|
Darbeler çağının sonu

Bir Darbeler Çağı yaşadık. Bu çağ Osmanlı’nın son yüzyılında Abdülaziz’in hal’iyle başlar. Harbiye içindeki örgütlenme başını çeker. Daha sonra Hareket Ordusu ile Abdülhamit’e karşı yeni bir darbe yapılacak. Sonra Cumhuriyet dönemi devam edecek. Bu darbeler modern, askeri ve komitacılık özelliklerine sahiptir. Bu nedenle klasik isyan hareketlerinden farklıdır. Hepsi devleti kurtarmak amacıyla hareket eder. Cumhuriyet döneminde devleti kurtarmak yerine “rejimi kurtarmak” geçer. Yine en modern adamlar, yine askerler ve yine komitacılık. Bu darbeler çağında sivil siyaset güçlü değildir. Bütün devlet kurumlarında askeri “büyük göz” vardır. YÖK’ten Milli Eğitim Bakanlığı’na kadar çeşitli kurullarda askerler yer alır. Siyasetçiler de çok muteber insanlar görülmez. Rüşvetçi, ihaleci, devletten çok kendisini düşünen şahsiyet olarak tipleşir. Aziz Nesin’in Zübük hikayesi bunu betimler. Nitekim hala siyasilerin suçları ve zaafları bütün toplumun önüne serilirken benzer şey askerler ve diğer devlet bürokratları için kolay kolay yapılmaz.

Toplum da güvenilmez bir varlık. Çünkü eğitim düzeyi düşüktür, laikliği ve modernliği yeterince benimsememiştir. Cahil ve geri kalmıştır. O nedenle onu yukarıdan aşağıya “rasyonel demokrasi” ile yönetmek elzemdir. Yani batıdan alınan demokrasi kurallarını devlet eliyle ona dikte etmek gerekir. Darbeler çağı içinde gelişen demokrasimiz de yeterli bir olgunluğa erişemedi. Yurttaşlık oluşmadı. Politik özne büyümedi. Kendi politik hayatı üzerine özgürce karar veren bir bilinç henüz fazla ortalarda gözükmüyor. Çünkü devleti elinde tutan herkes bahsettiğim yurttaştan nefret ediyor. Sağ ya da sol, fark etmiyor. Darbeler Çağı içinde “topal demokrasi” doğdu. Çok kırılgan. Hemen popülizme kayıyor, hemen araçsallaşıyor. Devlete gelenler oligarşiye dönüşüyorlar. Sivil ve askeri bürokrasi, bu popülizm ve yeni oligarşileşmeden rahatsızlık duyuyor. Halk da rahatsızlık duyuyor. Askerler temiz, kirlenmemiş ve kurtarıcılar olarak sahneye çıkarak ya devleti kurtarma ya da rejimi kurtarma görevlerini yerine getiriyorlar. Bunalım çözülüyor ve askerler tekrar kışlaya çekiliyor. 28 Şubat’ın aktörlerinden General Çevik Bir “demokrasiye balans” ifadesini kullandı. Çünkü ona göre Milli Görüş’ün siyasetteki yükselişi “rejimi kurtarmak” için harekete geçmeyi gerektiriyordu.

Artık Darbeler Çağı sona erdi. Dört yıl önce yapılan 15 Temmuz darbe girişimi de bundan dolayı başarısız oldu. Çağı geçmiş bir yöntemin başarıya ulaşma imkanı yok. Sadece bunalım, çatışma, işgal ve iç savaşa yol açar. Nitekim FETÖ’nün giriştiği darbe de bir düzen değişikliğine yol vermeyecekti. Ayrıca ortada ne kurtarılması gereken bir devlet ne de kurtarılması gereken rejim vardı. Devlet ve rejim sorunu yoktu. Gerekli ıslahatları devlet aklı yeni kadrolarla ve yeni programlarla yapıyordu. Sonuçta Darbeler Çağı’nın sonunda girişilen son darbe ile Türkiye büyük bir iç savaşa ve bunalıma sürüklenecekti. Bu millet ve devlet tarihin en büyük bunalımını yaşayacaktı. Fakat Türkiye’de yine demokrasi ve devletin salim aklı galip geldi. Ülkemiz büyük bir bunalım ve işgalden kurtarıldı.

Darbeler Çağı’ndan sonra devletin yaşadığı tıkanıkların çözümü için muhalefetin çalışması, iktidarın muhalefeti dışlamaması, seçimler aracılığıyla iktidarların değişmesi ve iktidarı eleştirme ve ona muhalefet etmenin teminat altına alınması büyük bir değer taşır. İktidar, oligarşik yapılarla bütünleşmekten uzak durmalı ve yeni kuşaklarla beraber dolaşıma giren bir sistem haline dönmelidir. İktidarlar gerektiğinde yerini rahatlıkla muhalefete bırakabileceğini göstermelidir. Çünkü Türkiye’de her darbe sonrası devlet düzeyinde oligarşik yapılar çözülmüş ve yeni yükselen elitlerin önü açılmıştır. 12 Eylül’de Özal ve yeni sağ elitler yükselir. 28 Şubat sonrasında Ak Parti ve yeni muhafazakar elitler doğar. Türkiye, darbeye ihtiyaç duymadan iktidar ve elitlerin dolaşımına açık bir sistem olarak çalışmalıdır. Elitlerin serbest dolaşımına açık siyasetler, darbelerin doğmasını engelleyecek en önemli yolların başında gelir.

#Osmanlı devleti
#Darbe
#MEB
#YÖK
#Oligarşi
4 yıl önce
Darbeler çağının sonu
Memleketin ‘Hayır’ı için, otostop çekin!..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir