|
Oyun ciddi bir iştir

Kitabın ortasından başlayalım: Öz güvenle sorumsuzluk arasında ince bir çizgi vardır ve Trabzonspor'un uşakları da "afro uşakları" da iki haftadır bazı anlarda bu çizgiyi unutmuş gibiler. Oyun ciddidir ve kendisinin ciddiye alınmamasını asla affetmez. Trabzonspor için mevcut şartlar düşünüldüğünde eleştirinin dozunu makul tutmak gerekir kabul ama zarurete makul yaklaşılır, keyfiliğe değil.. Ben olsam oyunculara şu konuşmayı yapardım. Çocuklar, bir an için ikinci yarıdaki üç maçtan Trabzonspor'un sıfır puan aldığını ve önünde bir Galatasaray deplasmanı olduğunu varsayın. Alt sıralardaki takımların kadrolarındaki iyileşme, her maçın final havasında geçeceği gerçeği ve Trabzonspor kadrosundaki darlığı buna ekleyin. O telaşı, o telaşla oluşacak saha içi ve saha dışı atmosferi düşünün... Şimdi düşündüklerinizi unutun ve bir daha asla ama asla ciddiyeti elden bırakmayın...

Belli ki bu sene Ünal Hoca ve teknik ekip için imtihan senesi. Bu kadar aksiliğin peş peşe gelmesi önümüzdeki sene adına iyiye işaret diye inanmaktan başka çıkar yol yok. "Sıramızı savıyoruz" deyip tevekkül etmek lazım galiba...

Tevekkül... Ekuban da Rodellaga da orta sahaya yardım konusunda pek istekli değiller. Dün ,Yusuf da maçın ilk bölümünde forvet arkası oynadığı günleri özleyip sağ kanada üçgenler yapmaya gidince koca bir alan büyük Abdülkadir'e kaldı. Dahası, sağ kanatta sonuç üretmekten çok pas sayısı arttıran oyalanmalar ceza sahasında bekleyen iki oyuncunun lükslük katsayısını arttırmaya yaradı sadece. Zargo'dan beklediğimiz "akil stoper" rolünü Hüseyin Türkmen'in cesaretle üstlendiği bir zamanda biz de saha içi eleştirileri kısa tutalım tamam. Bunlar tabi ki bizim uzaktan görebildiklerimiz. Ha "bunca eksikliğe rağmen eleştiri olur mu?"diyenlere cevabımız değişmeyecek, belden aşağı vurulmadıkça eleştiri iyidir, zinde tutar.

Hem bu satırların yazarı hem neredeyse tüm Türk "tribün cemaati "Ankaragücü'nün Süper Lig'e dönmesine çok sevinmişti. Kalmasına da sevinir ama asıl düşmek, bir daha kalkmayacak hale gelmektir. Yine uzaktan konuşuyor olacağız ama sezon ortası ve transfer döneminde yaşananlar sağlıklı bir Ankaragücü'nü işaret etmiyor. Düşse de kalsa da biz, sürdürülebilir bir Ankaragücü istiyoruz. Biraz iyi niyet, biraz samimiyetle vallahi zor değil...

#Trabzonspor
#Erdal Hoş
#Ankaragücü
#Süper Lig
5 yıl önce
Oyun ciddi bir iştir
Neoconlar “sonsuz savaşlar”dan vazgeçmiyorlar!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?