TÜİK tarafından Kasım ayı işgücü rakamları açıklandı. Covid-19 salgınının tüm alanlarda meydana getirdiği derin tahribattan tabi ki ekonomiler de oldukça fazla etkilenmektedir. Ekonomilerde yaşanan daralmalarla beraber tüm dünyada en çok etkilenenlerin çalışanlar olduğu açıktır.
Covid-19 salgını ile beraber yaşanan kapanmalar ve kısıtlamalar ile işgücü rakamlarında da önemli değişimler meydana geliyor. TUİK tarafından açıklanan İşgücü İstatistikleri’ne kısaca bakacak olursak:
Ekonomide en önemli göstergelerden biri olan işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,4 puanlık azalış ile yüzde 12,9 seviyesinde gerçekleşti.
Yine istihdam oranı ise 2,7 puanlık azalış ile yüzde 42,9 olurken, işgücüne katılma oranı ise 3,2 puanlık azalış ile yüzde 49,3 olarak gerçekleşmiş.
Diğer taraftan, gençler açısından önemli bir gösterge olan ve 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bu dönemde yüzde 25,4 olarak gerçekleşmiş.
Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 3,6 puanlık azalışla yüzde 39,6 seviyesine gerilemiş durumda. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,9 puanlık artışla yüzde 27,1 seviyesinde gerçekleşti.
Covid-19 salgınının olumsuz etkilediği en önemli gösterge ekonomik büyüme oldu. Ekonomik büyüme ve istihdam arasında güçlü ilişki nedeniyle ekonomik büyüme oranlarının düşmesi istihdamı da olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle, salgının neden olduğu daralmanın önlenebilmesi yani hanehalkı harcamalarının artırılabilmesi için, kamu harcamalarının yükseltilmesi ve en önemlisi de özel yatırımların hızlandırılması gerekiyor. Bahsedilen bu harcamaların artırılması ekonominin canlanmasını, ekonomide çarkların hızla dönmesini dolayısıyla daha yüksek ekonomik büyüme rakamlarına ulaşılmasını da beraberinde getirecektir.
Açıklanan Kasım 2021 verilerine göre, kayıt dışılık oranı olarak tanımlanan “herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payı” bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,1 puan azalarak yüzde 29,7 olarak gerçekleşmiş.
Hem çalışma dünyasındaki kayıt dışılığın hem de ekonomideki kayıt dışılığın azaltılması ekonominin büyümesi, sosyal güvenlikte aktüeryal dengenin sağlanması ve dolayısıyla güçlü bir sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir olması açısından önemli.
Pandemi döneminde uygulanan politikalar içinde insanlara dokunan ve bu bağlamda en fazla öne çıkan araçlar ise sosyal politikalar oldu. Gerek başkasına ait işyerinde çalışırken işini kaybeden gerekse kendi işyeri olmasına rağmen bu dönemde gelirden mahrum kalan kesimlere yapılan destekler ve yardımlar sosyal riskin azalmasına önemli katkılar sağlamaktadır.
Türkiye gibi işsizliğin halen yüksek olduğu ülkelerde, işgücüne katılımın sağlanması ve işgücünün potansiyelinden faydalanılması önemlidir. Çünkü işgücü açısından zengin ülkelerin nitelikli işgücünden faydalanamamaları ekonomi açısından ciddi bir sızıntı olmaktadır.
Bu nedenle, sosyal politikaların sosyal riski azaltmasının yanında ekonomik olarak kaybedilme potansiyeli olan işgücünün tekrar ekonomiye katılması için de önemli fonksiyonunun olduğunu söyleyebiliriz.
