|
Din bireysel midir?

Bugün dünyada mevcut devletlerin yarısında bile kitabın kavlince bir demokrasi yoktur, olanlarda da -özü aynı olmakla beraber- farklı uygulama ve anlayışlar mevcuttur. Çağdaş demokrasilerin tarihi de oldukça yenidir. İslam''dan söz edilirken yaklaşık on beş asır tarihe ve coğrafyaya damgasını vurmuş bir ilâhî (vahyedilmiş kitabı bulunan) dinden bahsedildiği unutulmamalıdır. Günümüzde devletlerin bir kısmında benimsenmiş bulunan ve daha çözülmemiş birçok da problemi olan bir siyasi sistemi din yerine koyup, ilâhî bir dini ona göre yeniden biçimlendirmek, onun dar kalıpları içine sokmak en azından bir sapmadır. Doğru olan yaklaşım, dini kendi tarihi, esasları ve değerleri içinde demokrasiyi de kendi mahiyeti çerçevesinde tanımlamak, karşılaştırılacak tarafları varsa bunların karşılaştırmasını yapmaktır. Son iki yüz yılda insanlığın bir bölümü tarafından benimsendi ve kısmen uygulanıyor diye dinle demokrasiyi değiştirmek de, dini demokrasiye hapsetmek de yanlıştır. Demokrasi insan icadı bir sistemdir, insan gibi onun da dine ihtiyacı vardır, dinsiz demokrasi insanı mutlu edemez, insanın yaratılıştan gelen ihtiyaçlarını karşılayamaz.

"Din bireyseldir, onun devletle, siyasetle bir ilişkisi olamaz" diyenler, -İslam tarihi bakımından bu sözü tahlil ve tenkit edecek olursak- Hz. Peygamber ve dört halifesinin, Emevîler''in, Abbâsîler''in, Hindistan Mısır, Endülüs, Anadolu gibi yerlerde kurulan "İslam devletleri"nin dinle vaki ilişkisini nasıl değerlendirmiş (nereye koymuş) oluyorlar? Vakıalara gözlerini yumanlar onları göremezler; bu doğrudur, ama bakar körler görmedi diye gerçekler yok olur mu? Bu devletler ve topluluklar başkan seçiminden savaş ilanına, evlenmeden yiyecek ve içeceklere, ibadetlerden akitlere kadar bütün işlerini ve ilişkilerini dine uygun kılmaya çalışmadılar mı, Kur''an''ı, sünnet ve sireti temel kaynak edinmediler mi?

Tarihi bir yana bırakıp meseleye dinin temel kaynakları; Kur''an ve sünnet açısından bakalım. Bunlarda din-devlet, din-siyaset, din toplum- ilişkisine, bugün kullanılan terimlerle temas edilmemiş olabilir, ancak konuya mahiyet ve işlevler tarafından bakılınca, okuduğunu doğru anlayan bir kimse, İslam''ın temel kaynaklarına göre din bireyseldir diyebilir mi? Allah insan ferdine olduğu kadar topluluklara da sayısız ödevler vererek bunlardan sorumlu tutacağını ifade etmiyor mu? İtaat, emanet; amel, yönetme ve yargı manasında hüküm, egemenlik manasını da içeren mülk, dinin ve Müslümanlar''ın güçlü ve egemen olmaları hükmünü de ihtiva eden izzet ve i''lây-ı kelimetullah, toplumda dini ve ahlaki denetim manasında emir bi''l-marûf nehiy ani''l-münker gibi nice kavram ve bunlara bağlı yükümlülükler karşısında dinin bireysel olduğunu iddia edenler kör mü, gafil mi, cahil mi, başka bir şey mi? "Bunlar tarihe ait idi, çağdaş dünyada dinin, yeni ihtiyaçlara ve değerlere göre yeniden -bireysel olarak- kurgulanması gerekir" diyenler kendilerini tanrı veya onun vekili mi zannediyorlar?

"Din bireyseldir" diyerek işi bilenleri güldürecek yerde "Bugün Müslümanlar''ın hem din anlayışları hem de güçleri, İslam''ın gerekli ve uygun bulduğu bir devleti oluşturmaya ve işletmeye müsait değildir, bu şartlar içinde ferde düşen vazife, mümkün olan en geniş bir daire içinde birey ve cemaat olarak dinini yaşamaktır" denirse bunu, zaruret (başka çarenin bulunmaması) çerçevesinde anlamak mümkündür. Böyle bir anlayış ve uygulama meşru ve makul kabul edilse bile din yine "bireysel" değildir, en azından "cemaat çerçeveli"dir; yani insan bireyi dinin kendinden istediklerini hem Allah-birey ilişkisi, hem birey ile -aynı değerleri ve dünya görüşünü benimseme bakımından- yakından uzağa diğer insanlarla kuracağı ilişkiler, hem de insan eşya ilişkisi çerçevesinde yerine getirecektir.

Dinin kamu alanından uzak tutulduğu bir toplumda siyasete soyunanlar oyunu mevcut kurallara göre oynasınlar, herhangi bir amaçla dini, bu kurallara uydurmaya veya din ile bu kurallar arasında mevcut olmayan bir ayniyeti oluşturmaya kalkışmasınlar; bu kalkışma dine de siyasete de uygun değildir.

24 yıl önce
Din bireysel midir?
Asrın fiyaskosu nasıl işleyecek?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir