Biz Afrin’e gireceğiz, sen de mal mal bakacaksın..!
Münbiç’e gireceğiz, sen yine mal mal bakacaksın.
Fırat’ın doğusuna da geçeceğiz…
Sen o an mal mal bakmaya devam edeceksin.
Çünkü artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Diplomasi sözünü söylemiştir. Türkiye 2015’in Türkiye’si değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 2015’in TSK’sı değildir.
Her şey aleyhimize işliyor propagandası yapılıyor olsa bile…
Birçok imkansızlıkları hatırlatıp “Sakın ha” dense bile…
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapıldığı günlerdeki şartların çok çok üzerinde güçlü bir Türkiye var artık.
Ve o Türkiye, Amerika tarafından aparat olarak kullanılan PYD/YPG-PKK terör örgütünün güneyimizde kurmaya çalıştığı terör koridorunu param parça edecek iradededir, artık.
Suriye’de kurulmak isten bütün tuzakları bozmak için…
Suriye’de kurulup sonra içimize akıtılmak istenen terör koridorunu bozmak için…
Afrin’e de gireceğiz, Mümbiç’e de…
Fırat’ın doğusuna da geçeceğiz… Sen de mal mal bakacaksın Selahattin… Sen de mal mal..!
Bu ağır ifadelerden bir süre sonra da PYD, Fırat’ın batısına geçti. Amerika, PYD/YPG-PKK terör örgütüne binlerce TIR silah verdi. Terör örgütünün, Suriye’nin kuzeyinde etnik temizlik dahil, demografik yapıyı değiştirecek her türlü faaliyetine olur verdi.
Hatırlayın DEAŞ militanları Rakka’dan PYD/YPG-PKK unsurlarının gözetiminde, ellerini kollarını sallayarak, hatta silahlarını da yanlarına alarak çıktı!
O dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Suriye’nin kuzeyine girin” diye TSK’ya ısrar ettiğini biliyoruz. Buna FETÖ’nün TSK içindeki aktörleri tarafından engel olunduğunu da…
Nihayet, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminden hemen sonra FETÖ’cü alçakların (Semih Terzi gibi) TSK’dan kısmen de olsa temizlenmesiyle birlikte Fırat Kalkanı başladı. TSK personel sayısı bakımından azalmış olsa da hareket kabiliyeti olarak güçlendi. Cerablus’tan el Bab’a uzanan hatta DEAŞ’ı süpürdü.
Ve “tehdit” sahada operasyon yapamayacak şekilde yok edilmelidir.
Bize geçirilmek istenen deli gömleği yırtılıp atılmalıdır.
Nasıl ki Cerablus’tan başlayıp el Bab’a kadar yürüyüp DEAŞ’a haddi bildirilmiştir.
Bugün de Amerika’nın omzundan Türkiye’ye silah doğrultan PYD/YPG/PKK terör örgütüne de aynı muamele yapılmalıdır.
Türkiye’yi güneyden kuşatmak isteyenlerin hayallerine ot tıkmak için…
PKK/PYD terör örgütünün Kürtlerin iradesine ipotek koymasının önüne geçmek için…
Suriye sınırından Türkiye’ye dönük tehdidi bertaraf etmek için azmetme günüdür!
- Böyle başa böyle tarak
- “Böyle başa böyle tarak”tam da CHP İstanbul İl Başkanı seçildiğinde aklıma gelen deyim oldu. Canan Kaftancıoğlu CHP’ye il başkanı yapıldı. Bekri Mustafa mezarından kalksa gelse bu işe o bile şaşar!
- Böyle başa böyle tarak!
- CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ağzı bozuk… Kaftanoğlu’nunki ondan da bozuk.
- Kılıçdaroğlu her fırsatta sokağa çağrı yapıyor. Kaftanoğlu, sokaktan arta kalan zamanda motosiklete biniyor.
- Kılıçdaroğlu, çukurcu PKK’lılara, “Arkadaşlar” diyor. Kaftanoğlu, HDP’lilerle arkadaşlıktan öte dostluk geliştiriyor.
- Kılıçdaroğlu yalan söylüyor, hakaret ediyor hiç utanmıyor. CHP’nin kadın il başkanı Kaftanoğlu, attığı tiwitlerin arkasında olduğunu söylüyor (“Devlet katil değil, seri katil” bile diyor mesela.)
- Kılıçdaroğu 2019 seçimlerinden ümidini kesmiş görünüyor. O nedenle seçim öncesinde “iç karışıklığa” bel bağlamış. Gezi provokasyonunu kutsayan, vandallığı alkışlayan, hatta vandallıktan beslenen bir kadını il başkanı yapıyor.
- Ne diyelim,“Böyle başa böyle tarak” çok bile!
- KEL BAŞA ŞİMŞİR TARAK
- Bir de“Kel başa şimşir tarak”var.
- Bu deyim de Kılıçdaroğlu siyasetine “cuk” oturuyor. Zira Kılıçdaroğlu, milletin sorunlarına çözüm üreteceklerle değil, sokakları hareketlendirmeyi kafasına koymuş olanlarla yol yürümeye çalışıyor.
- Milletin değerleriyle barışmak yerine, HDP/PKK severlere CHP’nin kapısını açıyor. Ermeni tezlerini savunanlarla birlikte yürüyor. Allah aşkına tam da kel başa şimşir tarak olmuyor mu?
