|
İnternet deryası ve pazarı

Arapça whatsApp gruplarından birinde bir annenin, internet zamanında oğluna nasihati yayımlandı. Yayınlayan, bu nasihatin altın harflerle yazılmayı hak ettiğini ekliyor. Çevirerek sunuyorum.

Anne şöyle diyor:

Ey Oğul,

Kesin olan şudur ki, Google, Facebook, Twitter, WhatsApp ve bütün elektronik iletişim programları öyle derin bir denizdir ki,

Orada yetişkinlerin ahlakları batıp zayi oldu,

Akıllar o denize düşüp boğuldu,

Genci, kocası buna dâhil.

Bu denizin dalgaları bakire kızların utanç duygularını yuttu.

O denizde pek çok insan manen helâk oldu.

Onunla ayıklamaksızın meşgul olmaktan sakın, arı gibi ol, önce kendine sonra da başkalarına faydalı olacağın sayfaları seç.

Evladım,

Temiz-pis demeden her şeyin üstüne konan, farkında olmadan hastalık taşıyan sinek gibi olma.

Yavrucuğum,

İnternet büyük bir pazardır, hiçbir kimse malını bedava sunmaz, herkesin amaçladığı bir bedel vardır:

-Kimi ürünü karşılığında ahlâkı bozar.

-Kimi çarpık ve sapkın düşüncesini pazarlamak ister.

-Kimi şöhret peşindedir. Tabii iyi niyetle ıslah çabasında olanlar da vardır. Ürünleri iyice incelemeden sakın satın almayasın!

Evladım,

Sakın her mesaj bağlantısını açma; çünkü bunların bir kısmı yıkıcı, bozucu, tuzak, büyük şer ve tahriptir.

Yavrucuğum,

Dedikoduları yayma, haram olanları kopyala yapıştır yapma! Çünkü bunlar hem iyi hem kötü (sevap ve günah) konularda seninle alışveriş yapıyorlar; ürününü sunmadan önce iyi seç, müşteri sana danışmaz.

Evladım,

Bağlanmadan veya katılmadan önce bunun Allah Teâlâ’yı razı edip etmeyeceğini düşün!

Yavrucuğum,

Gözünle görmediğin kimsenin doğruluk ve dostluğuna güvenme!

Yazılanlara bakarak insanlar hakkında hüküm verme! Çünkü bu yazıp-çizenlerin bir kısmı dublaj yapar, ahlâkları sahte güzellikle örtülüdür, sözleri çekicidir, yüzlerinde maske vardır, doğru görüntüsü vererek yalan söylerler!

Nice din adamı vardır ki, sefihlerin önde gidenidir. Nice güzel görünen vardır ki, çirkinlerin başı çekenidir. Nice cömertlik taslayan vardır ki, cimriliğin örneğidir. Aralarında aslan postuna bürünmüş korkaklar vardır. Bunlardan seni Allah’ın rahmeti korusun!

Yavrucuğum,

Takma ad (kod adı) kullananlara güvenme; çünkü onlar kendilerine güvenmiyorlar. Sen de takma ad kullanma; Allah açığı da gizliyi de bilir.

Sevgili Yavrum,

Seni yaralayanı sen de yaralama; çünkü sen kendini temsil ediyorsun, o da kendini. Sen ahlâkını temsil ediyorsun o da kendi ahlâkını. Her kap içindekini sızdırır.

Evladım,

Yazacağın şeyi dikkatle ayıkla; çünkü onu sen yazarken melekler de yazıyor, hepsinin üzerinde Allah Teâlâ denetliyor ve hesaba çekiyor.

Yavrucuğum,

Bu korkunç internet deryasında senin için en fazla endişe duyduğum şey haram, günah ve sapkınlık içeren görüntüleri seyretmendir. Bu haramları aştığında internetten, kendine, toplumuna hizmet bakımından yararlan, dinini yaymaya çalış. Eğer kendini haramlar çamuruna dalmış bulursan internet dünyasından, yırtıcı sırtlandan kaçar gibi kaç; çünkü orada kalmak, ileride cehennemde kalmaktır, Rabbine karşı durmaktır.

Evladım,

Şeytanın en önemli giriş kapıları şehvet ve gaflettir; bunlar ise internetin dayandığı iki sütundur. Şunu bil ki, bu şey seni gaflete sürüklemek için değil, hizmet için yaratılmıştır; o seni kullanmasın, sen onu kullan, onunla yapıcı ol, onun seni yıkmasına meydan verme! Onu aleyhine değil, lehine delil kıl.

Allah’tan hidayet ve başarı diliyorum.

Bir düzetme

Geçen haftaki yazımda şu cümle vardı:

“Ehl-i Sünnet, farklı inanç sahipleri silahlı veya silahsız saldırıda bulunmadıkça onlarla barış içinde yaşamayı ilke edinmiştir. Hz. Ömer’in, Hâricîlere muamelesi bu konuda önemli bir örnektir.”

Burada geçen isim Hz. Ömer değil, Hz. Ali olacak.

#Hz. Ömer
#Hz. Ali
#Twitter
3 yıl önce
default-profile-img
İnternet deryası ve pazarı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti