|
Yeni çağda yeni bir başlangıç...

Başkan B. Obama''nın "yeni bir başlangıç" üzerine yaptığı Kahire konuşması farklı şekillerde değerlendirildi. En olumsuzdan en olumlusuna kadar yapılan farklı değerlendirmelerin gerekçeleri de değişikti. Konuşmada üzerinde durulan noktalarla ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri''nin (ABD) şimdiye kadar ortaya koyduğu tecrübeler dikkate alındığında, haklı olarak belli şüphelerin ifade ediliyor olmasında şaşılacak bir şey yoktur. Zira ABD''nin özellikle Monroe doktrinini terk ederek dünyada aktif politika izlemeye başladığı İkinci Dünya Savaşı''ndan bu yana izlediği politikalar ve ortaya koyduğu tutumu ve eylemler, bugün dile getirilen farklı düşünceler konusunda inandırıcılık sorununu gündeme getirmektedir. Ancak bu kayıt altında ABD''nin gerek içeride gerekse de dünyada ciddi bir değişim geçirmekte olduğu gerçeğini görmezlikten gelmemize izin vermez.

Öncelikle Başkan Obama''nın seçimi ve seçim kampanyasında seslendirdiği görüş ve düşünceleri temelinde soruna bakılırsa ciddi bir ülkenin ciddi bir değişim sürecine girmiş olduğunu söyleyebilir. Zaten Obama''nın seçim kampanyasındaki temel sloganı değişimin gerçekleşebilirliği üzerinde idi. Dolayısıyla değişim Obama''nın şahsında temel bir misyon ve hedef olmuştur.

Böyle bir vaatle başkanlık koltuğuna oturan bir kişinin kimliği ve kişiliği de zaten Amerikan sistemi için değişimin bizatihi kendisini oluşturmaktadır. Şu kadar asırlık tarihinde ilk defa Afrika kökenli bir siyahinin seçimi kazanıp başkanlık koltuğuna oturması değişim değil de nedir? Obama''nın şahsında temsil edilen siyahilerin daha dün denebilecek bir geçmişte toplumun ikinci sınıfını, kölelerini ve ötekilerini oluşturuyor olması unutulacak bir şey değil. Amerikan toplumunun "öteki"sinden bir kişi başkanlık koltuğuna oturmuştur. Bu bir değişimdir, hem de devrimsel bir değişim!

Konuşmanın içeriğine bakıldığında temel sorun alanları olarak sunulan konularda, şimdiye kadar bilinen Amerikan ve Batı yaklaşımının adeta sorgulandığı, yeni bir yaklaşımla ele alınarak farklı bir ufuk turu yapıldığı, çözümüne ilişkin olarak yeni bir yaklaşımın ortaya konulmaya çalışıldığı dikkat çeker.

Sorun alanları olarak üzerinde durulan yedi ayrı konunun bugünkü dünyanın temel sorunlarını oluşturduğu rahatlıkla söylenebilir. Şiddet yanlısı aşırılıklar, Arap-İsrail ilişkileri ve Filistin sorunu, nükleer silahlar ve enerji konusu, demokratikleşme, din ve inanç özgürlüğü, kadın hakları, ekonomik kalkınma ve fırsatlardan istifade konuları dünyanın nerede ise her bölgesinde ve her toplumunda temel sorunlar listesinin başında yer alıyor.

Amerika ve genel olarak Batı ile dünya genelindeki Müslümanlar arasında karşılıklı çıkar ve karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkiler zemini oluşturulabilirse, sömürgecilik, Soğuk Savaş, modernleşme ve küreselleşmenin getirdiği Batı hegemonyasına dayalı yok sayıcı anlayışın yerine yeni bir anlayış geliştirilebilir. Şimdiye kadar nerede ise hiçbir Batılı lider bu anlamda özeleştiri yapma yoluna gitmedi. Önceki Amerikan başkanlarının meydan okuyucu tavrı ile Obama''nın "karşılıklı çıkar ve karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkiler" geliştirilmesi iradesi küçümsenecek, yok sayılacak ve görmezlikten gelinecek bir tavır değildir. Elbette bunun ifade edilmiş olması mevcut ilişkileri hemen değiştirecek değil, ancak sorgulanması ve eleştirilmesi bile önemli bir adımdır.

Sanıyorum şu sözler yeni dünyanın nasıl birbirine bağlı olduğunu ve mevcut sorunların tek başına çözümünün imkansızlığını ortaya koymakta ve işbirliğinin öneminin altını çizmektedir: "(Y)akın zamandaki tecrübelerden gördük ki, bir ülkede mali sistemin zayıflaması, her tarafta refahı etkiliyor. Bir yeni grip virüsü bir insanı etkilediğinde herkes risk altına giriyor. Bir devlet nükleer silah elde etmek isteyince tüm ülkeler için nükleer saldırı riski artıyor. Şiddet yanlısı aşırı uçlar bir dağın arkasında faaliyet gösterdiğinde okyanus ötesindeki insanlar tehlikede oluyor. Darfur''da, Bosna''da masum insanlar katledildiğinde bu hepimizin vicdanında bir kara leke oluyor. 21. yüzyılda bu dünyayı paylaşmanın anlamı işte budur. İnsan olarak birbirimize karşı sorunluluğumuz da budur..."

Her şeye rağmen Başkan Obama''nın konuşmasının dünyada "yeni bir başlangıç" olduğunu, temelde bir özeleştiri anlamına geldiğini, küresel çağda ortak sorunların üstesinden gelinebilmesi için karşılıklı çıkar ve karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkiler zemininin tesisinin zorunlu olduğunu, bu yönde önemli bir adımın atıldığını gözlemekteyiz. Yeni dünyada yeni bir başlangıç herkesin hayrına olabilir.

15 yıl önce
Yeni çağda yeni bir başlangıç...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset