Tescilli kopyacı olduğu için her sınavda kopya çekerken yakalanan ama kopya çekmekten de asla vazgeçmeyen öğrenci tipi vardır...

Kopya çekme tekniğini geliştirmek ve kopya hazırlamakla harcar bütün vaktini... Halbuki kopya faaliyetleri için ayırdığı vakti, enerjiyi.., vesaireyi, ders çalışmak için ayırsa, sınıfını geçer...

Ama anlatamazsın.., huydur, değişmez...

İşte bunlar da kopyacı öğrenciler gibi...

Vatandaşın beklentisi var... Aha sandık orada duruyor.... İnsan odaklı politika üret, çalış, alternatif ol...

Yook, olmaz!...

İlle de gayrı nizami olacak!...

İlle de sandığın etrafından dolaşacak... Alışkanlık işte!...

12 yıldır AK Parti’ye karşı girdiği her seçimi kaybeden bir muhalefet ve değişime direnen faşizan statüko...

Her defasında kopya çekerken yakalanıyorlar...

Ama.., “367, gece yarısı bildirisi, kapatma davası, 7 Şubat, sokak olayları, 17-25 Aralık...” gibi gayrı meşru faaliyetlere devam ediyorlar...

Aha da seçimler yaklaşıyor... Ülkeyi yönetmeye talip olanlar için yeni bir sınav dönemi...

Hazırlanıyorlar...

Yeni partiler kuruluyor... Sadece tuzluklardan 2 ayrı parti çıktı... (Hızlarını alamadılar, partileri de 2’ye katladılar!...)

CHP’de eksenin fazla kaydığını düşünen Emine Ülker Tarhan istifa etti ve kendi partisini kurdu... (Anadolu Partisi)

Hemen araştırmasını da yapmışlar... Bugün seçim olsa Emine Ülker’in partisi yüzde 8,04 alıyormuş!...

AK Parti yüzde 37, CHP 27, MHP ise 17... (Milli Piyango gibi!...)

Yani?...

AK Parti’de yüzde 8-9 kayıp var... Ama CHP, MHP ve HDP oyları değişmemiş, hatta artmış!... Demek ki AK Parti seçmeninin yüzde 8’i gizliden gizliye Emine Ülker hayranıymış... (Rakamlar ortada, daha mantıklı sonuç çıkaran varsa, buyursun!...)

Bu arada oylarının toplamı yüzde 1’i bulmayan 8-10 sağ tandans parti birleşmek için görüşme yapıyormuş...

Kemal abi de bildiğiniz gibi işte... Haftalardır ‘bize fırsat verin 4 yıl memleketi yönetelim...’ deyip duruyor... Yani diyor ki; ‘Hocam sen beni baştan okul birincisi ilan et, söz veriyorum çok çalışacağım!...’

Ve diğer yandan Haşim Kılıç gayrı nizami bir şekilde (ihsası rey ile) topa giriyor;

2-3 hafta içinde karara bağlayacaklarını, seçim barajının hak ihlâli olduğu kararının çıkması halinde bunun 2015 seçimlerini bağlayacağını söylüyor...

Hadi bırakalım ihsası reyi bir kenara, Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde (kanun yapma) karar verme yetkisi Anayasa’ya göre yok... Hükümet dahil, kimsenin yüzde 10 barajı savunduğu da yok zaten... Baraj kaldırılacaksa ya da düşürülecekse bunun yeri Meclis’tir... (Ha, ‘367’yi yediren AYM, kanun da iptal eder, kanun da yapar, Meclis’i de fesheder...’ diyorsanız orasını bilemem...)

Velhasıl bunlar yine sinsice kopya çekmeye hazırlanıyorlar... Her defasında yakalandılar ama uslanmadılar...

Yeni teknikler deniyorlar...

Lakin halkın bildiği ve bitirici tek bir teknik var, o da sandık...

Belli ki yine sınıfta kalacaklar!...