|
Kirli ilişkiler...

17 Aralık operasyonunda tutuklananlar arasında kilit isim işadamı Rıza Sarraf''tı. Hem Halkbank üzerinden İran''a yaptığı altın ticareti hem de bazı bakan ve oğullarıyla olan ilişkileri, paralel yapılanma için onu vazgeçilmez yapıyor.

Yeni Şafak''ta dün yayınlanan habere göre, Sarraf''a ''Suçu hükümete yık, serbest bıraktıralım'' teklifi götürülmüş. Gelişmeye geri döneceğiz, ancak önce birkaç noktanın altını çizmekte fayda var.

***

25 Aralık''taki ikinci girişim engellenmeseydi, dalgalar halinde yapılacak operasyonlarla tutuklanacaklar arasında Başbakan''ı örgüt şemasının en tepesine yerleştirmek için kullanılacak başka kilit isimler ve bu isimler üzerinden kurulan tuzaklar da vardı.

Merter''de, 15 Şubat 2013 sabahı Yasin el Kadı ve Mısırlı işadamı Usame Kutup''un ölümden döndüğü kaza bu tuzaklardan biriydi. Olay 28 Şubat''ı tetikleyen Susurluk skandalı gibi bir işlev görecekti...

Paralel yapılanmanın Erdoğan''a diz çöktürmek için neler ürettiği, bunları nasıl şantaj malzemesi olarak kullandığı önümüzdeki süreçte tek tek ortaya çıkacak. ''Devlet içinde cemaatle irtibatlı örgüt'' tespitine gülüp geçenleri ve CHP ile cemaat medyasını üzecek gelişmelere tanık olacağız.

Dolmabahçe toplantısında ''Cemaati tasfiye değil, paralel yapıyla mücadele'' vurgusu yaparak ''Bu şantajla mı yaşayacağız'' diyen Erdoğan''ı haklı çıkaran son gelişme, Gülen''in Cumhurbaşkanı Gül''e gönderdiği mektubun mürekkebi kurumadan 25 Aralık''taki ikinci operasyon girişimi oldu.

Savcı Muammer Akkaş''ın, Başsavcı''yı oyuna getirip, basına sızdırdığı soruşturmanın deşifre olmasını bahane ederek alelacele düğmeye basmasıyla, mektup uzlaşıdan çok ''boyun eğmezsen savrulursun'' mesajına dönüştü.

Erdoğan Pakistan dönüşü 25 Aralık''tan önce yazılan mektubu okuduğunda 7 Şubat''taki gibi geçici tedbirlerin yeterli olmayacağını bir kez daha gördü. Dershaneler ve atamalar karşılığında ''itidal tavsiyesini'' de ''pazarlık'' olarak okudu.

***

Gelinen noktada iktidar, aynı nehirde iki kez yıkanmayacağının farkına varırken, aldığı ve alacağı tedbirlerle paralel yapılanmayı panikletti. İstanbul Adliyesi''ndeki psikolojik üstünlük, Ankara''ya geçti.

Örgüt tasfiyeye karşı, Ankara merkezli başlatmak istediği ancak İzmir''de karar kıldığı dünkü operasyon gibi artçı dalgalara başvuruyor.

Yine Bilal Erdoğan ve yine bir bakanın hedef alınması önemli. Erdoğan''ın ''Bir birimin başına da Binali Bey''i koymuşlar. En baştaki lider de benim'' diyerek açıkladığı sözde örgüt şemasının bir ayağını görünür kılma çabası söz konusu olan.

Paralel yapılanma, yeni dalgalar sonuçsuz kaldıkça çok daha sofistike yöntemlere başvuruyor. Suriye''ye yardım götüren TIR''ın ''İHH TIR''ında silah'' dezenformasyonu eşliğinde aranmak istenmesi bunun çarpıcı bir örneği. Türkiye''yi ''teröre yardım eden ülke'' gibi göstermek ihanetini bile göze aldılar.

***

Siyaseti, ekonomiyi hedef alan, HSYK eliyle yürütmenin elini kolunu bağlama girişimleri örgütün kirli ilişkilerini de kaçınılmaz olarak ele veriyor.

İşte Rıza Sarraf''a yapılan baskı bunun en çarpıcı örneği. Yeni Şafak''ın haberinden okuyalım:

''Hükümeti hedef alan 17 Aralık operasyonunda tutuklanan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf''ı Metris Cezaevi''nde ziyaret eden avukatı Halil İbrahim Koca''nın, ''Savcıya ek ifade ver. ''Bu işleri hükümetin bilgisi dahilinde yaptım'' de. Seni serbest bıraktırıp evine gönderelim. Tahliye kağıdın hazır'' teklifinde bulunduğu ileri sürüldü.''

Habere göre, Koca 5-6 Ocak''ta birkaç kez cezaevine gitmiş. Yani Erdoğan''ın Dolmabahçe toplantısında ''Paralel yapı tasfiye edilecek'' açıklamasının hemen ardından Sarraf''a kirli teklif gitmiş.

Koca sıradan bir avukat değil. 17 Aralık''ta Sarraf''ın avukatlığını bıraktığı bilgisi vardı. Sarraf''ın tutuklandığı soruşturma dışındaki konularda avukatlığını ise sürdürüyor. Koca Emniyet''in avukatlığını da yapıyor.

Hürriyet gazetesinin Sarraf''ın mahkeme ifadesine dayandırdığı ''Yeni Şafak Rıza Sarraf''tan 1 milyon dolar istedi'' iftirasında adı aracı olarak geçen Avukat Halil İbrahim Koca, Şike gibi çok zor davalarda önemli isimlerin avukatı olarak da tanınıyor.

***

Koca''yı kilit isim yapan sadece bunlar değil. Hakkındaki iddialar, Sarraf''a ''Hükümete yık, serbest kal'' teklifi götürdü iddiasına zemin oluşturacak nitelikte.

Koca''nın Cemaat''in Emniyet İmamı olarak bilinen ''Kozanlı'' Osman Hilmi Özdil''le ilişkisi olduğu ileri sürülüyor. İddialara göre, 2007-2009 yılları arasında, Özdil, Avukat Koca''yı Pensilvanya''da cemaat çevresine tanıştırdı. O dönem Gülen Hareketi''nde yer alan bazı işadamları bu iddiayı tam tarih vermese de doğruluyor. Hatta Koca''nın uzun bir süre Pensilvanya''daki cemaat evlerinde kaldığı da dile getiriliyor.

***

Avukat Koca''ya bu iddiaları ofisinde sordum. Özdil''i kesinlikle tanımadığını, söz konusu tarihler arasında ise Pensilvanya''da bulunmadığını söyledi. 2009 yılında başka bir ABD şehrinde ailesiyle birlikte tatil yaptığını anlattı. Sarraf''ın soruşturma dosyasına bakmamasını ise Emniyet avukatı olduğu için etik nedenlere bağladı.

***

Koca gibi önümüzdeki günlerde ilişkileri nedeniyle çokça konuşulacak kilit isimlerden biri ise işadamı Ali Ağaoğlu.

Zekeriya Öz''e ''Dubai Sefası'' yaptıran Ağaoğlu''nun sponsorluklarının Türkçe Olimpiyatları''yla sınırlı olmadığı ortaya çıkınca kimler üzülür dersiniz?

Ağaoğlu gözaltına alınınca ''Arama tutanağını inceledim, bir şey çıkmaz. Risk temizliği yapılıyor'' twitleri atan Emre Uslu ve ''Erdoğan, El Kaide militanlarını koruyor'' diye yabancı medyaya servis yapan Today''s Zaman yazarı Mahir Zeynalov, Zekeriya Öz''den de bir Savcı Fellice Casson çıkarmayı başarırsa o başka tabii!..

Öbürünün ''Ağaoğlu sessizliği'' ise hayra alamet değil.

10 yıl önce
Kirli ilişkiler...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi