|
Yalçın Topçu bu görevi 4 yıl önce kabul etmişti
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 28 Ağustos akşamı
Seçim Hükümeti kabinesi
ni Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sundu ve onay aldıktan hemen sonra
Çankaya Köşkü
'ne döndü. Daha kameraların karşısına çıkmadan da, önce partili bakanları sonra bağımsız bakanları tek tek arayarak yeni görevlerini iletti.


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
Ayşen Gürcan
, Kudüs'te
Mescid-i Aksa
'nın bahçesindeydi bu haberi öğrendiğinde. Telefon sık sık kesildiği için Başbakan Davutoğlu, Gürcan'ı 8 kere aramak durumda kaldı.


Yalçın Topçu ise Kültür ve Turizm Bakanı
olduğunu tüm Türkiye'den 15 dakika önce öğrendi. Adı kulislerde konuşulsa da ne resmi ne de gayri resmi bir bağlantı kurulmamıştı. İki gün önce bir gazetecinin “Bakan olacağınız konuşuluyor" şeklindeki sorusuna, “Benim bilgim yok, eğer doğrulatırsanız bana da haber verirsiniz" diyerek şaka yollu yanıt vermişti. Bakanlıklar açıklanacağı akşamüstü dava arkadaşı ve yardımcısı
Metin Gündoğdu
'yu arayıp sosyal medyada yazılıp çizilenleri sorduğumda aldığım cevap da buna benzerdi: “Ne bir telefon geldi, ne bilgilendirme yapıldı ne de mektup.."


Yalçın Topçu, Onursal Başkanı olduğu
Yerli Düşünce Derneği
'ndeki odasındaydı Başbakan aradığında. Kendisini Seçim Hükümeti'nin Kültür ve Turizm Bakanı olarak 'uygun gördüklerini' söyleyip hayırlı olmasını diledi Başbakan. “Sizi bu göreve düşündük, ne düşünürsünüz" diye sormadı. Yalçın Topçu da “Kim karar verdi, fikrim neden alınmadı" demedi. Devlet, aldığı kararı bir saniye bile sorgulamadan 'baş üstüne' diyecek bir 'devlet adamını' tercih etmişti. Zaten Topçu da sıcağı sıcağına yaptığı ilk açıklamada, "
Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Devlet emretti, biz de kabul ettik
" cümlelerini kullandı. Önemli sürecin ne olduğunu da
7 Haziran
'dan beri kökeninden geldiği MHP'ye koalisyon kurulması yönünde çağrılar yaparak anlatmaya çalışmıştı.


Topçu'nun bu tavrı devlet adamlığı geçmişine dayanıyor.. 40 yıllık dava arkadaşı, yoldaşı Muhsin Yazıcıoğlu'nu da hiç ikiletmemişti. 12 Eylül'den hemen önce öğretmen olmuştu. 3.5 ay sonra darbe olunca yasaklı memurlar listesine girdi. Zaten lise yılları
sağ sol çatışmalarıyla
geçen Topçu, darbe sürecinden sonra Milliyetçi Çalışma Partisi'nin gençlik teşkilatlarında aktif roller üstlendi. 1991'de Alparslan Türkeş'in genel başkanlığındaki MÇP'nin Mamak 2. Başkanıydı. 1992'de ise Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları Türkeş'in “
Türkçülük ve Laiklik
" tezlerine karşı çıkarak istifa edince o da BBP'nin kurucuları arasına katıldı. 1995 yılına kadar Ankara İl Başkanlığını yaptı, ardından Genel Sekreter Yardımcısı oldu.


1996'da ise Yazıcıoğlu'nun yönlendirmesiyle 12 Eylül'de elinden alınan memuriyete geri dönerek Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri oldu. 11 yıl Başbakanlık bünyesinde çalıştı. Yine
Yazıcıoğlu
'nun daveti ile 2007'de aktif siyasete geri dönüp kurucusu olduğu
BBP'nin Genel Sekreteri
oldu. 2009'da yaşanan elim kazadan sonra yapılan kongrede, geçerli 508 oyun 507'sini alarak genel başkan seçildi. 2011 seçimlerinde partisi baraj altında kalınca görevinden istifa etti. 2014 yılının Şubat ayında ise BBP'nin 17-25 Aralık darbe girişimlerini desteklemesine tepki gösterip parti üyeliğinden ayrıldı. Ardından da Ankara'da kurulan
Yerli Düşünce Derneği'nin
Onursal Başkanlığı'nı üstlendi.


Genel başkanlığı bıraktıktan 4 ay sonra Ankara'da görüşüp uzun uzun sohbet etmiştik Yalçın Topçu ile. Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğünü haber almasından hemen sonra yaşanılanları, siyaseti neden bıraktığını ve bundan sonra ne yapacağını tüm detayları ile
Aktif siyasette olmayacağım
" diyordu. Bir kez daha memurluğa dönmek istiyordu. “Devlete memur olarak tekrar dönme hakkım var. Çoluk çocuk okuyor onların geleceği önemli. Sahibi olduğum evim bile yok.
Hizmet imkânı bulabilirsem memuriyete geri döneceğim
" demişti.


Bugün kendisine emanet edilen 'geçici' Kültür ve Turizm Bakanlığı görevini 4 yıl önce kabul ettiğini açıklamıştı aslında. Bu sözleri de Haber7'de yayınlanan
: “
Bazı şeyleri tabulaştırmamak gerek. Memuriyete dönmek de devlete, millete hizmet. İlla makam değil. Yeniden memur olduktan sonra ne görev verilirse de yaparım
."


Yalçın Topçu
BBP
üyeliğinden ayrıldıktan sonra
AK Parti'
ye ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan
'a açık destek verdi. Bu söylemleri ile birlikte hem AK Parti teşkilatı hem de MHP ve BBP'den memnun olmayan taban, neden iktidar partisine katılmadığını sorup durdu. 7 Haziran seçimleri öncesinde gündeme gelse de aday adayı olmadı. Aday da gösterilmedi zaten. Kısa süre öncesine kadar 12 Eylül'deki kongrede AK Parti yönetimine gireceği ve
1 Kasım seçimleri
için de aday gösterileceği konuşuluyordu. Fakat bunlar olmayacak. Yalçın Topçu 'Bağımsız Bakan' ve bu yüzden de parti yönetimine girmesi söz konusu değil. AK Parti'den milletvekili adayı olması için de görevinden istifa etmesi gerekiyor. Bu da mümkün görünmüyor.


Ahıska Türkleri'den 93 muhaciri Ardahanlı bir ailenin 1958 doğumlu çocuğu Yalçın Topçu'yla ilgili şahitliklerim bunlardı. Kısa bir süre için de olsa şimdi onun bakanlık icraatlarına şahitlik edeceğiz. Yaklaşık 3 ay sürmesi öngörülen bakanlığı sırasında, özellikle “kültür" alanında, '
yerlilik
' ve '
millilik
' adına yapacakları gündeme gelecektir. Bu süreçte kamuoyu, “
Kültür ve Turizm Bakanı kimdi
" sorusunu çokça soracağa benziyor..
#Yalçın Topçu
#Seçim Hükümeti kabinesi
#yeni hükümet
#bbp
#Yerli Düşünce Derneği
9 yıl önce
Yalçın Topçu bu görevi 4 yıl önce kabul etmişti
Sırrı abiye ne oldu?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim