|
Ersümer adalete güvenmeli

Kim olursa olsun, aksi yargı tarafından kesinleşmiş hükme bağlanana kadar, kimse ''suçlu'' kabul edilemez. Mecelle''de "Beraat-ı zimmet asıldır" biçiminde formule edilmiş bu kural hemen bütün hukuk sistemlerinde yer alır. Bu sebeple, bırakın bir bakanı, henüz iddia aşamasında olan ''beyaz enerji operasyonu'' kapsamında gözaltına alınan veya tutuklanan bürokrat ve işadamlarını bile ''suçlu'' muamelesine tâbi tutmak yanlıştır. ''Hukuk'' kökenli enerji bakanı Cumhur Ersümer''in "Ben suçlu değilim" tavrı, bu bakımdan, yadırganmamalı.

Hukuk sistemlerinde, hazırlık soruşturmasının gizli yürütülmesinin ve mahkemeye sunulana kadar bulguların kamuoyuyla paylaşılmamasının da bir mantığı var. Sorgulamada rüşvet aldığını itiraf eden bürokratlar ve "Evet, rüşvet verdim" diyen işadamlarının, yargıç önüne çıktıklarında, sözlerini geri aldıkları az görülmedi. Hazırlık soruşturması savcıya yol gösterse bile, mahkeme, kararını verirken, ''deliller'' üzerinde yoğunlaşır. Mahkemesi başlamamış bir operasyonda insanların ''suçlu'' olarak takdimi elbette yanlış.

Bu, ''beyaz enerji operasyonu'' konusunun ''hukukî'' yönü; ancak, konunun, Cumhur Ersümer''e dönük bir de ''siyasî'' yönü var.

Enerji bakanlığı, ihtiyaçlara paralel olarak, en çok ihale gerçekleştiren devlet kurumu bugün. Nükleer enerji, rüzgâr enerjisi, termik ve doğalgaz çevrim santralleri ihalelerini gerçekleştiren, dağıtım şebekelerini özel ellere devreden bakanlık bu. Çin''den sonra dünyanın enerjiye en aç ikinci ülkesi durumundaki Türkiye, açlığını gidermek için, içeride ve dışarıda enerji bulmak, bulduğu enerjiyi ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaştırmak zorunda. Girdiği koalisyonlarda ANAP''ın özellikle istediği ve ikidir Cumhur Ersümer''i başına getirdiği bakanlık bu projelerle meşgul...

Yüzmilyonlarca dolarlık ihalelere imza atıldığı halde yolsuzluk kokusu alınmayan kamu kurumları da var; ancak enerji bakanlığından burunlara epeydir pis kokular geliyor. ''Beyaz enerji'', duruma açıklık kazandırmak üzere girişilen bir operasyon; jandarma tarafından yürütülen operasyonda bugüne kadar çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan sonra enerji bakanlığında görevi başında fazla üst düzey bürokrat kalmadı. Mahkeme de soruşturmayı yürütenlerin kanaatini paylaştığı taktirde, Cumhuriyet tarihinin en kalabalık rüşvet ve iltimas olayı ile karşı karşıyayız.

Çok sayıda bürokratla bakanlık müteahhitinin suçlandığı bir konuda bakanın ellerinin temiz kalması mümkün müdür? Elbette. Koltukta Ersümer oturduğu ve işlemlere o imza attığı halde, rüşvet çarkı onun ruhu duymadan da kurulmuş olabilir. Çark onun bir altına kadar gelip durmuş, ya da onun üzerinde birileri, Ersümer''in konumundan yararlanarak, çarkı kendi lehlerine çevirmişlerdir. Bu da mümkün. Gerçeği görmek için acele etmemek, yargı kararını beklemek gerekiyor.

Ancak, Cumhur Ersümer''in bakan konumu yargı sürecini engelliyor. Anayasa (m. 100), başbakan ve bakanlar için, Meclis''e bağlı ve Yüce Divan''la sonuçlanan farklı bir prosedür öngörüyor. Üç partili koalisyonun Meclis''teki çoğunluğu, bugüne kadar, Ersümer''le ilgili Meclis soruşturması açma girişimlerini akamete uğrattı. ''İstikrar'' odaklı hükümeti oluşturan partiler prosedürün önünü tıkamakta hiç zorlanmadılar. DSP ile MHP, bu defa da ANAP''a katılarak, hükümetin devamını Cumhur Ersümer''i feda etmeye tercih edebilirler.

Durum şu: Hukukî açıdan mahkemece hüküm giyene kadar ''suçlu'' ilân edilmemesi gereken, koalisyon ortakları tarafından koruma altında tutulduğu taktirde koltuğundan ayrılması mümkün olmayan Cumhur Ersümer, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de, iddiaları duymazdan gelip yoluna devam edebilir. Durumunun ''siyasî'' açıdan farklı davranmayı gerektirdiğini kendisi de gördüğü halde... Çünkü onun bu denli suçlanan bir bakanlığın başında kalıyor olması, hem siyaseten yanlıştır, hem de ''delillerin karartılması'' kuşkusunu uyandıracağı için ''hukukî'' açıdan da sakıncalıdır.

DGM savcısının iddianamesinden sonra, konu, siyasilerin takınacağı tavra kaldı. Cumhur Ersümer daha fazla direnmemeli ve adaletin işini kolaylaştırmayı tercih etmelidir. Yüce Divan önüne çıktığı halde aklananlar var partisinde; adalete o da güvenmelidir.

23 yıl önce
Ersümer adalete güvenmeli
70 yaşındaki kadının sağlık sigortası
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…