|
Bu sonucu Terim bile beklemiyordu

Fatih Terim maç sonunda zafer kazanan bir komutan edasıyla, yüzünde gülücüklerle şöyle diyordu; “Kazanmayı bekliyordum ama böylesine bir sonucu bende tahmin edemezdim”

Söylediği bu sözlerden de anlaşılacağı gibi sonuç gerçekten çok ışıltılı. Ne tür bir yapılanma içinde olursa olsun, son Avrupa Şampiyonu Yunanistan''ı evinde 4-1 gibi, en ufak bir tartışmaya mahal bırakmayacak bir sonuçla yenmek, kolay unutulmayacak, futbol tarihimizin sayfalarında baş köşede yerini alacak bir başarıdır.

Bu zaferin nasıl geldiğine göz atmadan önce, maç sırasında ve sonunda bir grup fanatik Yunan taraftarın yaptığı çirkinliği gündeme getirmek istiyorum. Fanatik Yunan taraftarının özellikle Mustafa Kemal Atatürk''e pankartlı saldırısını gördüğümde, sahadaki zaferin önemi daha da büyüdü. Futbolla siyaseti iç içe sokmamaya çalışan bir spor yazarı olmama karşın ilk kez sahadaki bir galibiyetin tribünde iğrençlikleri yaratanlara bir tokat olduğunu kabul ediyor ve bu galibiyette imzası olan herkesi candan kutluyorum. İşte o çirkinlikleri gördüğümde içimden geçen şu cümleleri bir kez de yazıya dökmek istiyorum; “Bu çocuklar, Şu Çılgın Türkler''in torunları olduğunu yine kanıtladı”

Bu konuyu Terim''e yapacağımız küçük bir eleştiriyle bitireyim. Fatih Hoca maç sonunda yaptığı basın toplantısında dostluk temasını öne çıkardı. Belli ki İsviçre maçı sonrasında yaşanan gerilimde üstlendiği rolü bir kez daha yaşamak istemiyordu. Ancak bir iki cümle ile yapılan çirkin saldırıyı da gündeme getirir, en azından Yunanlıların “Bakın hocanız bile her şeyden memnun” savunmasına çanak tutmazdı.

Şimdi gelelim maça; Burada başta Terim olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi başarıyla yaptığını söylemek isterim. Diyebilirim ki son yıllarda bu denli akıllı bir plan ve stratejiyle oynayan Türk Milli Takım''ı izlemedim. Söz gelimi daha maçın başında deplasmanda yenik duruma düşen Milliler, demoralize olmadığı gibi aksine daha istekli ve akıllı oynadı.

Terim''in sahaya sürdüğü kadronun galibiyet amaçlı olduğu ise bir başka gerçekti. Tümer, Gökhan Ünal ve Hakan Şükür''ü bir arada oynatmak gerçek bir riskti ama Terim geçmiş başarılı dönemini yeniden yaşamaya başlayacağını bu maçta kanıtladı. “Bizim takımımız başarı istiyorsa hep kazanmak için oynamalı” sözlerini Yunanistan maçında icraata dönüştürdüğünü gözlemledik. Hiç kuşku yok ki bu plan Otto Rehhagel''in sonunu getiren anlayıştı. Nitekim Alman hoca maç sonunda, “Öne geçmemize karşın bir boksör gibi köşeye sıkıştırıldık” diyerek durumu özetledi. Bu arada Gökhan Ünal ve Hakan Şükür, arkadaşlarının ortaya koyduğu performansa yaklaşsa Rehhagel''in sahaya havlu atması kaçınılmaz olacaktı.

Bu maçın yorumu için teknik anlamda yazılacak çok şey var. Tümer''in müthiş futbolu, Terim''in doğru kadrosu ve yerinde değişiklikleri, Volkan''ların patlaması, Gökdeniz''in Maradona''ya nazire yapması, Tuncay''ın bitmeyen enerjisi ve her şeyden önce sabır ve sükunetle oynanan bir maçın kazanılması. Bu galibiyet bana göre 2008 yolunda önümüzde sadece bir adım kaldığını gösterdi. “Frankfurt''ta oynanacak Norveç maçını kazan, 2008 biletinin yarısından çoğunu eline al”.

17 yıl önce
Bu sonucu Terim bile beklemiyordu
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…