|
Malatya herşeyin devamı mı?

Yine bir yerlerde birileri bir düğmeye bastı, yine irticaın hortlama mevsimi geldi. Yine paranoyalar depreşti, yine vehimler körüklendi, yine menfaat tezgahlarının değirmenlerine su taşınmaya başlandı. Sadece zamanı ve kalitesi değişiyor bu kampanyaların; hedefi ve mantığı ise hiç değişmiyor.

Milyonlarca insanın başındaki örtüye hiç takılmadan oyunu verdiği ve omuzlarına bir vekalet yükü yükleyerek Ankara''ya gönderdiği Merve Kavakçı (Kendisinden çok yakışıksız biçimde sadece "Merve" diye söz eden herkesin bir özür borcu olduğunu düşünüyorum), aynı milletin "Meclis"inde yemin ettirilmiyor.

Yıllarını sivilleşme mücadeleleri ile geçirmiş, şiirler yazmış, barış güvercinleri uçurmuş ve emektar solcu olarak tanınmış bugünün Başbakanı, cebinde daha önceden kurgulanmış bir öfkeyle Meclis kürsüsüne yürüyüp, kaba, planlı ve yakışıksız ''had bildirme'' cümleleri kuracak bir zavallılığı üstleniyor.

Gazete ve televizyonlar, mide bulandıran üsluplarla, meslek ahlakını ve toplumsal değerleri yok sayıyor, akıl almaz haber kampanyaları düzenliyorlar.

Onların bu güdümlü kampanyaları meyvasını veriyor ve daha önce defalarca yaşandığı gibi yine silme süpürme süreçleri başlıyor. Bir partinin kapısına asılacak asma kilit şimdiden hazırlanıyor.

Sonra yine yorumlar, analizler yapılarak, sanki herşey normalmiş ve olan bitenden gerçekte yalnız mağdur olanlar sorumluymuş havası estiriliyor. "Ama onlar da ortamı çok gerdiler" gibisinden yüzlerce mızıklama, aslında "hırsızın hiç suçu olmadığı" mantığına hizmet ediyor.

Saldırganlar kendilerinden utanmıyorlar; kimse insanlığın o yakan sızısını hissetmiyor içinde. Bu ülkeyi gerçekten seven insanlarsa; büyük bir şaşkınlıkla neler olduğunu soruyorlar birbirlerine.

Çünkü gerçekten bu olan biteni anlamak imkansız!

Bu saçmasapan sürecin bütün tozu dumanı arasında bile rahatlıkla farkedilebilen bir eksiği var: Mantığı...

Belki de bu eksiği yüzünden, başında hep bir "postmodern" nitelemesiyle anılıyor ve anılacak bu süreç. Modernin bile içine sığamayan bir tuhaflık olarak...

Bu öyle belirgin bir tuhaflık ki, süreci körükleyenler bile biliyorlar bu mızrağın bu çuvala sığmayacağını.

Ve korkarım şimdi, bu mantıksız sürece bir mantık aranıyor!

Bilmem Malatya''da olan bitenlere dikkat ediyor musunuz?

Çoğumuz etmiyoruz! Ya onlarca çok sıcak gündem maddesiyle bir hamur gibi yoğurulup durduğumuzdan ya da memleketin bitip tükenmek bilmeyen gerilimlerine karşı duyarlılığımızı kaybettiğimizden... Oysa gelen bütün haberler, Malatya''da gerçekten çok önemsenmesi ve dikkat edilmesi gereken şeylerin olduğunu gösteriyor.

Bu gazeteyi okuyanların Malatya''da neler olduğu ile ilgili en azından bir fikirleri var. Ama medyanın büyük ekseriyeti olan bitenden kendine vazife çıkarmayı yeğliyor.

Malatya Üniversitesi''ndeki başörtüsü yasağını protesto etmek için önceki hafta cuma günü yapılan gösterilerin ardından, şehirdeki tansiyon aşamalı olarak yükseliyor ya da yükseltiliyor. Yine bizlere ulaşan haberlere göre; geçen hafta Malatya''da yüzlerce kişi protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Şu anda şehirde gerginlik devam ediyor.

Benim korkum; kendine herşeye rağmen bir mantık bulamayan bu postmodern sürecin, Malatya''da kendine bir mantık arıyor olabileceğine ilişkindir.

Herkesin duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor. Malatyalılar''ın sabırlı ve sağduyulu çizgilerini terketmeyeceklerine ve gerilim oyununa gelmeyeceklerine inanıyorum. Çünkü biliyorlar ki haklı olmak, kanıtlanması gerekmeyecek kadar aşikar bir duruştur.

Adalet yerini bulacak ve hukuk eninde sonunda ''haklı kalmak''ta direnenlerin yanında olacaktır.


25 years ago
Malatya herşeyin devamı mı?
Kara dinlilerle milletin savaşı
ABD büyümesi, Almanya enflasyonu…
Allah’ın peygamberleri arasında neden ayırım yapmayız
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru