|
Tüketiciyi aldatanları tüketici denetlesin

Üstüste yaşanan gıda zehirlenmeleriyle patlak veren denetimsizlik tüketiciyi çileden çıkarmaya devam ediyor. Ben de daha önceki yazılarımda verdiğim mesajlar doğrultusunda, gıda üretim yerlerinin kontrolünde yetkili olan Sağlık Bakanlığı''ndan, alınması düşünülen önlemler konusunda cevap beklediğimi birkez daha vurguluyorum. Bu mesajın bir benzerini de, satış yerlerindeki ürünlerin üzerinde etiket olup olmadığını kontrol etme imkanı olan belediyelere ve Tüketici Kanunu''nun hayata geçmesinden sorumlu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı''na gönderiyorum.

Bu arada boş durmuyorum tabiî ve denetimsizlik sorununun çözümü yolunda harekete geçileceğine dair bir haber çıkar diye gündemi sıkı sıkı takip ediyorum. Fakat yazık ki ilgililerin çocuklarımızın sağlığına kastedecek boyutlara varan başıboşluğu izah etme konusunda sessizliği sürüyor.

Herşeye rağmen ben, hiç olmazsa okullarda yaşanan skandalların önlenmesi adına okul kantinleri ve çevrelerindeki işyerlerinin denetlenmesi için harekete geçileceği yolunda umudumu koruyorum.

Ben umutlu olmaya çalışıyorum ama tüketicilerin sabrı maalesef tükeniyor. Bir tüketici derneğinden yapılan açıklama, ilgili mercilerin ilgisizliği ve sessizliği nedeniyle insanların sonunda kendi işlerini kendileri görme kararı aldıklarını gösteriyor.

Tüm dünyada tüketicinin evrensel haklarının kapsamını genişletme çalışmaları gündemdeyken bizim ülkemiz tüketicilerinin "Hakkımı gözeten yok, en iyisi kendi işimi kendim göreyim" anlayışına sürüklendiklerini anlatan haber aynen şöyle;

"TÜKDER Genel Başkanı tüketicilerden etiket asmayan işyerlerini uyarmalarını istedi.

Tüketicileri Koruma Derneği (TÜKDER) Genel Başkanı Necati Yentürk, bilgilenme hakkının temel tüketici haklarından biri olduğunu belirterek, işyerlerinin sattıkları malın üzerine etiket asma zorunluluğuna uymalarını istedi.

TÜKDER Başkanı Yentürk açıklamasında, tüketicinin bilgilendirilmesini ve aldatılmasını önleyen etiket ve listelerin tüketiciler tarafından özellikle denetlenmesi gerektiğine işaret ederek, yetkililerin bu konudaki yetersizliklerine dikkat çekti.

Bu yüzden tüketicilerin kendi haklarını koruma yönünde harekete geçmeleri gerektiğini belirten Yentürk, vatandaşların sattıkları ürünün üzerine etiket koymayan işyerlerini uyarmalarını istedi."

Şimdi bu konuyu biraz düşünelim. Diyelim ki bir mağazaya gittiniz ve gördünüz ki vitrinde, reyonda ya da ürün üzerinde, en azından o malın özelliklerini, fiyatını belirten bir etiket yok. Ne yapabilirsiniz ki... İşyeri sahibi laftan anlayan biriyse ve kaçırdığı müşterinin firma geleceği açısından ne anlama geldiğini hesaplayabilecek düzeyde duyarlıysa oradan alışveriş yapmak istemediğinizi, çünkü en azından bilgilenme hakkınıza saygı duyulmasını istediğinizi söyleyebilirsiniz. Bunu anlayabilecek mağaza yetkilisinin sayısının çok olduğunu hiç sanmıyorum.

Yıllardır çeşitli yönleriyle tüketici hakları meselesinin içindeyim ve biliyorum ki "Tüketici kendi kendini korusun..." mantığı insafsızlıktır. Halkın sağlığını, güvenliğini ve ekonomik çıkarlarını istismar edenler cezai yaptırımlarla karşılaşacaklarını bilmelidirler. Bu, müşteriler için olduğu kadar, iyi niyetli satıcıların haksız rekabet yüzünden mağdur olmadan piyasada yaşam şansı bulmalarının da şartıdır.

Tüketici kendini korursa, yetkililerin işi nedir?

Cevabı sadece bu köşede bulacaksınız.

Tüketici Dostu

Firma cayma hakkını bildirmek zorunda

Ağrı Karasu Köyü''nden Ahmet Aksak isimli tüketicimizin bildirdiği şikayet kapıdan satışlarla ilgili. Evine gelen pazarlama elemanının yönlendirmesiyle bir çelik tencere takımı satın alan tüketicimiz daha sonra bu alışverişten vazgeçmek istemiş. Biliyorsunuz konu geldikçe kapıdan satışlarda cayma hakkımızın var olduğunu, bu hakkı nasıl kullanabileceğimizi anlatıyorum. Çünkü bu tür şikayetler oldukça fazla. Ürünü iade etme hakkını kullanmak isteyen tüketicimizin de yapması gereken son derece basit bir işlem aslında. Malı satın aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde bir notere gidip ilgili firmaya cayma ihbarı göndermek. Biz bunu anlatıyoruz ama yazdıklarımızın ulaşamadığı yerler de var tabii. Aslında firmalar da bu tür satışlarda sözleşme yapılırken tüketiciye, cayma hakkını tutanakla bildirmek zorunda. Kanun firmanın yükümlülüğünü aynen şöyle anlatıyor: "...sahip olduğu hakların kendisine anlatıldığını, cayma hakkını açıklayan belgenin kendisine teslim edilip satıcının açık adresinin bildirilmiş olduğunu beyan eden ve tüketici tarafından da imzalanmış olan bir tutanak karşılığında tüketiciye vermekle yükümlüdür." Bu çerçevede Öz-Emsan Ticaret isimli Firma yetkilileriyle gerekli mutabakat sağlandı. Karasu Köyü Sakinlerinden Ahmet Aksak isimli tüketicimizin sorunu, bu çerçevede çözüm bulana kadar takibimizde.

24 yıl önce
Tüketiciyi aldatanları tüketici denetlesin
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?