|
Maklube"nin tadı bozuk!

Hükümet dershanelerin dönüşümünü iki yıla yayarak, üniversiteye giriş sınavında yapılacak değişiklikle ele alma kararı verdi. Ocak''tan sonra dershanelerin öğrenci kaydı almaması yönündeki kararı ise bir yıl erteledi.

Geri adımdan ziyade, dershanelerin dönüşümünden öğrencilerin, ailelerin olumsuz etkilenmemesini, sektör temsilcilerinin sürece katılımını sağlamaya dönük bir karar...

''Dershaneler ihtiyaç, nedenler ortadan kaldırılmadan kapatılmamalı'' görüşünü dillendiren uzman ve yazarların samimi itirazları da böylece karşılık buldu.

Hizmet Hareketi''nin itikat meselesine dönüştürerek yürüttüğü, ''mesele dershane değil bağcıyı dövmek'' dedirttiren kampanyası olmadan da alınacak bir sonuçtu bu.

Peki düzenlemenin son şekli çözüm getirir mi ya da bir uzlaşmaya kapı aralar mı?

***

Cemaate sempatiyle bakan yazarların, aydınların ''dost'' uyarılarına rağmen ısrarla ipleri koparmaya yönelik bir dille yürütülen kampanya söz konusuyken, gelinen noktada bir çözüm ve uzlaşma umudundan bahsetmek mümkün görünmüyor.

Evet, Zaman Gazetesi''nden Hüseyin Gülerce''nin karardan memnuniyet duyulduğunu açıklaması, Fethullah Gülen Hocaefendi''nin çevresinden olumlu mesajların gelmesi önemli. Ancak kampanyayı yönetenlerin tepkisi, hükümetin ''Fitneye alet olmayalım'' çağrısının karşılık bulmayacağını gösteriyor.

Tansiyonu düşürmek için açıklama yapan Hüseyin Gülerce bile sosyal medyada linç girişimiyle karşı karşıya kalıyorsa bir karşılık beklentisi en hafifinden saflık olur.

***

''Darbeci düzenlemesi'' metaforuyla başlatılan, ''Gülen''i bitirme planı'' diye sunulan 2004 MGK belgesi ve ardından fişleme iddialarıyla sürdürülen kampanya Gülerce''nin açıklamasına bile tahammül gösterilmeyen bir öfke seli oluşturulduğunu gösteriyor.

Gezi sürecinde yeniden yapılandırılan gazete ve ''dershaneler kapatılsın, gürültü çıksın, biz de iktidara çakalım'' diye bekleyen malum gazetecilerin katkısıyla şantaj, tehdit, kaset, Oslo, Kerbala vs. içinde ne ararsanız bulabileceğiniz bir çatışma ortamı yaratılıyor.

Dershane kampanyasının, aslında cemaatin tabanını ikna operasyonu olduğunu dillendirenleri haklı çıkaran bir tabloyla karşı karşıyayız.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı''nın ''Arkasında başka bir şey var'' dediği bu öfke yaratma kampanyası, öncelikle cemaat tabanındaki AK Parti algısını değiştirmeyi hedefliyor.

2004 Ağustos ayına ait MGK kararını, Bakanlar Kurulu''nda imzalanmadığını yani uygulanmadığını bile bile kampanyaya malzeme yapmanın başka açıklaması var mı?

Darbecilerle hesaplaşma, demokrasi için atılan onca adım, tüm cemaatlerle birlikte Hizmet Hareketi''ne sunulan imkânlar ortadayken o imzaların iktidarı köşeye sıkıştırmayacağını onlar da biliyorlar.

Üstelik 28 Şubat sürecinin sadece cemaati değil tüm dindarları hedef alan MGK kararlarına ''içtihat'' deyip kurul üyeleri hatalı olsalar bile bir sevabı uygun gören hoşgörü nedense hatırlanmıyor. Zamanın ruhuyla, stratejik nedenlerle yapılan ''içtihat'' nitelemesi, darbe planlarının yapıldığı bir dönemde Erdoğan''ın attığı imza için çok görülüyor.

***

Mavi Marmara katliamı, İsrail''le ilişkiler, MİT krizi, Mısır''daki darbe, çözüm süreci ve Gezi kalkışmasında, yavaş yavaş işlenen muhalif duruş, şimdi açık açık iktidarla savaşa dönüştürülüyor. Bu kampanyanın sonu nereye varır? Cemaat içinde etkili olur mu? Şimdiden kestirmek güç...

Ama bir hatırlatma yapalım.

Cemaati yakından, uzaktan bilenler bilir. Yasaklı olduğu dönemde Fethullah Gülen Hocaefendi''ye Ürdünlü bir öğrencinin yaptığı Maklube yemeği hareketin simgesidir.

Pilav, yoğurt, salata, patates gibi farklı lezzetlerin tepside birbirine karışmadan dizilmesi, hoşgörü, diyalog, kardeşlik, gibi cemaatin topluma vermek istediği mesajla uyumludur. Gülen''in çok sevdiği Maklube''nin zamanla takipçileri arasında sohbetlerin, toplantıların öğrenci evlerinin vazgeçilmez geleneği olmasının nedeni biraz budur.

Farklı tatları karıştırmadan tepsiye yerleştirmek yemeği yapanın hünerini gösterir. Yerken de aynı özeni göstermek gerekir. Zira ortadaki pilavı kaşık sallarken devirmenin tatlı cezaları da vardır.

Maklube''yi hazırlayan ve yemeği yiyenler gerekli özeni göstermezse bütün tatlar birbirine karışır. Böyle bir tepsiye de kimse kaşık sallamaz.

O yüzden cemaatin tabanını ikna etmeye çalışanların Gezi kalkışmasının argümanlarıyla hazırladığı tepsiye bir kez daha bakmasında fayda var. Çünkü o tepsiye, Maklube''nin sihrini bilenlerden kaşık sallayan çıkmaz.

10 лет назад
Maklube"nin tadı bozuk!
İnsanlık ölmemiş
28 Şubat kadınlarına ithaf ederim
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar