|
Belki de sorun bendedir!

Geçen gün bir arkadaşıma, dünyada olan biten şeyleri daha önce rahatlıkla bir anlam kazığına bağlayabildiğimi, ama şimdilerde aynı şeyi başaramadığımı söyledim.

Acıyarak yüzüme baktı ve herşeyin eskiden olduğu gibi sürüp gittiğini, olsa olsa bende bir sorun olabileceğini söyledi.

Benden daha çok kitap okumuş lanet bir adam olduğu için söylediğini mecburen ciddiye aldım.

O günden beri bu anlamdıramama sorununun benden kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunu araştırıyorum.

Üzülürek ifade etmeliyim ki, ilk bulgulara göre arkadaşımın haklı olma ihtimali diğer bütün ihtimallerden yüksek görünüyor.

Çünkü bende normal gitmeyen birşeyler var.

Sadece dünyada yaşananları anlamlandıramamakla sınırlı kalmayan bir anlamdıramama durumu yaşıyorum sanırım.

Kendimi sorguya aldığım andan itibaren, aklımın erdiği ilk yaşlarda son noktasını koyduğumu zannettiğim bazı kanaatlerimin bile yerlerinde yeller estiğini farkettim.

Mesela insanların yaşları ilerledikçe daha mantıklı ve olgun davranacaklarına dair olan kanaatim, ben farkına varmadan berhava olmuş gitmişti.

Şimdi, bu kanaati çürütüp ortadan kaldıran şüpheleri nereden edindiğimi hiç kafama takmadan şöyle düşünüyorum:

Neden bir insan yaşı ilerledikçe daha mantıklı ve olgun olsun ki? Tam tersine, insan yaşadıkça saçmalığın en derin köşelerine bile ulaşabilecek zamanı kazanmış olur?

Bu düşünce de bir mantık ürünü değil mi yani?

Kuşkusuz öyle, hepsi ayrı birer mantığın ürünü olan binlerce başka düşünceden daha tutarsız değil üstelik!

Bana kalırsa doğruluğuna kanaat getirdiğimiz her düşünceye ömrümüz boyunca sadık kalmakla hata ediyoruz.

"Akıl için yol birdir" diyenler fena halde yanılıyor bana kalırsa...

Siz şu kadar milyar insanın herhangi bir konuda aynı düşünceyi paylaştığını gördünüz mü?

Ne yani, bu durum dünyada hiç akıllı kimse kalmadığını mı gösteriyor bize?

Tabii ki değil, sadece akıl için birden fazla, hatta onlarca, hatta milyonlarca, hatta yaşayan insan sayısı kadar doğrunun olabileceğini kanıtlıyor.

Ben istersem, burnumun koklama organım olmadığını ve yüzüme nezle olma imkanı sağlamak üzere orada bulunduğunu öne sürebilirim.

Bunun doğru olmadığını kim söyleyebilir?

Koklama işlemini gerçekleştirerek tezini kanıtlamaya çalışanlara, ben de nezle bulaştırarak cevap veririm.

O zaman koku da alamazlar üstelik!

Herneyse... bütün bunları kendi garip tezlerimi kanıtlayabileceğimi göstermek için anlatıyor değilim.

Sadece sorunun bende olma ihtimalinin neden yüksek olduğunu göstermeye çalışıyorum.

Yani böyle şeyler düşünebilen bir adamda herhalde bir sorun vardır öyle değil mi? Bunu ben kabullendiğime göre sizler de edebilirsiniz.

Ama takdirlerinizi de eksik etmezsiniz umarım, gördüğünüz gibi, yaşım ilerledikçe bu saçmalama işinde daha bir olgunlaşıyor, ortaya sürdüğüm sivri düşüncelere daha iyi kılıflar uyduruyorum.

Sorunun tamamen bende olduğunu kabul etmekle birlikte, bir konuda ülkemin hakkını yemek istemem.

Ne saçmaladıysam, ülkemin eseridir. Bu ülkede yaşamasam, bu kadar yüksek perdeden saçmalayamazdım. Bu alanda kendimi geliştirmem ve kapasitemi arttırmam noktasında gösterdiği genel performans için ülkeme teşekkür borçluyum.

Ne mutlu bana ki, saçmalığın sıradanlaştığı ve saçmalayanların hâlâ fazlasıyla itibar gördüğü bu tuhaf ülkede yaşıyorum.

Yoksa ne yapardım!

٪d سنوات قبل
Belki de sorun bendedir!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’