Bugün 2017’nin son günü. 2018’i selamlarken “iyilik, esenlik, mutluluk” dilemek adettendir. Biz de öyle yapalım.
Öyle bir yıl geçirdik ki..!
Türkiye’nin
nde tarihi önemi haiz.
2017 yılı her bakımdan unutulmayacak olaylarla geçti.
Her ne kadar
2016 yılının 15 Temmuz’unda meşum bir “terör saldırısı”, alçak bir “darbe teşebbüsü” ve işgal girişimi yaşasak da…
O terör saldırısı, o darbe teşebbüsü ve o işgal girişimine karşı tarihte eşine az rastlanır bir direniş destanı göstersek de…
yılını tarihe
“Türk milletinin direniş destanı”
olarak bir kez daha altın harflerle yazsa da…
Bu millet 2017 yılında o direniş destanını pekiştirecek bir şey daha yaptı!
“Müdahale edilebilir siyaset alanı”nın önüne geçen tarihi bir karara imza attı!
Oda
16 Nisan 2017’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
’ne “evet” denmesidir!
Dikkat ederseniz, Türkiye’de sistem değişikliğine gidilme kararı verilmesiyle birlikte “dışarıdan” gelen tepkilerin dozu artmıştı.
Referandum kampanyası sürecinde Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türkçe
manşetlerle “hayır kampanyası”
na destek verildi.
Doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan siyasi açıklamalar yapıldı. Almanya’da terör örgütü PKK’ya propaganda imkanı tanınırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telekonferans ile dahi konuşmasına izin verilmedi.
Sözüm ona saygın dergilerin, kapaklarında Erdoğan’a ağır hakaretler, Türkiye’yi aşağılayan ifadeler kullanıldı.
Çünkü, bizden daha çok onlar biliyorlar ki millet tarafından kabul edilecek yeni sistem, dışarıdan müdahale edilebilirliği en aza indirecek bir sistemdi.
Çünkü,
Türkiye’nin bağımsızlık yolunda attığı en önemli adımlardan biri 16 Nisan’daki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Referandumu’ydu!
Parlamenter sistem olarak sunulan ancak müdahalelere çok açık olan “parlamenterimsi sistem” Türkiye’de uzun yıllar istikrarsız yönetimlerin oluşmasına neden olmuştu. Bu sayede
Türkiye hiçbir zaman dünya klasmanında 1’inci lige yükselememişti.
İki başlı yönetim, gerektiğinde aritmetiği dışarıdan müdahale ile değiştirilebilen parlamento yüzünden Türkiye’de bir yönetim zafiyeti vardı.
Ve bunun devamı için
“hayır” cephesine müstevliler de katıldı.
Referandum kampanyasında çok sık duyduk, “Marifet sistemin iyiliğinde değil bizim uyumumuzda.” cümlesini. Yani sistem krizin ana nedeniydi.
Ve
Türkiye 16 Nisan 2017’deki referandum ile kriz üret sistemi değiştirdi.
2017’nin en önemli olayı bana göre bu referandumdur
. Ancak referandumda kabul edilen yeni sistem tedricen devreye sokulacak. Anayasa değişikliğinin bazı maddeleri hemen yürürlüğe girdi. Bazılarıysa 2019’daki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle girecek.
O yüzden
2017’nin bu son gününde 2018’in önemine işaret etmek istiyorum
.
2018 yılı müstevliler ile birlikte hareket edenlerin son şansı!
Önümüzdeki yıl ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Buradaki asıl mesele,
Ak Parti’nin yekpare duruşunu bozmak.
Ak Parti’nin içinden yeni bir oluşum çıkartmak buna dahil.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın şahsına yönelik karakter suikastı buna dahil
.
Ona yönelik doğrudan suikast girişimi buna dahil.
Çünkü artık biliniyor ki
2019’da sistem değiştiğinde Türkiye kontrol edilebilir, müdahale edilebilir olmaktan mümkün olduğunca kurtulacak.
Yani
bağımsızlık yolunda çok önemli bir eşiği atlayacak
.
Dünya klasmanında 1’inci lige yükselecek
.
2017’nin son günü hep birlikte şöyle düşünelim. Bu yılın en kritik olayı olan 16 Nisan Referandumu'nu boşa çıkarmak isteyenler 2018’de boş durmayacak.
Peki ya biz ne yapabiliriz?
2018, memlekete hayırlar getirsin inşallah.
