|
Elektrik dağıtımında kalite sorunu ne zaman çözülecek?

Yıllar geçiyor, ama tüketici sorunlarının konusu değişmek bilmiyor. Dertler hep aynı maalesef. 1993 yılında bir televizyon kanalında tüketici programı hazırlarken İstanbul''un Kartal Rahmanlar semtinde bulunan bir mahallenin sakinleri beni aramış, elektrik voltajlarının ikidebir üstelik de rastgele inip çıkması yüzünden elektrikli cihazlarının arızalandığını söylemişlerdi. Sorunun boyutlarını yerinde görmek için kameraman arkadaşımızla birlikte kalktık tüketicilerimizin oturduğu mahalleye gitmiştik. Programın yayın bandını saklıyorum ama o kadar etkilenmişim ki o gün gördüğüm acı tablo hâlâ gözümün önünde; voltajın ani yükselişi yüzünden yanan televizyonlar, bozulan buzdolapları... Kimi mahalle sakinleri, bozulan cihazların yerine aldıkları cihazları da kaybetmemek için çareyi bir regülatör almakta bulmuş. Üstelik bu sorunun nasıl hallolacağını da kimse bilmiyor.

Biliyorsunuz Tüketici Kanunu 1995 yılında yürürlüğe girdi. Yani o zaman ne bir kanun, ne de bugün olduğu gibi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti falan vardı. Bu yüzden biz de o bölgede elektrik dağıtım işini yürüten AKTAŞ''ın yetkilileriyle konuşmuş ve en fazla mahallelinin o tarihten sonra ani voltaj değişikliği sorununu bir daha yaşamamasını sağlayabilmiştik.

O günden bu yana çok zaman geçti. Bugün bir tüketici kanunumuz bile var. Ama hâlâ halkın elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak durumunda olan kamu kuruluşları tüketicinin kaliteli hizmet beklentisine cevap veremiyor. Her geçen gün artan fiyatlarla kabaran faturaların bu hizmet sektöründe arzulanan kalite düzeyini yakalamasını bekliyoruz ama ne mümkün. Sistemsizlikler yüzünden her geçen gün artan kaçak elektrik kullanımları önlenemezken, bunun faturası da dürüst vatandaşa çıkıyor... Öteyandan son zamanlarda sık sık gündeme gelen kesintiler yetmiyormuş gibi sürekli olarak voltajların inip çıkması da tüketiciyi çileden çıkarmaya devam ediyor.

Ankara''dan köşemize ulaşan bir faks mesajı enerji sektöründe hüküm süren kalitesiz hizmet anlayışı yüzünden tüketici mağduriyetlerinin ulaştığı vahim boyutları acı bir şekilde ortaya seriyor. Tüketicimin mağduriyetini konu ettiği yazısı aynen şöyle:

"16.02.2000 tarihinde Ankara''nın Çankaya ilçesinde bulunan Atatürk Sitesi''nde benim fark edebildiğim kadarıyla sabahın beşinden öğle saatlerine kadar düşük voltaj uygulanmıştır. Bunun ispatı mümkün, bölgemizin elektrikçisi bu yönde hazırlanacak bir rapora rahatlıkla imza atabileceğini söylüyor çünkü o da aynı saatlerde bir dizi şikayetle ilgilenmiş. O saatlerde kaloriferler yanmadı, elektrikli aletlerin çoğu çalışmadı. Kesinlikle beş saatten fazla süren bu voltaj düşüklüğü sırasında buzdolabımın motoru da arıza yapmış. Bir arkadaşım TEDAŞ''ın arızanın masrafını üstlenmesi gerektiğini hatırlattı. Ben de TEDAŞ''ı aradım ve yetkililere mağduriyetimi izah ettim. Bana yetkililer "Bizzat gelip dilekçe vereceksiniz, biz durumu inceleyeceğiz, ardından gerekli görürsek kendi elemanlarımızı göndererek tamiratı üstleniriz. Siz tamir ettirirseniz bütün haklarınızı kaybedersiniz" dediler."

Ahmet Karamercan isimli tüketicim, yazısının devamında arızalı ürünün bir buzdolabı olduğunu ve sürekli kullanması gereken bu cihaz için bu kadar resmi prosedüre gerek olmasının ve üstelik beklemek zorunda kalmasının anlaşılmazlığını anlatıyor ve sonunda çaresiz kendi problemini yüzonmilyon liralık tamir faturasını üstlenerek çözmek zorunda kaldığını belirtiyor.

Maalesef böyle... Benim televizyon programı yaptığım 1993 yılından bu yana ne kadar zaman geçti... Şikayetler aynı!

Türkiye''de kamu hizmetinin tüketicinin beklentilerine uygun hale gelmesi için daha ne kadar beklemek lazım!

24 yıl önce
Elektrik dağıtımında kalite sorunu ne zaman çözülecek?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset