|
Dershaneden milli eğitim reformuna

Düşünce koçu sevgili Münir Arıkan'ın “15 Temmuz'u Oluşturan Ana Saik Neydi” sorusuna cevap verdiği yazısının şahsıma özel kısmını keserek köşemde veriyorum. Bana göre asıl saik dershane değil, onun da araç olduğu hakimiyet projesidir, ama dershanelerin de çok önemli bir araç-saik olduğu apaçık ortadadır. Yazının asıl amacı ise “ana saikin” tespitinden ziyade “milli eğitim reform teklifidir”.



Bugün problem, Pazar günü de çözüm ile ilgili yazısını aktaracağım:



Çok şeyler konuşuluyor, yazılıp çiziliyor ama hiç kimse 15 Temmuz'u oluşturan ana saike bakmıyor.



2002 yılında yazdığım ve çetemaatle ilk ters düştüğüm ve NT'lerden kitaplarımı çıkartmalarına ve beni boykot etmelerine sebep olan; “Ben Bu Dünya'ya ÖSS İçin Gelmedim Diyorsan, Sevdiğin İşe Odaklan” kitabımda dershanelere niçin karşı olduğumu yaklaşık 273 md ile açıklamıştım…



En küçük ilçe bazından



En büyük ile kadar



Bölgesel Deneme Sınavları ile



Kabiliyetli ve potansiyeli olan çocuklarımızı seçip



Dershanelerine aldılar.



Zaten köyünde de çalışsa kazanacağı garanti olan bu çocukların yanına



Sittin sene de çalışsa asla üniversiteye giremeyecek 100-300-500-1000-2000.. çocuk daha eklediler. Yıl sonunda bakın bizim dershanemizin çocukları Türkiye 1'incisi, 2'ncisi, 3'üncüsü v.s. oldu diye



TV'lerden boy boy programlar, çığırtkanlıklar yaptılar.



Bu, gelecek senenin dershane kayıtlarını dolduran ve kazanamayan çocukların anne babalarının da “Senden bir halt olmaz zaten” hissine kapılmalarını sağladığı için çift yıkım oldu!



Kapatılmadan önce dershanelerin toplam cirosu yaklaşık 42 milyar $'dı!



Zaten kazanacak çocukları, biraz daha parlatarak, kazanamayacak çocuklardan beyhude bir umut uğruna para tırtıkladılar, vakit çaldılar, aile ilişkilerini bozdular.



Dershanelerin bir yıkımı daha oldu.



Yüksek bedellerle işleyen çarklarında öğretmenlere çok daha iyi bir imkan sundukları için devlet okullarındaki tüm idealist, başarılı ve kaliteli öğretmenler, “Zaten bu sistem içinde bir işe yaramıyoruz, bari oradaki azimli çocuklara bir hayrımız olsun” diyerek Milli Eğitim sisteminden ayrıldı. Okullar laçkalaştı. Eğitim sistemi dibe vurdu. PİSA (Program for International Student Assessment-Dünyanın en güvenilir öğrenci ölçme sistemi) sonuçlarına göre, 63 ülke arasında en son 43'üncü sıradaydık.



İşte 15 Temmuz'u doğuran ana saik de tam burada başladı.



Üniversiteyi kazanan çocukları, zaten dershanelerinden beri tanıdıkları için kazandıkları illerde kendi ev ve yurtlarına yerleştirdiler. Hayata atılmanın son aşamasındaki bu gençleri tam da istedikleri gibi örgütlediler, yönlendirdiler, kullandılar.



Üniversite giriş sınavları dahil, askeriye, harb okulları, KPSS ve diğer sınavlardaki soru çalma ve kendi çetemaatlerine dağıtma da cabası!



Ve sonuç malum.



3.5 milyonu aşkın öğrenci yine yollara revan oldu, Anadolu'nun değişik illerine doldu. Bu sefer açıktan cesaret edip ev ve yurt açmaya teşebbüs edemezler. Ama gizliden gizliye bunu yapacaklarına emin olabilirsiniz. Çünkü talep var. Gençler açıkta. Kredi Yurtlar'ın ve müspet cemaatlerin ev ve yurtları bu talebi karşılamaya yetmiyor. Bizim taraf da, maalesef onlar gibi organize olamıyor.



(Arıkan'ın çözüm konusundaki düşüncesi ve teklifi Pazar yazısında.)


#Münir Arıkan
#Dershaneler
8 yıl önce
Dershaneden milli eğitim reformuna
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü