|
Yalan Dünya olmadı İşler Güçler"den umutluyuz

Gülse Birsel, Yalan Dünya''da vaat ettiği gibi oyunculuk dünyasının, Cihangir''in kapılarını aralamadı. Karakterlerini oradan seçmekle yetindi sadece. Bir grup oyuncunun hikayesini anlatma iddiasıyla yola çıktı, ardından da onları geleneksel bir ailenin yan dairesine yerleştirdi. Buradan çok malzeme çıkar ne de olsa. Peki çıktı mı? Çıkmadı. Dizi büyük bir merakla karşılansa, çokça şans tanınsa da hayal kırıklığı yarattı.

Elbette belli bir kitleye ulaştı ve yüksek reytingler alıyor ve fakat bu, iddiasının altını doldurduğu anlamına gelmiyor. Fikri oldukça eğlenceliydi; bir grup oyuncu dizi çekecek ve biz bunu seyredeceğiz. Ama pratikte tutmadı. Çünkü bu ''eğlence''yi yakalamak için ucuza kaçtılar. Fırat''ın Yazgısı gibi bir dizi çekiyor ekipteki oyuncular. ''Töre dizileri kendi halinde zaten komik. Biz bunu abartıp izleyicinin gözüne sokarsak daha da komik olur''...

Oluyor mu? Olmuyor.

O kadar içi boş abartı, gerçeklik duygusunu zedeliyor çünkü. Zira hiçbir töre dizisi yönetmeni, Fırat''ın Yazgısı''ndaki Tufan kadar gerçekten uzak değil.

Fahrenheit 451 gibi bir başyapıta imza atan Ray Bradbury, geçtiğimiz hafta hayatını kaybetti. Ve yeniden kitabından, kendisinden konuşturdu. Yazarlıkla ilgili söylediği önemli bir şey var. ''İyi yazarlar yaşama sık sık dokunurlar. Ortalama yazarlar üstüne hafifçe dokunup geçerler. Kötü olanlar ona tecavüz edip, leşini sineklere bırakır'' diyor usta yazar.

Elbette Gülse Birsel''e kötü yazar diyecek

kadar hadsiz değilim. Avrupa Yakası''nı ilk

bölümünden itibaren izleyen birinden böyle bir yakıştırma çıkmaz. Yalan Dünya için umutlarımı koruyorum hâlâ. Üstelik bu dizi çok iyi gitmezse, bu da Birsel''i kötü bir yazar yapmayacak. Ama Fırat''ın Yazgısı kısımları için umut taşıdığımı söyleyemem.

Muhabirliğe ilk başladığım günlerde gazeteden Sevda Alkan''a takılmış, Gülse Birsel röportajına gitmiştim. Avrupa Yakası da yeniydi daha. Birsel o röportajda ''Yazar bildiği şeyi yazmalı. Yani ben Ağrı''da geçen bir dramı yazamam. Hayatımda gitmediğim, yaşamadığım şeylerle ilgili bir satır bile yazmadım, yazmamalıyım da. Gerçek olmaz çünkü. Ben aşiret, kan davası yazamam. Çünkü hiçbir fikrim yok'' demişti.

Şimdi bir töre dizisi komedisi çekiyor. Kendi düşüncesinin devamını getirecek olursak, komedi dizisi çeken bir ekibin komedisini yapsa belki daha iyi ederdi.

Star televizyonunda fragmanı dönmeye başlayan İşler Güçler dizisi de oyunculuk komedisi yapacak. Dizinin senaryosunu kaleme alan Selçuk Aydemir aynı zamanda yönetmenliğini de üstlenecek. Başrollerinde ise Murat Cemcir, Ahmet Kural ve Sadi Celil Cengiz var. Dizide Ahmet Kural, oyunculuk serüvenine başrol ile başlamış ama kariyeri boyunca bir daha başrol oynayamamış, eski günlerinin özleminde bir oyuncuyu, Murat Cemcir , geç girdiği sektörde tüm yeteneklerine ve çalışkanlığına rağmen bir türlü hak ettiği saygıyı göremediğini düşünen bir adamı, Sadi Celil Cengiz ise, gümrük memurluğunu bırakıp oyuncu olmaya gelmiş ve bir daha memuriyete dönmemek için gözünü karartmış her şeyi yapabilecek birini canlandıracak.

Ekip ve hikaye kısaca bu. Oyunculuk dünyasında güldürecek pek çok ayrıntı gizli. Ve ben bu ekibin iyi işler çıkaracağına inanıyorum. Hatta samimi olmak gerekirse heyecan ve coşkuyla bekliyorum. Ekibin önceki filmi Çalgı Çengi çok iyi bir işti. Belki gişede rakamlar düşüktü ama

izleyen herkesin aklında yer etti o film. Ya da ekibin bir diğer işi Üsküdar''a Giderken, yakın dönem dizi tarihinde oldukça önemli bir yere sahip. Ne diyelim; darısı İşler Güçler''in başına.

12 yıl önce
Yalan Dünya olmadı İşler Güçler"den umutluyuz
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?