Siyasi eğilimlerin zaman içinde nasıl bir gelişme gösterdiği, sadece siyasetin belli pozisyonlarında bulunan kişilerin merak ettiği bir husus değil aynı zamanda geleceğe yönelik belli kaygıları taşıyon sıradan insanların da ilgisini çeken bir konudur. Seçimler seçim zamanlarındaki siyasi eğilimleri ve toplumsal tercihleri ortaya koyan gelişmelerdir. Bir sonraki seçimde bu durum değiştiğine göre zaman içinde söz konusu eğilimlerde ve tercihlerde önemli farklılaşmalar, değişmeler ve kaymalar meydana gelmektedir.
Zamana bağlı olarak ortaya çıkan siyasi eğilim ve tercihlerdeki farklılaşmalar ve kaymaları anlamak için yeni bir seçimi beklemek gerekmiyor. İşte bu noktada siyasi eğilimlerde ve tercihlerdeki kaymaları ortaya koyan en bildik ve etkili yöntem kamuoyu araştırmaları olmaktadır. Bunun için öncelikle siyasi partiler, kendi konumlarını gözden geçirmek, durumlarını görebilmek ve toplumun kendileriyle ilgili eğilimlerdeki farklışmaları belirlemek için son yıllarda sık sık kamuoyu araştırmaları yaptırmaktadırlar. Kimisi kamuoyu araştırmaları yaptırmayı bir parti yönetimi stratejisi olarak görürken kimisi hala mesafeli davranmakta ve kamuoyu araştırmalarına fazla itibar etmemektedir.
Bu durum aslında bir yönetim zihniyeti ve yöntemiyle yakından ilgilidir. Toplumsal değişmeler ve eğilimlerdeki farklılaşmalar temelinde siyaset yapmayı ilke edinmiş bir partinin bütün projektörleri elbette toplumdaki olup bitenleri, tercihlerdeki kaymaları, farklılaşmaları anında veya en kısa zamanda belirleyip buna göre yeni stratejiler/siyasalar oluşturmak olmalıdır. Buna karşılık siyaseti toplumsal temelli değil toplumu adam etme, yukarıdan aşağıya şekillendirme ve toplumu inşa etme mantığı üzerinde oturtan bir partininse toplumsal değişmeleri, tercihlerdeki kaymaları ve farklılaşmaları anlamaya yönelmesi, buna göre yeni siyasalar oluşturması söz konusu değildir. Böyle bir partinin de kamuoyu araştırmalarına özel önem vermesi düşünülemez.
Siyasi partilerin kamuoyu araştırmaları konusa yaklaşımı ve buna atfettikleri değer biraz da bu mantıkta ve yaklaşımda ortaya çıktığını düşünmek yanlış olmaz. Bütün mesele siyasette temel alınan ana nesnenin ne olduğudur. Siyasetin temelini toplumun kendisi mi, yoksa toplumu adam etmek isteyen elit kadronun tercihleri mi?
Son genel mahalli seçimlereden bu yana toplumsal eğilimlerde nasıl bir farklılaşma yaşanmakatadır? Aradan fazla bir zaman geçmiş değil; çok ciddi bir farklılaşmanın ve tercihlerde büyük kırılmaların olduğunu beklemek söz konusu olamaz. Ama yine de değişimin yönü konusunda bazı ipuçları yakalanabilir. AREA ARAŞTIRMA tarafından CATI yöntemiyle geçen ayın son haftasında gerçekleştirilen TÜRKİYE SİYASİ DURUM ARAŞTIRMASI önemli verileri ortaya koymakta, Türkiye''nin siyasi eğilimleri hususunda bazı görüntüler sunmaktadır. Araştırmanın verilerini özet olarak birkaç madde altında sunmak mümkün: