|
Dikkatinizi rica edeyim!..

Latin Tirinides Kilisesi tarafından verilen "Mother Bernadette Maria O''Connar" unvanıyla papazlık yetkilerine sahip olan İrlandalı asi kız Sinead O''Connar''ın Papa''ya yazdığı naif mektup:

"Aziz Papa hazretleri,

Ben gürültücü, İrlandalı küçük bir kadınım. Yıllardır dikkatinizi çekmek için uğraşıyorum. Gençliğimde bunu daha acı veren yollarla yaptığım için üzgünüm. Ama şimdi, sizden anlayış ve af diliyorum.

Merhamet, gözyaşları, duygusallık, tutku, kızgınlık, zarafet... Erkekler "yumuşak" davranmayı aptallık kabul ettiklerinden, kadınları hep bu sözcüklerle aşağıladı. Oysa Amerika ve İngiltere''de "liderler" orayı bombalamaktan ve burayı vurmaktan bahsederken, çocuklar okula silah ve bomba taşıyordu. Clinton ve Blair "Çocuklarımıza duygularını silahlarla değil sözcüklerle ifade etmeyi öğretmeliyiz" diyor. Dünya anneleri ayaklanmadan önce, bu ikiyüzlülük nereye kadar sürer ki efendim?

* * *

Sizi seviyorum ve Tanrı''yı herşeyden çok seviyorum. Hayatım boyunca, tıpkı sizin gibi sayısız hata yaptım. Ama Tanrı bana yolu göstererek dayanma gücü verdi, gerçek bir papaz olabilmem için acı hakkında herşeyi öğrenmemi sağladı. Kadınlar erkeklerden daha kolay ve hızlı öğrenir, artı ben bu iş için çok, çok, çok fazla çalıştım ve dini, teolojiyi ve duaları biliyorum. Bu iş için doğmuşum.

Kilisenin ölmesini istemiyorum. Uzun süredir can çekişiyor, şimdi onu hayata döndürebiliriz. Ama yolun üzerinde kocaman bir kaya var ve bu kayayı ancak siz ortadan kaldırabilirsiniz." (Aktüel''den)

* * *

Blues''un tuhaf ve derin şairi Tom Waits''le, Kuzey Kalifornia''daki bir tavuk çiftliğinde kaydettiği yeni albümü "Mule Variations" çıktıktan sonra yapılmış bir röportajdan bazı bölümler:

"Kendi tarzım, çorba kaşığına ağlamaktı. Bir çorba kaşığını kaç damla gözyaşının doldurduğunu tahmin edin bakalım? Tam 120 adet. Kaç kere ölçtüm. Hiçbir zaman, ne bir azı ne bir fazlası sığdı."

"Her gece aynı kâbusu görürdüm: Kuyruklu piyanonun ilk önce sol bacağı kırılıyordu. Ardından sağ bacağı. Sonra piyanonun telleri kopuyor, tuşları fırlıyordu. Sonra taburem çöküyor. Sonra da izleyiciler sopalarla gelip beni dövüyorlar. Ama ben, "Bu işler böyle işte, zor meslek" diye düşünürdüm. Böyle olmasa, her aptal sahneye çıkıp övgü alabilir. Eğer bir şey bana fazla kolay geliyorsa, birisinin beni kandırmaya çalıştığını düşünürüm. Kariyerimi şu su damlalarının kullanıldığı Çin işkencesi olarak düşünmek lazım. İnsanlar yumuşayıp dirençleri kırılana kadar üzerlerine damlamak..."

"Bir keresinde sordular ve onlara şu hikayeyi anlattım: Ormanda bir eğri, bir de düz ağaç vardı. Düz ve dik olanı, eğri olana hergün "Şu haline bir bak. Eğri büğrüsün. Kimse senin yüzüne bile bakmaz" diyordu. Ve ormanda birlikte büyüdüler. Ama günün birinde ormancılar gelip düz ağacı kesti. Çünkü onun gövdesinden çok güzel tahtalar ve kürdanlar yapılabiliyordu. Oysa eğri olanı hâlâ orada. Her geçen gün biraz daha güçlenip, garipleşiyor." (Aktüel''den)

* * *

Şimdi bu alıntıları neden yaptın, derseniz!..

Neden dersiniz?

25 yıl önce
Dikkatinizi rica edeyim!..
Kendini bil, Rabbini bil, haddini bil. Ya da: Kültürel olarak “iktidar” değilseniz, siyasî olarak iktidar olamazsınız!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir