Günahıyla sevabıyla bir sezon daha geride kaldı. Aslında ligi nerede bitirdiğinize göre de ölçülüyor sevabınız. Süper Lig tablosuna bakarsan Beşiktaş’ın günahı ağır basıyor. Şampiyonlar Ligi’ndeki sevabı ise cennetlik olacak kadar olmasa da kapısına getirecek seviyede. Genel bakış bize Galatasaray’ın çok başarılı, Beşiktaş’ın ise başarısız olduğunu söylüyor. Peki gerçekten öyle mi? Şampiyon, bu sezon 44 maça çıkmış, Beşiktaş ise 51 maçta ter dökmüş. Sezon sonuna baktığımızda ligde 2 takım arasında 1 maç var. Sadece 1 maç. Derbiyi kazanan Galatasaray değil, Beşiktaş olsa, Şampiyonlar Ligi’ndeki performansıyla birlikte şimdi yine çarşaf çarşaf övgüler diziliyordu hakkında. İşte bütün sezonun özeti tek 1 maç. Üstelik ortada, tarihte ilk defa Şampiyonlar Ligi gruplarından namağlup çıkarak 14 puan toplayan bir takım var. Bunu asla Galatasaray’ın başarısını aşağı çekmek için söylemiyorum. Başkan değişti, hoca değişti, kısıtlı kadro vardı, maddi olarak da zor şartlarda gayet başarılı bir iş çıkartarak şampiyon oldular.
Beşiktaş ise ufak dokunuşları yapamadığı için 4. sırada “başarısız” kategorisine girdi. Bir çok etken var. Şampiyonlar Ligi dönüşlerinde bırakılan puanlar, ilk yarıda yitirilen 21 puan, transferlerin tutmaması, kırılma maçlarında reaksiyon gösterememek, bitirici golcü yokluğu, hocanın ve takımın motivasyon kaybı. Tabii profesyonel hayatta, aynı ücretleri kazanmaya devam ederken, oyundan düşme lüksün yoktur. Bu olup bitende TFF’nin adaletsiz yaklaşımının da belirgin bir payı var elbette. Ancak Beşiktaş’ın buna takılıp kalacak durumu yok. Şimdi 4.’lüğün gereği ne ise onu yapacak. Taraftar duygusaldır, düne takılıp birçok konuda ah vah edebilir, ‘şurada şöyle olsaydı, bu maçta böyle olsaydı’ gibi yaklaşım gösterebilir. Ancak ne yöneticilerin, ne hocanın, ne futbolcuların böyle bir lüksü yok. Şimdi Temmuz’da startını verecek Avrupa Ligi macerası, ta ki bu yol Bakü’de Avrupa Ligi Finali’yle, Vodafone Park’ta ise Süper Kupa Finali ile sona ersin... Bu ütopya değil. Beşiktaş’ın çapı, taraftar gücü, stadı, hocası, kadro kalitesi ve yönetim vizyonu bu yarışta öne çıkartabilir siyah-beyazlıları. Zaten Şampiyonlar Ligi ayarındaki kadroyu da sezona motive etmenin başka yolu görünmüyor. Evet, yeni sezonun motivasyonu Vodafone Park’taki 2019 Süper Kupa finalidir... Hayırlı olsun...
