Zaten geçen seneye göre kısıtlı bir kadrosu vardı Galatasaray’ın. Önce sakatlıklar ardından derbi cezaları ile bu kısıtlı kadro hepten budanınca Fatih Terim bir kere daha eldekilerden en iyi verim alabileceği diziliş arayışına girdi. Hoca kadroyu sahadakiler de enerjilerini tasarruflu kullanmak zorundaydı, öyle de oldu ilk yarıda. Sezon başından beri rakip ceza sahasına Umut Bulut dışında kimseyi sokmayı beceremeyen ev sahibi Kayserispor’un saha içi uyumsuzluğu bu zor zamanda Galatasaray için büyük avantajdı kuşkusuz. Umut’a atılan uzun toplar dışında Bilal’in driplinglerini tecrübeli bir savunmacı gibi karşılayan Ozan’a bir selam çakalım unutmadan. İlk yarı tam da Galatasaray’ın istediği gibi oynandı. Az ataktan net pozisyon ve bir gol çıkaran Cimbom, rakibe de kayda değer tek pozisyon vermedi. İkinci yarının ilk bölümünde Kayserispor biraz daha yüklenmek ister gibi oldu ama bunu yaparken savunmasında tam da Onyekuru’nun istediği geniş alanları bıraktı. Bu geniş alanlar sadece bol pozisyon değil rakibe bol kart olarak da avantaj sağladı Galatasaray’a. Sonuçta Galatasaray endişeli gittiği bir deplasmandan şen döndü. Ozan, Selçuk Onyekuru üçlüsü ise bu üç puanın sac ayakları oldu. Kayserispor’a gelince, orta sahadaki iki yabancının mutsuzluğu uzaktan bile görünür cinsten. Sadece Bilal’in sürüklemesi ve Umut’a uzun toplarla işi zor Anadolu temsilcisinin.
