|
Baloncuğun son sözü

İçinden her şeyin bu kadar kaldığına teslim olmuş olanların, dışından her şeyin bu kadar olmadığını söyleyip durmalarından daha büyük bedbahtlık var mı?



“Yorulmuyor musun bunca kalabalık yaşamaktan?” diye sordu içtenlikle biri. Hayatının gürültüsünden ne söylediğini duyamadı diğeri.



Herkese laf yetiştirmeyi kendine iş edinmiş insanlar var, keşke kendilerine sakladıkları birkaç kelimeleri de olsa!



Gelişine vurduğun toplardan sadece biri seni vezir eder, diğerlerinin hepsi rezil eder.



Gerçeğin yükü ağırdır, onu taşımaya kavli karar edenin haytalık etmeye mecali kalmaz!



Gariptir; anlatacak şeyi çoğalan insanların üstüne derin bir sükûnet iniyor.



“Yitirdim mevsimleri yaz kış erişmez bana/ Ara öyle uzak ki bakış erişmez bana/ Gökten sağanak boşanır sel alır bir yerleri/ Yanarım kavrulurum bir damla düşmez bana” diyor 'Kırgın Gönül Gazeli'nde Osman Sarı.



Karıştırmamak gerek; bir şeyi bilip de yapamamak ayrıdır, ne yapacağını bilememek ayrıdır. İkincisi yolun başıdır, birincisi neredeyse ortası...



“Son kararım bu” dedi beyaz saçlı adam, “geriye sadece tereddütlerim kaldı.”



Kendi yolunda yürüyüp giderken yere düşürülmüş bir ünlem gördü, belki hayatına bir heyecan katar diye alıp cebine koydu.



Dışarıda esip savuran bir rüzgar varsa, cebinde iyi kötü bir tarak olacak, hayat böyle!



Her selam verenin bir aleykümselam diyeni vardır, davran ki nasibin olsun!



Beraber denizi seyrediyorlardı. Böyle epeyce zaman geçti. Sonra biri birden eğilip diğerinin kulağına şöyle fısıldadı: “Kapı kendini tıklatmıyor ya, aç bakalım kim gelmiş?”



Söyleyen kalbin dilidir, dinleyen onun muadili mi?



“Bir kişide yüz binlerce kişi gizlidir. Yüz yay ve keman, küçücük bir okun içindedir. 'Attığını sen atmadın' bir imtihandır. Yüz binlerce harman bir avuç buğdaydadır. Bir zerrede bir güneş gizlidir. O zerre, ansızın ağzını açıverir. Pusudan fırlayan o güneşin karşısında, göklerle yer zerre olur. Böyle bir can, bedene ne diye layık olsun? İki elini de çek bu candan ey beden. Ey cana ev olmuş beden, artık yeter. Deniz, bir kırbaya ne kadar sığar?” buyuruyor Hazreti Mevlânâ, can kulağı işitene.



1'i öğrendikten sonra, hesap hendese bahsini bir daha açmamak üzere kapatan insanlar da var.



Beni benden çıkarsalar hiç kalır a gözüm, seni benden çıkarsalar o bile kalmaz!



“Ben” dedi baloncuk, patlayıp gitti!



“Dilini saymaya alıştırma” dedi meczup, “yok sayacak bir şey, beyhude yorgunluktur!”


#meczup
#baloncuk
#hayat
8 yıl önce
Baloncuğun son sözü
Korktuklarını sadece onlar biliyor
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…