Süper Kupa maçı sonrası yaşanan krizin ardından Konyaspor tribünleri kaybettikleri coşkuyu yavaş yavaş yakalıyor gibi. Maçtan önceki Kudüs koreografisi için "eyvallah" diyelim...

4-6-0 ı sevmiş Aykut Hoca ama asıl sürpriz genç milli oyuncu Oğuz'u sahaya sürmesi oldu. Beşiktaş'ın puan kaybı, Fatih Terim'in dönmesi gibi gelişmeler ne kadar ilgi alanlarına girer bilinmez ama maçın ilk yarısının büyük bölümünde Sarı Lacivertliler beklenen verimlilikten uzaktı. Tıpkı Karabükspor maçının ilk yarısında olduğu gibi Fenerbahçe topa sahip olmayı başardı ama pozisyona değil...

5 Haftadır kazanıyor olması gerçeği dışında dün akşam ilk yarı itibariyle yine Fenerbahçe için "şampiyon olacak" cümlesini kurmak zordu doğrusu. Aykut Kocaman'ın sahaya çıkardığı kadroyla düşündükleri ile oyuncuların yaptıkları çok başkaydı bir kaç kısa süren pozisyon hariç... Konyaspor ise hoca değişikliğinden sonra Mehmet Özdilek'le geçen seneki halinden hala uzaktaydı ve kadronun mesajı netti; takviyeye ihtiyaç var...

İlk yarı biterken, 2. yarıya Fenerbahçe'nin böyle başlamayacağı belliydi ve başlamadı da. Soldado bir santrfor olarak sahadaydı artık. Yine Konyaspor daha etkin başlayıp sonra topu Fenerbahçe'ye bıraktı. Tam "oyunda daha belirgin Fenerbahçe üstünlüğü" ile başlayan cümle kurarken İsla'nın hatası ve Konyaspor'un golü geldi. Galiba 3 senedir Fenerbahçe orta saha ve savunmasının rakibe hazırladığı pozisyonların benzeriydi gol. Golden sonra Fenerbahçe maç boyunca ilk kez şampiyon olmak isteyen takım tutkusuyla oynamaya başladı ve yine geçen haftaki gibi sahanın kötülerinden Mehmet Topal'ın golüyle beraberliği yakaladı. Fenerbahçe skoru eşitledikten sonra oyun hakimiyeti tamamen eline aldı. Pozisyonlar da gelmeye başladı. Sonrası beklendiği gibi kim atarsa o alacaktı...Fenerbahçe daha çok ama iki takım da pozisyon buldu ama atan olmadı ve Fenerbahçe'nin galibiyet serisi sona ermiş oldu. Son soz, şampiyonluğa oynuyorsanız baskıyı son ana bırakmayacaksınız...