|
Yanlışı doğru anlamak

Herhangi bir konuda tek bir sorusu dahi olmayanların, nasıl oluyorsa her konuda bir cevabı var.



Ömrünün nice yıllarını bilmeye ayırıyor insanlar, sıra anlamaya geldiğinde bildikleri buna mani oluyor.



Yeni zamanlarda bizi nakıs yaşamaya mahkûm kılan en büyük zaaflarımızdan biri, ilgili olmamız gereken şeylere karşı sarsılmaz bir ilgisizlik geliştirmemiz, belki kısmen ilgili olmamız gereken şeylere karşı da ilgi israfına yol açacak derecede büyük bir ilgi gösteriyor olmamızdır.



“Ben sık sık ne yaptığımızı unutuyorum” dedi biri. “Belki de sadece o an bir şey yapmadığımızın farkına varıyorsun!” dedi diğeri.



Bütün insanları aynılaştırma potalarının içinde eritme gayretindeki yaygın tekerlemeler; insanlığın asırlar boyunca büyük tecrübelerden geçerek olgunlaştırdığı kavramları, kendi kirli hesapları doğrultusunda kullanabilen, anlamlarından arındırabilen, ilkelliğini gücüyle örtmeye çalışan küresel zorbaların diline yakışır ancak.



“Âdemoğulları aynı vücudun uzuvlarıdır. Çünkü aynı cevherden yaratılmışlardır. Felek bir uzva elem getirirse, öbürlerinin huzuru kalmaz. Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz” diyerek bir küpe takıyor kulağımıza Şeyh Sadi Şirazî, Bostan ve Gülistan'da.



Malum ki dünya, sarhoşluk verici şeylerin en etkilisi... İnsan dünya sarhoşluğundan ancak rutin kurguyu bozan bir eksilme, bir kırılma, bir duraksama yaşadığında ayılabiliyor. Bize ayıklık bağışlayan her ânın kıymetini bilmek gerek...



Hızla dünyayı saran körleşmeden kendini koruyabilmek için gözlerini sımsıkı kapalı tutuyordu.



Toplumun aldığı her yaranın kaydını tutardı eskiden fikir erbabı, şimdi toplumun aldığı yarayı aldıkları bile şüpheli!



“Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır. Bu büyük sır zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır, ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir” diyor Momo. Hani şu Michael Ende'nin Momo'su.



“Her şeyi ciddiye almayacaksın hayatta!” dedi gözlüklü olan. “Doğru ama bazı şeyleri ciddiye almak şartıyla” dedi bıyıklı olan.



“Acayip içim sıkılıyor” dedi taze limon. “Zamanla alışırsın” dedi limonata.



Bazen dolabında on şişe soda olur, mideye indirip hazmıyla uğraşacak bir tabak yemek olmaz, hayat böyle!



İnsanın hayat karşısındaki en büyük tecrübesizliklerini yaşadığı zamanın, tecrübelerin her türlüsünün yaşandığı onlarca asrın ardından gelişinde elbet düşünülmesi gereken çok şey var.



Başkalarının yarım bıraktığı cümleleri kıyamayıp tamamlayan insanlar da var.



“Zerrenin farkında ol” dedi meczup, “ne bilirsin, belki âlem onun içinde”


#Yanlışı doğru anlamak
#meczup
#Âdemoğulları
8 yıl önce
Yanlışı doğru anlamak
Mart ayında seçilecek belediye başkanlarının maaş ve maaş dışı mali hakları
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim