|
Çevir kazı yanmasın, aman toplum uyanmasın!

Üstümüzden 7.4 şiddetinde bir deprem geçti, 15 günde toparlanıp eski saçma sapan günlerimize döndük.

İrtica denen yılan hikayesi öyle uzun bir hikaye ki, yüz yıldır ne kadar yönetim boşluğu, ne kadar hizmet kusuru, ne kadar devlet ayıbı varsa hepsini örttü.

Yine de örtecek sanılıyor.

Ama boşluklar, kusurlar ve ayıplar o kadar irileşti ki, galiba bu uzun ve maharetli irtica hikayesi de hepsini birden örtmekte yetersiz kalacak.

Bir başka deyişle bu pis kokulu mızrak, artık bu el kadar çuvala sığmayacak.

Çünkü takke düştü bir kere; kelin kafasında saç varmış gibi havalara girmesi neyi değiştirir?

Herkes her şeyi gördü.

Güdümü manşetinden giren medyanın gücü bile 7.4''lük bu sistem sarsıntısını gizleyemez.

Tabii amaç mizah yaparak asık suratlarımızı biraz olsun güldürmekse, buna bir şey diyemem.

Daha iyi espri anlayışlarına şahit olsam da, böyle iyiniyetli bir güldürme gayretini takdir edebilirim.

Ama sanırım bu ihtimal de tekzip yemeye mahkum bir ihtimaldir ve benim stoklanmış takdirlerim yine elimde kalacaktır.

Çünkü bu ülkenin yönetici kısmısının, vatandaşın yüzünü güldürmek gibi bir amacı olmamıştır, yoktur ve olmayacaktır.

Bu bizim yönetim geleneğimizin kesinlikle kaldıramayacağı bir şeydir.

Çünkü vatandaşın yüzü ne zaman biraz gülse, tepedeki birileri vatandaşın kendilerine güldüğünü zannedip pirelenmektedir.

Herkesin bildiği gibi bizim yönetim geleneğimizin bilinçaltı, komik duruma düşmenin korkusuyla sürekli teyakkuz halindedir.

Doğal olarak bu sürekli teyakkuz hali, sonunda yönetim geleneğimizin bilinçaltını tahriş etmiş ve yönetim geleneğimizin bilinçaltında bebeklerin popolarında olduğu gibi kızartılar meydana getirmiştir.

Medyatik nahiyelere otomatik pudralama mekanizmaları kurulması da bu yüzden icabetmiştir.

Haklarını yemeyelim; onlar da bu pudralama işini, sanki bu iş için doğmuşlar gibi büyük bir beceriyle gerçekleştirmektedirler.

Çok şükür hayal güçleri de geniştir ve onların uydurduğu müthiş tatavalar, memleket çapında canı sıkılan bütün kertenkelelere eğlence olmuştur.

İnsanları değilse de, kertenkeleleri mutludur hiç olmazsa memleketimin!

Zaten kertenkeleler kopan kuyruklarını yenileyebilen hayvanlardır ve yenilenmiş kuyruklarıyla kendilerini ilk gördüklerinde asla tanıyamazlar.

Sürüngen oldukları söylenir ama ben bu görüşe itibar etmem; bana kalırsa, başlarını dik tutamadıkları için sürünürler.

Ne diyordum ben yahu?

Sindirim sistemi bazen pek iyi çalışmayan, ama bazen de fazlasıyla iyi çalışan sayın ve pek kıymetli Başbakan''ın herhangi bir konudaki sözlerine mi muhalefet ediyordum?

Yok canım neden edeyim ki, o ve ötekiler bize kendilerine muhalefet edecek fırsatı bile vermeyip bu işi de kendileri yapıyorlar!

Her neyse, şunu söyleyecektim ben asıl:

YAŞASIN SİVİL TOPLUMUN ESPRİ KABİLİYETİ!
25 yıl önce
Çevir kazı yanmasın, aman toplum uyanmasın!
Kayıp Malezya uçakları ortaya çıkarsa
Milletin kader günü
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!