|
Tahammül mülkü yıkılırsa...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmelerinin başladığı gün Meclis kürsüsünde dile getirdiği iddiaya Başbakan Tayyip Erdoğan''ın ânında verdiği cevaba rağmen Kayseri''de ''yolsuzluk'' diye adlandırabileceği bir şeyler yaşandığı konusunda ısrarlı. İddiasını, yeni katıldığı ''sosyal medya'' denizinde kendisini takip edenlerle paylaştı dün...

Her hükümetin zayıf karnı ''yolsuzluk'' iddialarıdır; eğer bir gün Ak Parti hükümeti de iktidardan düşerse, hiç kuşkunuz olmasın, onun sonunu da ''yolsuzluk'' iddialarının kamuoyu tarafından ciddiye alınması getirecektir.

Kemal Kılıçdaroğlu''nun nedense unuttuğu, bu gerçeği en iyi Tayyip Erdoğan ile arkadaşlarının bildiği ve bu alanda olağanüstü tedbirler aldıklarıdır. Ak Parti''yi seçmen nezdinde kredisiz bırakacak çapta bir yolsuzluğa geçit vermesi hayli zor olan tedbirler...

Bir gerçeği daha unutuyor CHP Genel Başkanı: Sonu ''fos'' çıkan, ispatlanamayan iddialar, seçmen nezdinde iddia sahiplerinin kredisini yok eder... Genel başkan seçildiği ilk günden buyana sayısız iddia seslendirdi Kemal Kılıçdaroğlu; bir tekini bile kamuoyunu ikna edecek biçimde gündeme sokmayı başaramadı.

Ak Parti, hükümet ve belediyeler hakkında her iddiayı büyütmeye hazır bekleyen medya ordusuna rağmen...

Medya organlarının bir bölümü başlarda büyüterek arka çıktığı halde, şu günlerde kendisini duymazdan geliyor veya iddialarını ihtiyatla karşılıyor ise, sebebi, bunların da ''fos'' çıkma ihtimalidir. Kılıçdaroğlu''yla birlikte kendi kredilerini de heba etmek istemiyor medya...

Tek gündemli bir genel başkana dönüştürdü kendisini Kılıçdaroğlu ve Ak Parti''nin ''yolsuzluk'' konusundaki aşırı titizliği yüzünden, kamuoyuna ''fuzuli şâgil'' görüntüsü vererek kendi siyasi ömrünü kısaltabilir.

Öteki partilerden farklı bir yönü var CHP''nin; dayandığı sınıfsal taban kendi kimliği ve nasıl göründüğü ile fena halde ilgili bir kitle... Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Erdal İnönü, Deniz Baykal gibi isimlerin liderlik ettiği o kitle, oy verecekleri partinin başında kendilerini temsil edecek çapta birini görmek ister...

Endişem, Kemal Kılıçdaroğlu''nun, başında bulunduğu partinin esas tabanını oluşturan ve sesi güçlü çıkan kesimden ''Bu adam bizi temsil edemez'' damgası yemesidir. İktidara karşı yaptığı her yanlış hamle, Kayseri iddiası gibi ânında püskürtülür ve iddia sahibi ''Ben aslında haklıyım'' türü nafile çıkışlarla destekçilerinin kendisine inanmalarını beklerse, o kitle, bir süre sonra çevrede ''gülünç'' duruma düşer ve buna kolay kolay tahammül edemez.

Faturayı da Kemal Kılıçdaroğlu''na çıkarır...

Pek erken, ama yitirdiği kredileri yeniden kazanmasını sağlayacak yol ve yöntemler bulamazsa, Kemal Kılıçdaroğlu''nu öyle bir erken âkıbet bekliyor gibi...

Oysa gönlü CHP''de olan aydınların, gazete köşelerinde ve TV ekranlarında yürüttükleri tartışmalar kamuoyu tarafından daha bir dikkatle izleniyor. Bir bölümü akademisyen, çoğu bayağı ciddi insanlar, Türkiye demokrasisine CHP''nin nasıl katkı vereceği yönünde fikirler üretiyorlar.

CHP''yi kendi tabanını korurken daha geniş halk kitleleriyle de buluşturacak yol arayışlarını sürdüren aydınların da, bir süre sonra, nâmına teoriler geliştirdikleri partinin bütün barutları birbiri ardına heba ettiğini görüp umut kestikleri görülebilir.

Her partinin gönüldaşı tahammüllüdür; tahammül mülkünü yıkabilecek en önemli unsur, partililerin kendilerini temsil eden liderlerini savunamaz hale gelmeleridir.

Kurultay''a birkaç gün, genel seçime birkaç ay kala, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o noktaya doğru hızla yol alıyor...

13 yıl önce
Tahammül mülkü yıkılırsa...
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı