Asya’da yeni bir ticaret bölgesi doğuyor

Koronavirüs, ABD’de yapılan seçimler, dünyadaki ekonomik daralma ve ticarette düşüş derken Asya’da büyük bir ticaret anlaşması imzalandı. Çin, Güney Kore ve Japonya’nın içinde bulunduğu

15 Asya – Pasifik ülkesi bir araya gelerek Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık

anlaşması imzalayarak dünya ticaretinin yönünü değiştirmeye karar verdiler.

BÖLGESEL KAPSAMLI EKONOMİK ORTAKLIK (RCEP) NE ANLAMA GELİYOR?

Bu ortaklığın bir tarafında bölgede

Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN)

olarak bir araya gelmiş olan

Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam

diğer tarafta birliğin diyalog ortaklarından

Avustralya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda var.

Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık için bir araya gelen bu ülkeler dünya GSYH’sinin yüzde 30’unu temsil etmeleri ve 2,1 milyarlık nüfusu

kapsaması nedeniyle dünya ekonomilerindeki gücün ve ticaretin nerede yoğunlaşacağı hakkında fikir veriyor.

ÇİN’İN AVANTAJI NEDİR?

Bu anlaşma Asya-Pasifik’te ABD olmadan, Çin öncülüğünde imzalanan bir anlaşma.

ABD’nin Asya-Pasifik bölgesinde olmamasından dolayı ABD’li firmaların serbest ticaret bölgesi dışında kalması, Çin’in bu bölgedeki ekonomik hakimiyetini arttıracaktır.

Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık anlaşmasının, dünyanın en hızlı ekonomik büyümesine sahip ve dünya GSYH sıralamasında 2. sırada olan

Çin’in 1. sıraya yükselme hedefi için stratejik bir karar olduğu açık.

Çin bu anlaşma sayesinde elde ettiği ticari güç ile tarihi ipek yolunu hayata geçirme konusunda da önemli bir avantaj kazanmış olur.

Dolayısıyla, Çin’in ticaret gücünün yalnız Asya- Pasifik’te değil Avrupa’da da daha güçlü hissedileceğini söyleyebiliriz.

Trump ile beraber ABD’nin içeriye dönmesi, Çin’in bu gibi anlaşma ile entegrasyon ve küreselleşmeyi tersine döndürmesi,

Çin’in bölgedeki konumunu ve nüfuzunu güçlendirecektir.

Dolayısıyla Çin, bu anlaşma sayesinde ABD ile rekabet etme açısından önemli bir avantaj sağladığı gibi jeopolitik açıdan da önemli bir kazanım sağlamış oldu.

Bu anlaşma şunu gösterdi ki; ABD küresel bir güç olma konusunda geriye doğru bir adım attığında,

Çin bu boşluğu hızlıca dolduruyor ve hiçbir fırsatı kaçırmıyor ve kaçırmayacak.

TÜRKİYE BU ANLAŞMADAN NASIL ETKİLENİR?

Türkiye bu anlaşmada yok.

Bu anlaşmada yer alan ülkelerin yüksek rekabete sahip olmaları ve Türkiye’nin

mesela Çin ile yüksek miktarda açık vermesi nedeniyle bu anlaşma bizim için birçok dezavantaj oluşturabilir.

Ama ticaret için yeni bir alternatif de olabilir.

MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ KARARI

Bugün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararı var.

Bu toplantı yeni başkan Naci Ağbal’ın ilk sınavı olacak. Merkez Bankası ile piyasalar arasındaki iletişim ve alınacak faiz kararına piyasaların nasıl tepki vereceğini de görmüş olacağız.

AA Finans’ın yaptığı piyasa beklenti anketine göre, Merkez Bankası’nın politika faizini arttıracağı öngörülüyor. Ankete katılan ekonomistlerin beklentilerine göre,

Merkez Bankası’nın 200 baz puan ila 550 baz puan arasında

faiz arttıracağı öngörülüyor. Ayrıca,

bu toplantıda Kasım ayına ilişkin politika faizi beklentilerinin ortalaması ise 475 baz puan olduğu yönünde.

Bakalım Merkez Bankası şu anda da 10.25 olan politika faizi ile ortalama fonlama maliyeti ve GLP arasındaki farkı kapatmak için

yani bundan sonra politika faizini kullanmak için bu toplantıda bir defada yüksek miktarda mı yoksa tedricen mi faiz arttıracak.

Bugün bunu göreceğiz.

#Asya

#Ticaret

#RCEP