|
Kuzine

Bazen şu çatı katında, şu basık küçük odada, dalıp gidiyorum geçmişe.

Hayatıma giren nesneleri, eşyaları, edevatları düşünüyorum.



Nasıl geldik bu yaşa, nasıl geçti zaman, ne kullandık, ne yedik, ne içtik, çok enteresan şeyler hatırlıyorum.

Hatırlamakla da kalmıyorum, o eşyaların hayatımızdan çıkmasıyla oluşan boşluğu doldurmak için evin her yanına yığdığımız onlarca gereksiz, ipsiz, tipsiz nesneye, kah kaşlarımı çatarak, kah kendi kendime acıyarak bakıyorum.

Sonra dönüp, yine kendi kendime diyorum ki: Eridi gitti ömrün kabası, geriye kaldı incesi, eğer ben de bu kaloriferin dibinde ölürsem, neyse demeyeyim gerisini…

Ya arkadaş, bizim evde bir kuzine vardı, inanır mısınız, evin bütün işini o yapardı, kimin ne derdi var, o kuzine derman olurdu.

Bereketli bir ana, candan bir abla, yürekten bir kardeş, babacan bir baba, ne derseniz deyin, vallahi abartmıyorum, bizim kuzine, bunların hepsiydi.

Moralin bozuksa bile alır iskemleni, gider otururdun kuzinenin başına, biraz yüzünü kızartır, biraz ellerin bozartır, öyle sıcak bir neşe verirdi insana.

Sıcak su lazım değil mi, güğüm üstünde, devamlı sıcak su var, hazır.

Al, ister çay yap, ister çorba yap, istersen bulaşık yıka, yirmi dört saat kuzinenin üstünde sıcak su hizmetinde.

Sabah namazı okunmuş, millet kahvaltı yapacak, daha hamurun mayası gelmemiş ki, alasın tepsiye, süresin fırına.

Kolayı var…

Yaklaştır sıcak kuzineye, on dakikada mübarek şişsin teknenin kenarına doğru, yarım saatte mis gibi sıcak ekmek, tereyağının kenarından tütsün kıvrım kıvrım.

Ezme lahana yapılacak, kara lahana dövülecek, kuzine yanıyor.

Koy tencereyi, fokur fokur kaynamaya başlasın, al eline gedvalici, döv lahanayı, döv döv, bir şey olmaz, kar altından topladıysan, inşaat demiri gibi yapar gövdeni, sen lahanayı dövmeye bak, kuzine yanıyor altında, rahat ol.

Ihlamur çayını hiç kaldırma zaten üzerinden…

Ihlamur durdukça demlenir, en sonunda kıpkırmızı tavşan kanı çaya döner, eskimez ıhlamur, durdukça güzelleşir, daha iyi olur, evin içine tatlı bir koku yayılır, kuzinenin üstünden.

Ekmek bayat, hamur akşama yapılacak…

Olsun dert etme, aç şu tertemiz kokulu ekmek bezini, çıkar o bayat ekmeği, dilimle, sür kuzinenin içine, bayat ekmekmiş, kim demiş bayat, hadi ye bakalım, bayat mı?

Trabzon hurması, bağı bahçeyi turuncuya boyamış, cennet olmuş bostanlar, ne olacak şimdi?

Hiç, ne olacak, yarım saatte toplanacak hurmalar, kenarlarından yarım yarım, patlıcan gibi soyulacak, ipe dizilecek, kuzinenin borusuna takılan aparata asılacak, üç gün kuruyacak, kışlık tatlı da hazır.

El bezi, havlu, öyle küçük şeyler var, nemli, hemen kuruması lazım, ya da rutubetli Karadeniz havası, çamaşır yıkandı, kuruyacak.

Sıkıntı yok, kuzinemiz yanıyor, üstündeki her şeyi kaldır, o aparata çamaşırları as, sağ ve sol taraflarında tutup taşınması için yapılan iki demir var, oraya da as, ne asarsan as, yarım saatte barut gibi.

Ne istersen onu yap…

Kestane pişir, fındık kavur, süt kaynat, reçel yap, hamsi kızart, makarna haşla, hurma kurut, yap kardeşim yap, ne istiyorsan yap, kuzine yanıyor.

Daha ilginç bir şey söyleyeyim, bunu esas köylüler, esas bereketli dedeler, neneler bilir…

İnek buzağıladı, koyun yavruladı, ama yavrucaklar zayıf, ahırda, ağılda kendine gelemeyecek, belli.

Al onu sandığın içine, getir kuzinenin yanına, anasından sağdığın sütü de biberonla içirmeyi unutma. İki saate, şefkatli kuzine sıcağında, nasıl canlanacak o sevimli koca kulak, göreceksin.

Bak…

Seni ısıttı, hayvanını ısıttı, yemeğini pişirdi, elbiseni kuruttu, sohbetine arkadaşlık etti.

Ya arkadaş, bu kuzine sana daha ne yapacak…

Ya arkadaş, biz bu işi bir daha mı düşünsek acaba, biz ne yaptık böyle, bu kadar zararlı bir değiş-tokuş olur mu, evin ortasında bütün işleri gören bir kuzine vardı, kaldırdık, evin her tarafına kuyruklu, kesici, delici, gazlı, borulu, bir sürü manasız şey doldurduk.

Bir tek kuzine diyorum ya, bir tek kuzine iki odun parçasına, bunların hepsini yapıyordu.

Geliyor değil mi kulaklarınıza, o sıcak, o huzurlu çıtırtı…

Anacım…

Sen alt kattaki kuzineyi yak, mısır ekmeğini koy, lahananın içyağısını da ekle, ben geliyorum.

#Kuzine
#Ekmek
5 yıl önce
Kuzine
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi