|
Posta pulu olmadan mektup göndermek

Basının ve medyanın bu günkü kadar gelişmediği devirde, insanların sevmedikleri kimselere düşüncelerini ulaştırmak için kullandıkları bir metot vardı. Böyle bir arzusu olan kimse, dedikoducu birisini bulur, sevmediği kimse hakkında ağzına gelenleri söylerdi. Dedikoduyu seven kimseler, rahatsız olurlar ve ilk fırsatta bu duyduklarını muhataplarına ulaştırırlardı.

Bu kimselerin, sözlerini dedikoduyu seven kimseler aracılığıyla ulaştırmalarının asıl sebebi, aracı ile yaptığı konuşmadaki sözlerini muhatabının yüzüne karşı söylemeye cesareti olmayışıydı.

Halk arasında bu metoda, “pul parası ödemeksizin mektup gönderme metodu” deyimi kullanılmıştır. Haber gönderme şekli değişmiş olmakla birlikte aynı metot kullanılmaya devam etmektedir.

Dünün dedikoducu esnafının yerini bu gün gazeteler, radyolar ve televizyonlar almıştır. İnsanlar, muhataplarının yüzüne karşı söylemeye cesaret edemedikleri sözleri, gazetelere beyanat vermek suretiyle onların kulaklarına ulaşmasını sağlamaktadırlar. Metot ve maksat aynıdır. Bu da modern bir pulsuz mektup gönderme şeklidir.

Gazetelere bakıyoruz. Bir bakanla, başbakan arasında, gazetelerde farklı beyanlar çıkıyor. Bakıyorsunuz bir bakanla bir müsteşar, düşüncelerini birbirlerine basın aracılığıyla ulaştırmaya çalışıyor. Çok kimsenin kafasında şu sual soruluyor: Bunlar hiç bir araya gelmezler mi? Bir araya geliyorlarsa bunları konuşup aralarında halledemez miydi?

Hiç kimse bunun imkânsız olduğunu söyleyemez. Bu kadar açık ve geçerli olan metodun neden kullanılmadığı sualine verilebilecek iki cevap vardır: Bunlardan birisi, bu metodu kullanan kimselerin, muhatapları için gazetelere söylediği sözleri, muhataplarının yüzüne söylemeye cesareti olmaması... Diğeri tribünlere oynayarak alkış toplama içgüdüsü.

Tipik bir örnek

Bu söylediklerimizin en tipik misalini bir zamanlar Başbakan Mesut Yılmaz vermiştir. Yılmaz bir uçak yolculuğunda, gazetecilerin önünde pandomim(*) yaparak askerlere ve Genelkurmay Başkanına bazı göndermelerde bulunmuştur. Oysa, Genelkurmay Başkanı onun emrinde bir bürokrattır. Haklı olarak herkesin kafasında şu sual canlanmıştır: Pandomimle ifade etmek istediğin şeyleri neden onu çağırıp da söylemedin?

Devlet adamlarımızın Turgut Özal''la başlattığı bir uygulaması vardır. Yabancı ülkelere yapılan uçak yolculuklarında en önemli mesajların verilmesi metodu. Bu metot birçokları tarafından, kokteyllerde gazetecilerle sohbet ederken vermeleri bir dönem adet haline gelmiştir. Bir dönem bu davranıştan kamuoyu o kadar rahatsız olmuştur ki verilmekte olan kokteyllerde ne gibi sürprizlerle karşılaşılacağı bazı yazarlar tarafından endişeyle ortaya atılmıştır.

Tipik misal vermek gerekirse, Başbakan Tayyip Erdoğan, Rauf Denktaş''a danışmanlarını değiştirmesi gerektiği mesajını yurtdışına yaptığı bir uçak yolculuğunda iletmeye çalışmıştır. Bazı yıldönümleri ve kutlama günleri vardır ki, bunlar “pulsuz mektup gönderme” için bir fırsat yaratmışlardır. Bu metodu en çok kullananlar ise, yüksek yargı organlarıdır demek yanılgı sayılmaz. Adli yılların açılış konuşmalarında, TBMM, hükümete, politikacılara yaptıkları göndermelere sık sık rastlamak mümkündür.

Bu gün gazeteler ve medya dün pulsuz mektup gönderden dedikoducu kimselerin rolünü almış gibidir. Bir çok siyasetçi, başta gazeteler olmak üzere birçok kuruluşu, bir araya gelince söyleyemeyeceği şeyleri istediği kulaklara ulaştırması için kullanmaktadır. Hükümetle yüksek yargı organları arasındaki tartışmayı da bu şekilde isimlendirmek mümkündür.

*Pandomim: Düşünce ve duyguları gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun, sözsüz oyun.

13 yıl önce
Posta pulu olmadan mektup göndermek
"Mısır"da Osmanlı dönemi 1952"ye kadar sürdü"
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?