|
Boy aynasının eni
Güzelin kaderi çirkine karşı kazanmaktır. Karşısındaki çirkin diye çirkinleşmeyi kabullenen güzelliğini kaybetmekle kalır. İki çirkinin mücadelesinde kazananın kim olacağı bellidir.

Güzelin gerçek mücadelesi saflığını, berraklığını kaybetmemek için olmalı; o zaman içi dışından da görülür.

“Hayat inanan ve salih ameller işleyenler dışında hiç kimsenin kazanamadığı bir oyundur” diyor Aliya, mekânı cennet olsun.

Hepimiz, bize neyin yakıştığını ve neyin hiç yakışmadığını iyi bilmek zorundayız. Hiç tereddüt etmeden insanlığını başkalarının giydirmesine izin verenler, kıyafetin içindekinin kim olduğunu bilmekten adım adım uzaklaşır.

Malcolm X'in dediği gibi: “Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil”, Allah'ın rahmeti üzerine olsun.

Adalet, gerçeği şartlara feda etmemektedir bazen!

Başkalarının pazularıyla böbürlenmek acziyetin en bariz ve acıklı tezahürüdür.

Genç bir insana en fazla zarar verebilecek şey, ömür boyu yürüyeceği yolu yalanın cilalı taşlarıyla döşemeye başlamasıdır.

Doğru, hiç kimse için maliyetsiz elde edilen bir şey değil; bedeli ödenmeden elde edilmiş her doğru, pek muhtemel ki, kuzu kılığına girmiş kurttur.

“Madem ki benim yanılmam mümkün değil” diye düşündü gafil, “herkesin yanılmış olması kaçınılmaz!”

Şablonların içinde ikamet etmeyi seçen zihinlerin sayısı beklenmedik bir hızla artıyor.

“Ne sanıyorsunuz, ben de fikrimi söylemeden önce herkes gibi büyük resme bakmak istemez miyim” dedi ambalajı açılmamış bir yapbozun minik isyankâr parçası.

“İçimizdeki İrlandalılar” lafının İngilizlerinkine değil de bizim dilimize pelesenk olması, tarihin boş zamanlarında uydurduğu o küçük ve acayip şakalardan biri olmalı!

“Bugün içim içime sığmıyor!” dedi duygusal olan. “Yediğin bir şey dokunmuştur!” diye karşılık verdi duygusuz olan.

Ünlem işaretinin zaman zaman huzurlu bir ânı çok özlediği doğrudur!

“Benimle dalga mı geçiyorsun” dedi kaşlarını çatarak kıyı. “Kızma, sadece takılıyorum sana” dedi gülümseyerek deniz.

Haydi gülümseyin; neden sizin de fotoğrafınız hayata nereden baktığınızın bir vesikası olmasın!

Herhangi bir şeyde kendi suretini görse, aslına mahcup olan insanlar da var.

Kırk yaşına girdiği gün, eğilip kendi kulağına “Seninle tanıştığıma sevindim” diye fısıldadı adam.

Aslında hiçbir testi boş değil; testi var ağzına kadar suyla dolu, testi var suya hasretle dolu!

Repertuarın bittiği yerde sanatçı biter, sanat bitmez!

“Ne mutlu aklı almayana” dedi meczup, “ne mutlu kalbi doymayana!”
#meczup
#Boy aynası
#Adalet
9 yıl önce
Boy aynasının eni
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset