|
Ortadoğu, demokrasi ve İslam

Ortadoğu bize (Müslüman kültürü, medeniyeti ve tarihine) ait bir terim değil, Batı'dan bakılarak, Batı esas alınarak yapılmış bir coğrafi taksimin sun'î sonucu. Bizim inancımıza ve kitabımıza göre doğu da batı da Allah'ındır; buralarda yaşayan ve tamamı yaratılış bakımından Allah'a ait olan insanların vazifesi doğusu ve batısı ile bütün dünyada Allah'ın hoşnut olacağı bir yaşama düzeni kurmak, insanların yaratılış amaçlarını hür iradeleri ile gerçekleştirmelerine fırsat oluşturmaktır.

Müslümanlar dünyanın yalnızca doğusunda yer almıyorlar, her yerde Müslüman nüfus var, İslam devletleri de yalnızca Ortadoğu'da değil, uzağında da mevcuttur. Bu sebeple bizim tercih edeceğimiz terim "İslam dünyası, Müslüman ülkeler vb." olmalıdır.

İslam ülkelerinin başta gelen ihtiyaçları nedir?

Bu soruya birçok platformda cevap aranıyor ve farklı cevaplar veriliyor. Bana göre başta gelen ihtiyaç, Müslümanların kendi tarih, kültür, medeniyet değerlerine sadık kalarak, onları bozmadan ve başkalarıyla değiştirmeden çağdaşlaşmalarıdır.

Değerlere sadık kalmak ve çağdaşlaşmak bir arada nasıl gerçekleşir?

Tabii başta bir başka medeniyeti taklit etmemek, onun değiştirici etkisine kapılmamak gerekiyor.

İkinci olarak dinin değişmez ilke ve kuralları, çağın durum ve ihtiyaçları göz önüne alarak yorumlanmalı ve uygulanmalıdır.

Bilim, teknoloji, ekonomi ve askeri güç olarak ötekine muhtaç olmadan ayakta kalabilmek için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Yaşayan medeniyetler içinde bir medeniyet olarak İslam medeniyeti, başkalarının anlayıp örnek alabilecekleri veya saygı duyacakları, takdir edecekleri bir formatta dünyaya sunulmalıdır.

Bütün bunların olabilmesi için İslam dünyasında, ister kral, sultan, ister cumhurbaşkanı ismiyle olsun, Batı'nın işbirlikçisi despotlar değil, aklı, ruhu, ahlakı ve ilmi ile Müslüman olan seçilmişler işbaşında olmalı, onların sözü geçmelidir.

Bunun için de şuurlu Müslümanlar, İslam dünyası ölçeğinde işbirliği yapmalı, bir sivil hareket çerçevesinde eğitim ve öğretim yapılmalıdır.

Ekonomi ihmal edilerek bir şey yapmak mümkün olmadığı için yine -öncelikle- İslam ülkeleri arasında ekonomik işbirliğine ihtiyaç had safhadadır.

İçeriden ve dışarıdan vaki olacak engellemeleri bertaraf edebilmek veya etkisini asgariye indirebilmek için de sivil örgütlenmeye, dünyadaki denge unsurlarını kullanmaya ve hukuk çerçevesinde mücadeleye ihtiyaç vardır.

Peki demokrasi bunun neresindedir ve hangi demokrasi?

Bu soruya gelecek yazıda cevap verelim.
18 yıl önce
Ortadoğu, demokrasi ve İslam
Kasım Süleymani Felluce’de ne yapıyor?
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü