|
Demokrasinin İslamcılık"la imtihanı

On yıllardan beri İslam demokrasiyle yargılanıyordu. İslam dünyasının baştan başa diktatörlerle yönetildiği ve İslamiyet"in varlığında demokrasiye yer olmadığı söyleniyordu. İslamcı hareketler, İslam devleti teorileriyle bu diktatörlüklere karşı çıkıyorlardı. Hakimiyet Allah"ın diyorlardı.

İslamcı hareketler ve düşünceler de demokrasiye mesafeli bakıyorlardı. Çünkü ülkelerinde demokrasi adına gördükleri pratikler dini dışlıyor ve Müslümanlığın temsiline yer vermiyordu. Türkiye bunun en canlı örneğidir. Demokrasi ile din uzlaşmaz görülüyordu. İslamcıların, dindarların ve dinin egemenliğiyle demokrasinin ortadan kalkacağını savunuyorlardı. Bir zamanlar Demirel, Avrupalılara "Ben sizin şarabınızın ve demokrasinizin bekçisiyim" diyordu.

İslami hareketler ve İslamcılık her zaman demokrasiyle yargılandı. Özellikle Avrupa tarzı seküler demokrasinin ilkeleriyle hesaba çekiliyordu. Demokrasi Avrupa"dan çıkan ilkeler olarak görülüyor ve dolayısıyla bu ilkelere uymak zorunlu sayılıyordu. Oysa demokrasi, Grekçe halkın yönetimi anlamına geliyor. Kendisini yönetecek kişileri seçmede halkın söz sahibi olmasıdır. Halkı aşan ve halka rağmen var olan soyut kurallar değildir.

İslamcı hareketler, demokrasi dalgası yükseldikçe yönetimler de söz sahibi olmaya başlıyorlar. Çünkü demokratik dalga, halkın siyasete katılımını artırıyor. Yöneticilerin halk tarafından seçilmesini sağlıyor. Devlette halkın yer almasına imkan veriyor. Elbette bu Müslüman memleketlerdeki demokrasi dalgası, yeni rejimleri doğuruyor. Katılımı, şeffaflığı ve millet menfaati öne çıkmaya başlıyor. Eski rejim elitleri önemini kaybediyor. Eski rejim elitlerin çıkarları ve bu çıkarlarla beraber inşa olan ilişkiler de sarsılıyor.

Mısır"da Mursi"ye karşı yapılan darbe tam da bu sarsıntıyı durdurmak içindir. Yerel ve bölgesel eski rejim çıkarlarını temsil eden elitler, ordu ve bürokrasi yeniden iş başına gelmeye çalışıyor. İsrail ile yapılan antlaşmalara yeniden güvenceler verilmesi, ABD"nin ulusal çıkarları için darbe diyemeyeceği açıklaması ve körfez şeyhlerinin destekleri… Bütün eski rejim aktörleri, Mısır darbecilerine desteğe koştu.

İslamcılık düşüncesi ve hareketi, İslam dünyasında evrensel düşünen ve bölgesel eski hegemonyalara meydan okuyan tek güçtür bugün. İhvan örneğinde olduğu gibi sadece belli bir ülke değil, bütün Ortadoğu İslam dünyası düşünülerek siyasal tahayyüle gidilmektedir. İhvanı başarılı yapan da budur. İslam dünyasındaki birçok ulus devlet tarihinden daha büyük tarihe sahip olmasını sağlayan da budur. Mursi, Mısır"ı düşünürken Türkiye"yi, Filistin"i, Suriye"yi, Tunus"u beraber düşünüyor. Erdoğan"ın balkon konuşmalarında bu ses var. İslamcılık geleneği budur. Bütün Müslümanların birliğiyle kentini, bölgeni ve ülkeni kurtarabileceğin düşüncesi… İslamcılar baştan beri İttihad-ı İslam"ı savunuyorlar. Akif"in Safahat"ı baştan başa bu yaklaşımlarla doludur. İstanbul"un kurtuluşunu Kahire"yi, Beyrut"u, Şam"ı, Kerkük"ü ve Türkistan"ı düşünerek çare arar.

İslamcılık bölgesel üst siyasal tasavvurdur. İslami hareketler bunun arayışındadırlar. En azından İhvan ve NAHDA gibi onlarca hareket bunun peşindedir. Ne Arap milliyetçiliği, ne Kürt milliyetçiliği ne de Türk milliyetçiliği bu müktesebata ve bu tasavvura sahip.

Demokrasi, Avrupa malı olmaktan çıktıkça ve Batı menfaatlerinin meşrulaştırıcı araç rolünü kaybettikçe İslam dünyasını daha fazla temsil ediyor. Ancak Batı devletleri böyle bir demokrasiyi hazmedemiyorlar. Kendi sözcüleri olmayan ve çıkarlarına hizmet etmeyen demokrasiden korkuyorlar. Bundan dolayı Mısır"da darbeyi destekliyorlar. Türkiye"de darbe girişimlerine destek veriyorlar.

Demokrasi artık İslamcılarla imtihandan geçmektir. Eskiden İslamcılık demokrasiyle imtihandaydı. Oysa şimdi tam tersine bir süreci yaşıyoruz. Özellikle Batı demokrasisi İslamcı hareketlerle gelen yönetimleri hazmedecek mi? Batı demokrasisi, İslamcılık imtihanından geçebilecek mi? İşte büyük sınav! Demokrasinin kıyamet sınavı! Demokrasinin sadece İslamcılık"la değil, İslam"la da sınavı. Tabii ki Batı demokrasisinin.

٪d سنوات قبل
Demokrasinin İslamcılık"la imtihanı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’