|
YouTube’da ‘Kıbrıs’ dizisi izleyen gençler bize ne söylüyor?

Yaz mevsimi ile televizyon dizileri de tatile girdi. Yayın saatinde değil de geriden gelerek, ‘TRT İzle’ uygulaması üzerinden dört farklı dizinin ilk sezonlarını bitirdim. Gönül Dağı, Uyanış Selçuklu, Teşkilat ve Bir Zamanlar Kıbrıs... Tek tek ele alırsak eleştirilerim ve izleyici puanım var elbette. Ama reytingler de ortada. Söz konusu dört dizinin de izleyici kitlesi oluşturduğu görülüyor. Ben başka bir ölçümlemeye dikkat çekeceğim. Bu diziler sadece TRT’nin televizyon kanalında değil YouTube’da da önemli izlenmeler almış. Bir Zamanlar Kıbrıs’ın sadece ilk bölümü 3,5 milyon kez izlenmiş. Bu bölümün altına 8 binden fazla yorum yazılmış. Birkaç saatimi ayırıp bir kısmını okudum. ‘Veri tarlası’na düşmüş gibiydim. Televizyonculukta ‘izleyici geri dönüşü’ diye bir değerlendirme var. Hemen hepsi samimi duygular. En kıymetli veri bu işte. Bir içeriğin izleyicide oluşturduğu etkiyi direkt ölçüyorsunuz.

“20 yaşındayım. Kıbrıs savaşını biliyordum ama bu yaşananlardan haberim yoktu. Diziyi izlerken, okuma da yaptım. Bütün bu olaylar ve daha fazlası olmuş” minvalinde çok sayıda yüzleşme var mesela. Diğer yandan bu yorumlar doğru analiz edilirse izlenmeler de ikiye katlanabilir. YouTube’da içerik tüketenlerin yaş ortalamasını göz önüne alırsak analizleri daha da derinleştirmek gerekiyor. ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ üzerinden gidersek, ‘Z Kuşağı’ diye tanımlanan dijital çağ neslin; geçmişten, gelenekten, gerçeklikten ‘kopma’ aşamasında olmadığını görebiliriz mesela. Evet böyle bir kopma yok ama topluma kabul ettirilmeye çalışılan bir dayatma söz konusu. Başka bir yazının ve uzmanların konusu lakin şu kadarını demiş olayım; internet çağı ile keskinleşen kuşak çatışmaları sonucunda evlatlarımızdan vazgeçme, ebeveynleri yok sayma duygusu aşılanıyor. Oysa torunların, YouTube gibi platformlarda bıraktıkları dijital ayak izleri, dedelerinin yaşadıkları toplumsal olayları kavrama ve ele alma biçimlerinin çıktısı aynı zamanda. Bu yüzden de henüz böyle bir kopma olmadığını söyleyebiliriz.

YouTube izlenmelerinden devam edecek olursak… Kanalların reyting yarışı, yerini YouTube’deki izlenme/beğenilme sayılarına bırakmak üzere. TRT’nin sadece YouTube’da yayın yapacak “TRT Sıfır” ismiyle bir kanal kuracağını öğrendim. Güncel verilere göre 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 96’sı Youtube izliyor. ‘TRT Sıfır’ kanalı da 14-24 yaş arası izleyiciye hitap edecekmiş. Bu hedefleme önemli. Kıymeti ise yıllar sonra anlaşılacak. Dijital dünyayı iliklerine kadar yaşayan gençlerin beslendiği içerikler ve kaynaklar dikkate alındığında arz/talep dengesi de ortaya çıkıyor. Çeşitli kaygılarla ‘şunu izleme’ denilen gençlere alternatif içerik ve platformlar sunmak gerekiyor. Alternatifler ise maalesef yeterli değil. Talep var ama izlenebilir, kaliteli, dikkat çeken ve de ilgi uyandıran içerik sayısı çok az.

Hâlihazırdaki içeriklerin büyük ilgi görmesi büyük bir boşluğun göstergesi aynı zamanda. Sağlamayı genç ve dinamik içerik platformu GZT’nin hızla yükselen etkileşim sayıları üzerinden yapabiliriz. Gazetecilik hızla evrilirken, yeni haber formatları deneyen GZT bu sayede diğer internet mecralarının önüne geçti. Instagram ve YouTube’da aldığı etkileşimler hem başarıyı hem da bu yolda kat edilen mesafeyi gösteriyor. Birkaç yılda ortaya çıkan rakamlar gelecekte, GZT’yi ve alt içerik markalarını çok konuşacağımızın işaretlerini veriyor. Platformun YouTube kanalı son bir yılda çok hızlı büyüdü ve abone sayısı 350 bine yaklaştı. Serisi olan haber içerikleri, özel dosyalar ve röportajların ilgiyle izlendiğini etkileşim rakamları ortaya koyuyor. Öyle ki GZT’ye içerik hazırlayan genç habercilerin kendilerine ait izleyici kitleleri dahi oluşmuş. GZT’nin şimdilik 700 bin takipçiyi aşan Instagram sayfası ise yeni ve farklı bir içerik modeli olarak yayın yapıyor. Bu ilginin birden fazla sebebi var. Özellikle de eğlenceli bilgi ve kısa habercilik modellemesi önemli tercih sebebi. Yakın çevremden edindiğim izlenim ve takipçi yorumları; GZT içeriklerinin gündeme dair sosyalleşme mecrası haline geldiğini gösteriyor. Bu da gençlerin YouTube üzerinden de olsa sosyalleşebildikleri sonucunu çıkarıyor. Gözlerini açtıkları dünyayı yaşayan gençler, sadece anı yaşamakla itham ediliyor mesela. Oysa sadece YouTube verilerinden yola çıkılsa, yeni nesli anlama kılavuzu oluşturulabilir. Kuşak çatışmasının temelinde de böyle bir kılavuzun eksikliği var. Önümüzdeki pazar yazısında, YouTube ve ‘Z Kuşağı’ konulu araştırmaları ele alarak bu konuya devam edeceğim.

#YouTube
#Kıbrıs
#TRT
#GZT
3 yıl önce
YouTube’da ‘Kıbrıs’ dizisi izleyen gençler bize ne söylüyor?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset