|
Yağmuru kim sevmez?

Her şeyin göründüğünden bile daha karmaşık yaşandığı bir zamandayız. Bir yandan duygusal zindeliğimizi korumaya gayret ederken, diğer yandan olan biten hakkında sorular sormaya devam etmek durumundayız.



“Kasırga ol, döne döne zikir et/ Her nefese on bin misli şükür et/ Şüphe burgacında Hakk'ı fikir et/ Uyansın girdaplar seni okusun” diyor bir şiirinde Abdurrahim Karakoç, rahmet olsun.



Karar vermek için aceleci olmayalım ve fikir yürütürken kestirme yollara girmeyelim. Cevaplara kolayca ulaşma zannı, kimi zaman kafa karışıklığından daha zihin karartıcıdır.



“Bütün bunlardan hiçbir şey anlamadım” dedi biri. “O halde anlamak için hâlâ bir şansın var” dedi diğeri.



Muhtemel ki çıplak gerçeği bazen çok derinlere gizlendiği için, bazen de çok fazla gözümüzün önünde olduğu için göremiyoruz.



Bu devirde akıl oyunu oynamayı sevenlerin en önemli kozu, gözlerimizi kamaştıracak pek çok imkana sahip oluşlarıdır.



Gördüklerimizi aklımızda tutalım; bir senaryonun son sahnesi, çoğu zaman bir başka senaryonun ilk sahnesi olabilir.



“Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz” diyor William Shakespeare.



Önümüze her konanı yemekten vazgeçmeliyiz; gıda zehirlenmesinden mideyi bozmaya kadar pek çok illet bu kontrolsüz iştahın neticesi olarak ortaya çıkıyor.



Bir toplumda güven duygusu bu kadar aşındırılmışsa, sadece güvenlik önlemleri ve adli takibatla yetinilmeyip 'insan'ı yeniden kazanmaya dönük adımlar da atılmalıdır.



“Sen kim olduğuna karar veremediğin zaman, senin kim olduğuna başkası karar verecektir” diyor Nizar Kabbani.



İyi fikir insanı güzelleştiren fikirdir. Bir fikir hakkında bir kanaate ulaşmak istediğinizde, o fikrin savunucularını nasıl bir kişilikle suretlendirdiğine bakın. Güzel insan, iyi fikrin suretidir.



Her ne olursa olsun iyi olmak, iyilikte kalmak zorundayız. İyilerin ve iyiliklerin sayısını bıkıp usanmadan arttırmak zorundayız. Kötülüğün haince kışkırtmalarına rağmen iyilikte ısrar etmek, iyiliğe sımsıkı sarılmak zorundayız. İyiliğe kötülük bulaşmasına mani olmak zorundayız. Bu, kötülüğü büründüğü bütün kılıklarla birlikte görünür kılmanın ve dışımızda tutmanın tek yolu!



Tıyneti yakıp kavurmak olan yağmuru sevmez, bu sebeple gözü hep hava durumundadır.



“Köprünün altından çok sular aktı” dedi biri. “İyi ama bundan köprünün üstündekilere ne?” diye sordu diğeri.



Bulundukları ortama göre renkten renge girenler onu aralarında görmek istemiyordu, çünkü o rengini hiç değiştirmeyerek bütün bukalemunları açığa çıkarıyordu.



Üstü başı kir pas içinde kalsa da, insanlığı leke tutmayan nice hayatlar da var.



“Süt gibi beyaz ol ki” dedi meczup, “kara leke sende aşikâr olsun!”


#Yağmur
#Meczup
#William Shakespeare
8 yıl önce
Yağmuru kim sevmez?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi