arasında bir "irtibat" var mı?

Ve, önceki günkü gazetelere bir göz atın, televizyon yayınlarını hatırlamaya çalışın; terör şiddetle kınanır ve Türk devlet yetkilileri eleştirilirken, Rusya''ya ne kadar çiçek atılmıştı.

Bu ülkede "anti-Amerikancılık" ile ters orantılı bir güçte, bir "güçlü Rus lobisi"nin bulunduğunu geçen yıl yazmıştık. O yazımız, Meclis''te okunduğunda, MHP''liler kıyameti koparmış ve oturuma ara verilmek zorunda kalmıştı.

Bakın geldiğimiz noktaya… "Güçlü Rus lobisi", bizzat hükümetin tepesinde.

23 yıl önce
Ersümer, "Mavi Akım", "Rus lobisi"…
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler