|
Yeni hayat

Dili ayrıntılara dönmeyen herkes, yeni bir yüzyılın eşiğine geldiğimizden dem vurup duruyor.

Bu koca bir palavra; hayatın takvimlerle bir ilgisi yok!

Gerçekte biz, yeni bir hayatın eşiğindeyiz ve bütün yenilik vurgulamalarımıza rağmen bu durum yeni bir durum değil!

Uzun zamandır böyle bir hayatın temellerini atıyorduk ve işte açılış yapmanın zamanı geldi.

Açılış töreninin 2000 yılına denk düşüyor olması rastlantıdan başka birşey değil!

Ya da belki burada ilahi bir vurgu var ve bu vurgu bizim içine düştüğümüz traji-komik durumun altını çiziyor.

İçimizdeki derin yanılgılarda kurgulayıp piyasaya sürdüğümüz bu yeni hayat; "insan" sıfatına kategorik bir tanım olmaktan öte bir yaşama alanı bırakmıyor.

Bizler insanız; evet, tıpkı üstüne oturulduğu için sandalyelerin sandalye, hortumu olduğu için fillerin fil, falına bakılabildiği için papatyaların papatya sayıldığı gibi, bizler de konuşabildiğimiz, üretebildiğimiz ve uzay araçları yapıp dünyada varlığını kuruttuğumuz şeyleri uzayda aramaya gidebildiğimiz için "insan" olarak isimlendiriliyoruz.

Bana fazlasıyla gerçek gibi görünen bu duruma itirazı olan varsa, buyursun söylesin.

Ama demagoji ve laga luga yapmasın, haklı çıkmak için anlamın canını çıkarmasın.

Sanırım kurulabilecek hiçbir itiraz cümlesinin gerçeğin nezdinde fazla bir şansı yok; biz birbirimizi gayet iyi biliyoruz ve hiçbirimizin insanlık konusunda iddialı olacak hali yok!

Sözlerimiz, teknolojinin en geri dedektörlerince dahi yakalanabilecek kadar çok yalanla dolu.

Bu da bir rastlantı değil; çünkü bizim durmadan allama ve pullama ihtiyacı duyduğumuz hayatlarımız baştan sona pespaye yalanlarla dolu!

Siz inanıyor musunuz gerçekten söylediklerinizin doğruluğuna?

Yanındaki ile basit bir insaniyet atmosferini paylaşamayanlar, dünyaya sağlam bir gelecek hayali sunabilirler mi?

Hayatı anlaşılmaz bir inatla örseleyip eskitenler, pimini çektikleri yeni hayatın masumiyetinden sözedebilirler mi?

Kendimizi dolduruşa getirmekten ne zaman vazgeçeceğiz?

Açıklarımızın kendiliğinden ortaya çıkmasını, yanlışlarımızın yüzümüze vurulmasını beklemeyelim.

Yeni hayat öyle bir hayat ki; hantal gövdesiyle bütün hataları ve bütün ayıpları örtebiliyor.

Hatta bizzat onlardan besleniyor.

Yani sınıfta kalma kaldırıldı; siz istemediğiniz sürece insaniyet dersinden çuvalladığınızı kimse yüzünüze vurmuyor.

Öyle de yaşayıp gidebiliyor, hatta yerine ve zamanına göre başarılı bir kariyer bile edinebiliyorsunuz kendinize.

Koca koca yapılar kurup, koca koca değirmenler döndürmek için bir ruha ihtiyacınız yok çünkü.

Ruh sadece insanlığınız için gerekli size; ama siz de insanlığınıza ihtiyaç duymuyorsunuz zaten!

Siz, yani biz, yani onlar!..

Hiçbirimizin kaçacak bir deliği yok; bu ayıp, bu günah, utanç verici bu koca ağırlık hepimize ait.

Boş kafalı plastik insanlardan olmak istemiyorsak; yaşamanın ağır yükünü üstlenip insanlığımıza sahip çıkmalıyız bir an önce.

Ama kafa konforumuz herşeyden daha önemli görünüyorsa gözümüze; bu boş ve plastik hayatların kof saadetlerinden istediğimizi seçelim.

İçimizde şeytanlar bile taşıyor olsak; uzaktan hâlâ insan gibi görünüyoruz ne de olsa!

25 yıl önce
Yeni hayat
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset